İLKESİZ VARLIKLAR !

Eklenme tarihi 13 Mayıs 2010 Perşembe
Ekleyen: MaviKokart


İlkesizlik insanı rezil eder, sefil eder, madara eder, güvensiz yapar, hatta onurunu kırar(diğer bir deyişle onursuz yapar).

İlkesiz insanlara en iyi örnek görevdeki MHK’nin bir kısım üyeleridir. Hiçbir konuda ilkeli bir davranış sergileyememişler fakat sanki doğru dürüst bir icraatları varmış gibi caka satmışlar ve bulundukları koltuklara sıkı sıkı sarılmaya devam etmişlerdir. Şayet biraz onurlu olsalar şimdiye kadar bulundukları görevleri “alın atınızı neyleyim tımarınızı” deyip terk etmeleri gerekirdi fakat yüzlerine gelen tükürük parçalarına bile bile “yarabbi şükür” demeyi tercih etmişlerdir.

Fakat şunun şurasında en fazla bir ay sonra bir daha gelmemek üzere hep beraber çekip gidecekler işte o zaman yüzlerine kimse bakmayacak, ayakları yere değecek, acı gerçeklerle yüz yüze gelecekler.

Hiç kimseyi bu kadar ağır sözlerle eleştirmek bizim imajımıza uygun değildir, fakat bu ilkesiz varlıklar inanın ki daha fazlasını hak ediyorlar, hiçbir konuda tutarlı, istikrarlı ve ilkeli değiller. Başta MHK’nin Sayın Başkanı ve bazı üyelerini ayrı tutar, tenzih ederiz. Fakat ekibin yanlışlığı yüzünden kurunun yanında yanıp gidiyorlar.

Şimdi size ilkesizliğe ilişkin örneklerden sadece birini verelim.

Bu sezon başlamadan görülen lüzum üzerine MHK içinde küçük çaplı bir revizyonla üç üyesi değiştirildi ve Gözlemciler MHK görev alanına alındı. Gözlemci Atama Alt Komisyonu kuruldu ve yeni MHK üyelerinden birine de bu komisyonun başkanlığı verildi. Fakat bu duruma başta 3.Bölge sorumlusu olmak üzere bazı hazımsız MHK üyeleri derhal müdahale etti ve kendi sorumlulukları altındaki gözlemci atamalarında etkin olmak istediler. Munis yapısı ile bilinen MHK Başkanı hiçbir art niyet düşünmeden olur dedi, GAAK Başkanı ise ilk tavizini vererek ilkesiz olduğunu gösterdi bu durumu kabullendi. Hatta bu sözde prensip kararının arkasına saklanarak, ötekilileştirilen bazı gözlemcilerle görüşmelerinde bunu bir savunma gerekçesi olarak sundu.

Daha önce belgeleri ile sunduğumuz gibi her bir MHK üyesi kendi bölgelerindeki gözlemcileri üç sınıfa ayırdı. Üçüncü sınıfta yer alan gözlemciler kesinlikle klasman düşürülmesi gereken ötekilerdi ve bunlara maç verilmemesi gerekiyordu.

Nitekim bunu böylece uygulamaya koydular. İlk yarıda üçüncü sınıfa ayrılan S. DERİCİ, T.YILDIRIM, M.KESKİN, M.YERLİ, N.ORHAN, M.SUYABAKAN, E.KILIÇ, E.SUNGUR, Ş.KOSKALE, C.SÖYLEMEZ, B.MERMER, C.ORHAN, M.S. ULUTAN, M.AŞKIN, V.V. AKÇA, S.KÖSE, H.OKURSOY, İ.NARGİZ, H.ORTU, Ü.ÇİVRİL, H.KÖSE, F.DURMUŞ, M.ÇİFTÇİ, B.BOZDOĞAN, S.ABANOZ, A.TANELİ, M.ÇAKAREL, H.İLHAN, M.ASLANGİRAY, M.KARTAL, M.YAYAN, Ü.KAYIRAN, M.YÜKSEL ve HB.KUTLU’ya ilk yarı boyunca göstermelik olarak bir iki maç verdiler bazılarına hiç maç vermediler. Güya bu onurlu insanları kendilerince cezalandırdılar, göz dağı vermek istediler, fakat bu insanların hiç biri onurlarından fedakarlık yapmadı, bu MHK üyelerine biat etmedi.

