Türkiye Futbol Federasyonu Mali Genel Kurulu bitti ancak, TFF'nin yapılan harcamalarla ilgili verdiği bilgiler kimseyi tatmin etmedi. Medyaspor yazarı Sayın Arif Kızılyalın kaleme aldı.
Teşbihte kusur olmaz diye başlayalım söze de fincancının katırları ürkmesin...
Anadolu köylerinden birinde geçiyor olay...
Hava sıcak mı sıcak...
Güneş tepede…
Bektaşi'nin biri de ağaç altında oturmuş, geleni geçeni seyreyliyor...
O sırada ağacın tam yanından bakkalın delifişek oğlu geçmez mi, arkasında 3 tane yelleyiciyle beraber...
Çocuk yürüyor, yelleyiciler arkasında!
"Dur hele çocuk, heybendeki testiden bir bardak ayran iç, bana da ikram et" diyor Bektaşi...
Oralı olmuyor bakkalın oğlu...
"Dur dedik yahu" diye yineliyor Bektaşi..
Çocuğun yüzü biraz kızarıyor:
- Ayranım yok ki içmeye...
Bektaşi kaçırır mı:
- Eh oğlum, o zaman ne işin var da tahtırevanla gidiyorsun (....)'maya...
Bizim Futbol Federasyonu'nun ki de o hesap...
Paraları yok gelir-gider arasındaki açığı kapatmaya, gidiyorlar havai fişekle kutlamaya!
Milliyet gazetesinden sevgili Cemal Ersen yazmış geçenlerde ayrıntıları ile...
Havai fişeklerle sezon açan Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği'nin İstanbul şubesinin havai fişekli dansözlü sezon açılışı için gönderilen binlerce liradan girmiş, sevgili Cemal abi, Sarıyer Emniyet Müdürlüğü'ne hediye edilen 3 hizmet aracından çıkmış.
Ar-ge adı altında yapılan ve ayrıntıları belirtilmeyen faturalardan başlayıp, Amerika Birleşik Devletleri gezisinde harcanan faturalarda bitirmiş yazısını...
Anlaşılan Ankara'daki Mali Genel Kurul'da 5 delegenin verdiği soru önergesi TFF yönetimini bir hayli terletmiş, hatta biraz da paniklettirmiş.
Öyle olmasa, onlarca profesyonel çalışan ve hesap uzmanının yaklaşık 15 günde hazırladığı bu tablolarda 'garip' hatalar yapılmazdı.
Örneğin eski MHK üyesi Osman Avcı'ya ödendiği var sayılan bir para var…
TFF'nin internet sitesinde görür görmez telefon açtım, "Asla..." dedi. Sözü, özü bir adamdır Osman Avcı. Sinirlendi de… Ama eski çalışma arkadaşlarına vurmadı…
Sonradan federasyonun genel sekreterliği de uzmanların hatasını düzeltti…
Hadi bu bir insan hatası…
Ama benim aklıma başka bir şey takıldı.
Şu 'huzur hakkı' olayını galiba Mahmut Özgener federasyonunun kadroları biraz deforme etmiş. Neredeyse kurul üyelerine ayda 5 bin liraya yakın bir ödeme yapılıyor.
Bir önceki sezon 1600-1700 lirayken o rakam şimdi olmuş 4800-5000 Lira!
5 bin lira...
Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin dağda PKK ile çarpışan generale ödediği maaş!
Yani İstanbul Emniyet Müdürü'nün aylık kazancı!
Yani hem hâkim, hem savcıya ödenen aylık tutarın toplamı!
5 polisin devlete olan aylık masrafı, 10'a yakın asgari ücret!
Neyin huzuru bu anlamadım?!
Önceki yıllarda TFF'de önemli işlere imza atan başkanlardan birine sordum bu soruyu, "Benim dönemimde de huzur hakkı istediler, ama 'Alanın da, verenin de…' deyince hepsi sus pus oldu, işine gelmeyenler de istifa edip, muhalefete geçti" demez mi!
Bu mudur yani futbola hizmet?!
Evet, eşinden çocuğundan uzak kalıyorsun, uçağının, kaldığın otelin,yediğin yemeğin, hatta içtiğin içkinin bedelini de ödetirsin, ama aldığın para 24 ay taksitle bir orta sınıf otomobil ile aynı anda Gümüldür'de bir yazlık aldırmamalı futbol aşkı(!) ile yanıp tutuşanlara...
Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum ama TFF Başkanı Sayın Mahmut Özgener, bence şu hesapları ayrıntıları ile incelesin…
Teşbihte kusur olmaz diye başlayalım söze de fincancının katırları ürkmesin...
Anadolu köylerinden birinde geçiyor olay...
Hava sıcak mı sıcak...
Güneş tepede…
Bektaşi'nin biri de ağaç altında oturmuş, geleni geçeni seyreyliyor...
O sırada ağacın tam yanından bakkalın delifişek oğlu geçmez mi, arkasında 3 tane yelleyiciyle beraber...
Çocuk yürüyor, yelleyiciler arkasında!
"Dur hele çocuk, heybendeki testiden bir bardak ayran iç, bana da ikram et" diyor Bektaşi...
Oralı olmuyor bakkalın oğlu...
"Dur dedik yahu" diye yineliyor Bektaşi..
Çocuğun yüzü biraz kızarıyor:
- Ayranım yok ki içmeye...
Bektaşi kaçırır mı:
- Eh oğlum, o zaman ne işin var da tahtırevanla gidiyorsun (....)'maya...
Bizim Futbol Federasyonu'nun ki de o hesap...
