TFF, MHK, TALİMAT, DERNEK VE TAHKİM

Eklenme tarihi 10 Temmuz 2010 Cumartesi
Ekleyen: MaviKokart


MHK tarafından “Biz yaptık oldu” mantığı içinde hazırlanan ve Genel Hukuk İlkelerini alt üst eden, antidemokratik hükümler içeren TFF Yönetim Kurulunun onayından geçerek TFF resmi internet sayfasında yayımlanarak yürürlüğe giren MHK TALİMATI’nın iptali için Hakem Derneği(TFFHGD) Genel Merkezi Tahkim Kuruluna başvuruda bulundu.

MHK yeni hazırladığı birleştirilmiş talimatı bir yıldan beri hazırlıyormuş ve bu Talimat Devrim niteliğindeymiş. Bu talimat olsa olsa anti devrim niteliğinde bir talimat olabilir. Ayrıca bir yıldır üzerinde çalışıldığı ise külliyen yalandır. Madem öyle bir yıldır çalışılıyordu da bu bir yıl içinde neden birkaç talimatta değişiklik yapılma gereği duyuldu hatta daha dört ay önce Gerek MHK Teşkilatlanma gerekse Hakemliğe giriş talimatlarında değişiklik yapıldı. Bu talimatların bazı önemli maddeleri Tahkim Kurulu kararı ile TFFHGD tarafından iptal ettirilmişti.

Bu defa üyelerinin kazanılmış demokratik haklarını koruma kararlılığında olan TFFHGD Genel Merkezi Birleşik Talimatın iptali için Tahkim Kuruluna başvurdu. Kısa sürede hazırlanan başvuru dilekçesi bir hukuk dersi niteliğindedir.

Aşağıda bilgilerinize sunduğumuz Tahkime Başvuru dilekçesinin tamamını okumanızı öneririz.

mavikokart.

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU
SAYIN TAHKİM KURULU BAŞKANLIĞINA

DURUŞMA TALEPLİDİR.


BAŞVURUDA BULUNAN : TÜRKİYE FAAL FUTBOL HAKEMLERİ VE
GÖZLEMCİLERİ DERNEĞİ

VEKİLİ : Av. YUSUF MURAT SÖYLEMEZ
Söylemez Hukuk Bürosu
Değirmen Sok. Şaşmaz Sitesi B1 Blok No.2 K.4
D.10 Kozyatağı / KADIKÖY / İST.


KARŞI TARAF : TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU
İstinye Mahallesi Darüşşafaka Caddesi No: 45 Kat: 2-3
İSTİNYE / İSTANBUL


KONU : Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 30.06.2010 tarihinde Türkiye Futbol Federasyonu resmi sitesi www.tff.org.tr de yayınlanan; Merkez Hakem Kurulu Talimatının Anayasa, Kanun, Ana Statü, FIFA ve UEFA statülerine aykırı olmaları sebebiyle iptali ile uygulamadan kaldırılması yolunda karar verilmesi taleplerini içeren dilekçedir.

YÜRÜRLÜĞE
GİRİŞ TARİHİ
: 30 HAZİRAN 2010


AÇIKLAMALARIMIZ :

Müvekkil Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği ülkemizde görev alan futbol hakem ve gözlemcilerinin üyesi olduğu 10.000 in üzerinde üyesi olan ve 1989 yılında kurulmuş bir dernektir.

Müvekkil Derneğin Tüzüğünde de açıkça belirtildiği üzere kuruluş amaçları içerisinde Hakem, Gözlemci ve tüm üyelerin her türlü ekonomik, hukuki hak ve menfaatlerini korumak, Türk futbol Hakem ve Gözlemciliğini yurtiçinde ve yurtdışında temsil etmek yer almaktadır.

Bunun yanında şahsımın da üyesi ve aynı zamanda Genel Sekreteri olduğu Müvekkil Dernek, yapılan değişiklikler dâhilinde son halini alan Futbol Federasyonumuzun Ana Statüsü ile birlikte de 9.madde de sayılan Türkiye Futbol Federasyonu üyelerinden biri olarak yer almış olup, yine Ana Statüde yer alan üyelik haklarını da kazanmıştır. Müvekkil Dernek Futbol Federasyonu Ana Statüsünde belirtilen Futbol Federasyonu Genel Kurul Delegeleri içerisinde de yer almaktadır. (Ana Statü 22.Madde h Bendi)