Fakat bir baktık ki yukarıda adı sayılan gözlemci hocalarımızdan bir kaçına özellikle son haftalarda üst üste maç verilmeye başlandı. Hatta bu değerli gözlemciler öyle bir duruma geldiler ki diğer gözlemcilerin aldıkları ceza puanları göz önüne alındığında, bu maç sayıları ile bırakın klasman düşmeyi bir üst klasmana çıkma şansları bile doğdu. Helal olsun, ne kadar çok gözlemci bunlara rağmen yerini korursa bizler o kadar seviniriz.

Şimdi sormazlar mı adama, “ne oldu da bazı hocalarımıza maç yağdırmaya başladınız yada daha önce bu değerli insanlara maç vermiyordunuz, suçları, günahları neydi?” demezler mi?

Derler elbette derler. Zaten herkes de biliyor ki bu hocaların suçu halen görev verilmeyenlerin suçu neyse o dur. Yani sadece ve sadece bu kuruma hizmet etmiş, kurumsal saygınlığa katkı sunmuş ve onurlu davranış sergilemiş olmaktır. Esasen sonradan görev yüklemesi yapılan gözlemcilere ilkesiz MHK üyelerinin bakış açısında bir değişiklik olmadığı verilen maçlara bakınca gün gibi ortadadır.

Fakat dedik ya bu zavallılar ilkeli değildir. Bir yetkili ve etkili bunlara(Bölge sorumlusu ve/veya GAAK Başkanına) fırçayı kayıp “falanca kişi yada kişiler zarar görürse külahları değişiriz” diyince hemen çark edip, daha önce almış oldukları gerekçesiz, saçma sapan dayanaksız prensip kararlarının arkasında duramayıp, kuyruklarını arka bacaklarının arkasına kıstırıp yalpalaya yalpalaya gidip bir duvar dibine sinen varlıklardır.

Durum tamamen böyle iken, çok yakında kendi sahiplerini ısıracak olan bazı zavallılar celallenip uzaktan çen çen ederek, bazı gözlemcilerin MHK üyesi ile görüşmek için Federasyon binasının yolunu aşındırdıkları, MHK üyelerinden el aman diledikleri, neler neler konuştukları yolunda tevatür haberler yaymaya, insanları töhmet altına almaya çalıştıklarını üzülerek görüyoruz.

Ey Ensar, Sansar, Tilki, rumuzlu Teşrifatçı; bir yöntemle bir yerde açıkla, açıklamazsan namertsin, kimler kimlerden, ne zaman, nerede, nasıl aman diledi? Sen açıklamaz isen çıksın adamlarsa sahiplerin(mesela Zihnoş) açıklasın, yada “kimse bizden aman falan dilemedi, yok böyle bir şey, biz kendi ilkesizliğimiz nedeniyle geri adım attık” desin.

Bir sözümüzde sana ey Sado bey, nerde kaldı senin insancıl, demokrat yapın? Sözde hakem haberleri yapmak için MHK desteği ile bu yıl başında açılan bir internet sitesinin arkasındaki SLG(Akdeniz İllerinden birinde) ile İG’ni(Afyon’da) sen çok iyi biliyorsun. Ayrıca halen aktif olarak futbolcu temsilciliği yapan İstanbul’daki bir AKG’ne belirli aradan sonra (sizce sular durulduktan sonra) hiç çekinmeden görev veriyorsun. Öbür yandan Kocaeli İHK üyesi GAS’ın halen aktif bir yerel gazeteci olduğunu biliyorsun. Fakat ötekilileştirilen gözlemcilerden bazıları ile uzun yıllara dayanan dostluklarını unutup, söylentiden öte gitmeyen sanal suç yüklenilmeye çalışılan bu insanlar hakkında olumlu bir çift söz bile edemiyorsun, etmiyorsun. Ne diyelim, sana da helal olsun.

Metin KIVANÇ – mavikokart

*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.