Paraları yok gelir-gider arasındaki açığı kapatmaya, gidiyorlar havai fişekle kutlamaya!
Milliyet gazetesinden sevgili Cemal Ersen yazmış geçenlerde ayrıntıları ile...
Havai fişeklerle sezon açan Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği'nin İstanbul şubesinin havai fişekli dansözlü sezon açılışı için gönderilen binlerce liradan girmiş, sevgili Cemal abi, Sarıyer Emniyet Müdürlüğü'ne hediye edilen 3 hizmet aracından çıkmış.
Ar-ge adı altında yapılan ve ayrıntıları belirtilmeyen faturalardan başlayıp, Amerika Birleşik Devletleri gezisinde harcanan faturalarda bitirmiş yazısını...
Anlaşılan Ankara'daki Mali Genel Kurul'da 5 delegenin verdiği soru önergesi TFF yönetimini bir hayli terletmiş, hatta biraz da paniklettirmiş.
Öyle olmasa, onlarca profesyonel çalışan ve hesap uzmanının yaklaşık 15 günde hazırladığı bu tablolarda 'garip' hatalar yapılmazdı.
Örneğin eski MHK üyesi Osman Avcı'ya ödendiği var sayılan bir para var…
TFF'nin internet sitesinde görür görmez telefon açtım, "Asla..." dedi. Sözü, özü bir adamdır Osman Avcı. Sinirlendi de… Ama eski çalışma arkadaşlarına vurmadı…
Sonradan federasyonun genel sekreterliği de uzmanların hatasını düzeltti…
Hadi bu bir insan hatası…
Ama benim aklıma başka bir şey takıldı.
Şu 'huzur hakkı' olayını galiba Mahmut Özgener federasyonunun kadroları biraz deforme etmiş. Neredeyse kurul üyelerine ayda 5 bin liraya yakın bir ödeme yapılıyor.
Bir önceki sezon 1600-1700 lirayken o rakam şimdi olmuş 4800-5000 Lira!
5 bin lira...
Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin dağda PKK ile çarpışan generale ödediği maaş!
Yani İstanbul Emniyet Müdürü'nün aylık kazancı!
Yani hem hâkim, hem savcıya ödenen aylık tutarın toplamı!
5 polisin devlete olan aylık masrafı, 10'a yakın asgari ücret!
Neyin huzuru bu anlamadım?!
Önceki yıllarda TFF'de önemli işlere imza atan başkanlardan birine sordum bu soruyu, "Benim dönemimde de huzur hakkı istediler, ama 'Alanın da, verenin de…' deyince hepsi sus pus oldu, işine gelmeyenler de istifa edip, muhalefete geçti" demez mi!
Bu mudur yani futbola hizmet?!
Evet, eşinden çocuğundan uzak kalıyorsun, uçağının, kaldığın otelin,yediğin yemeğin, hatta içtiğin içkinin bedelini de ödetirsin, ama aldığın para 24 ay taksitle bir orta sınıf otomobil ile aynı anda Gümüldür'de bir yazlık aldırmamalı futbol aşkı(!) ile yanıp tutuşanlara...
Bilmiyorum yanlış mı düşünüyorum ama TFF Başkanı Sayın Mahmut Özgener, bence şu hesapları ayrıntıları ile incelesin…
Yoksa konu TFF'nin kadrolu elemanlarına ödenen maşlarda değil kimsenin gözü.
Geçenlerde Sayın Ahmet Güvener'le başka bir konuyu konuşuyorduk, söz mali tablolara geldi. "Arif bey rahatlamıştır arkadaşlar benim maaşımı öğrenince" dedi biraz üzgün ses tonu ile…
Ahmet Bey de olayı farklı algılamış, kişiselleştirmiş…
Ahmet Bey o maaşı alabilir sonuçta eğitimlidir, ABD'de tahsil yapmıştır, bir firmaya girip profesyonel yönetici olsa belki daha fazla para kazanır...
Amaa!
Yine altını çiziyorum profesyonel kadronun maaşlarına değil, 'fahri' olarak göreve gelip, general maaşı alanlara baksın Mahmut Özgener!
Geçenlerde Sayın Ahmet Güvener'le başka bir konuyu konuşuyorduk, söz mali tablolara geldi. "Arif bey rahatlamıştır arkadaşlar benim maaşımı öğrenince" dedi biraz üzgün ses tonu ile…
Ahmet Bey de olayı farklı algılamış, kişiselleştirmiş…
Ahmet Bey o maaşı alabilir sonuçta eğitimlidir, ABD'de tahsil yapmıştır, bir firmaya girip profesyonel yönetici olsa belki daha fazla para kazanır...
Amaa!
Yine altını çiziyorum profesyonel kadronun maaşlarına değil, 'fahri' olarak göreve gelip, general maaşı alanlara baksın Mahmut Özgener!
Bir de 'Mal ve hizmet" faturası kesilen şirketlerin çalışmalarına…
Özellikle de o çalışmaların hangilerinin 'geri dönüşünün' olup, hangilerinin çöpe gittiğine lütfen bir dikkat etsin...
Özellikle de o çalışmaların hangilerinin 'geri dönüşünün' olup, hangilerinin çöpe gittiğine lütfen bir dikkat etsin...
Arif Kızılyalın / arifkizilyalin@medyaspor.com
Arif bey siz galiba bektaşisiniz! Neyse, elinize sağlık, siz yazıyorsunuz, cemal bey yazıyor, Muhuttin hoca yazıyor ama tff'den tık yok. Pes yani..