Merkez Hakem Kurulu Teşkilatlanma, Çalışma Prensipleri ve Görevleri ile İlgili Talimat, Bölgesel Hakem Kurulu, Kuruluş, Çalışma Prensipleri ve Görevleri ile İlgili İç Talimat ve İl ve İlçe Hakem Kurulları, Kuruluş, Çalışma Prensipleri ve Görevleri ile İlgili İç Talimat, İl Gözlemci Kurulları Kuruluş, Çalışma Prensipleri ve Görevleri ile İlgili İç Talimat Hakemliğe Giriş Unvan ve Klasmanlara Ayrılma ile Vize Yenileme Kural, Prensip ve Yöntemleri İç Talimatı, Gözlemciliğe Giriş Unvan ve Klasmanlara Ayrılma Vize Yenileme Kural, Prensip ve Yöntemleri İç Talimatı, Hakem Geliştirme Komisyonu ve Hakem Mentörlüğü İç Talimatı, Eğitim, Planlama ve Araştırma Komisyonu ( EPAK ) Teşkilatlanma, Çalışma Prensipleri ve Görevleri İle İlgili İç Talimat, Eğitimciliğe Giriş, Unvan ve Klasmanlara Ayrılma İle Vize Yenileme Kural, Prensip ve Yöntemleri İç Talimatlarının tamamının yerine çıkartılan T.F.F. Merkez Hakem Kurulu Talimatı 30.06.2010 tarihinde federasyonun resmi internet sitesinde (www.tff.org.tr) yayınlanmış olup talimatların tarafımıza tanıdığı yasal süre içerisinde bu başvuruyu yapma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Merkez Hakem Kurulu göreve geldikten sonra ilgili talimatlar sayısız kez değiştirilmiş ve uygulamalara gidilmiştir. Sayın Başkanlığınızın da takdir edeceği üzere, talimatlar günün koşullarına yanıt vermeyecek kadar eskimiş olur ya da hakem ve gözlemcilerin lehine demokratik kazanımlar ve açılımlara ihtiyaç duyulursa değiştirilir. Fakat maalesef yapılan son değişiklikler tam aksine Merkez Hakem Kurullarına sınırsız yetki verecek şekilde düzenlenmiştir ve de bu durum kurumsal saygınlığı zedelemektedir. 2010 – 2011 futbol sezonu kapsayan talimat öncelikle usulen başta hukukun genel prensiplerine, Anayasamız olmak üzere, Kanun, Ana Statü, FIFA ve UEFA statülerine aykırılıklar içermektedir.

Aleyhe olan düzenlemelerin geriye yürümesi hukukun genel prensiplerine aykırıdır.

Şöyle ki, bir mevzuat hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten sonraki dönem için uygulama kabiliyetini haiz olması kuralına geçmişe yürüme yasağı adı verilmektedir. Geriye yürüme yasağı kavramına daha çok yasaların zaman bakımından uygulanması konusunda değinilmektedir. Türk Hukukunda geriye yürüme yasağı hukuk devletinin temel ilkelerinden kabul edilmekte ve Türk Anayasa Mahkemesi tarafından uluslar arası hukukun evrensel ilkelerinden bir ilke olarak kabul edilmektedir.

Kural olarak mevzuat hükümlerinin ileriye dönük bir düzenleme serbestisine sahip olduğunun ve nihayet yukarıda bahsi geçen hukuk güvenliği ilkesi gereği geçmişe etkili olamaması gerekmektedir. Çünkü hukuk güvenliği ilkesi ve adalet, yasaların yalnızca yürürlükte oldukları döneme uygulanmalarını gerektirmektedir. Geçmişe yürüme yasağı hukuk güvenliği ilkesinin bir yansımasından ibarettir. Çünkü yürürlükteki mevzuat hükümlerine dayanarak geçerli bir hak kazanımında bulunan kimselerin bu kazanımları sonradan yürürlüğe giren bir hüküm ile ortadan kaldırılacak ya da bu kişisel kazanıma zarar verilecek olur ise bireylerin hukuka duydukları inanç ve güven sarsılacaktır.
Anayasa Mahkemesi de hukuk devletini, insan haklarına saygılı ve bu hakları koruyucu adil bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmekle kendisini yükümlü sayan bütün işlem ve eylemleri yargı denetimine bağlı olan devlet olarak tanımlamaktadır.

Bu tanımlardan anlaşılacağı üzere hukuki güvenlik kavramı hukuk devleti ilkesinin unsurlarındandır. Bireylerin hukuki güvenlik içinde bulunmadığı bir sistemin hukuk devleti ilkesi ile bağdaştırılması mümkün değildir.



Yürürlükteki bir yasa veya düzenleyici işleme dayanarak bir hakka sahip olan kimselerin bu kazanımlarının korunması hukuki güvenlik ve dolayısıyla hukuk devleti ilkesinin bir unsurudur. Çünkü kişiler kendi lehlerine hak kazandıran bu işlemi yapar iken yürürlükteki mevzuat hükümlerine güvenmektedirler. Bireylerin sonradan yürürlüğe girecek bir mevzuat normunu bilmesini ya da öngörmesini beklemek mümkün değildir.


Nitekim Anayasa Mahkemesi: “Anayasa’nın 2. maddesinde yazılı niteliklere sahip bir hukuk devletinde, mevcut kanunlara göre kazanılmış hakların sonradan çıkacak kanunlarla tanınması zorunlu olduğu şüphesizdir” görüşünü benimsemektedir.
Danıştay 1. Dairesinin 04.10.1991 Tarih ve E. 1991/211, K. 1991/289 Sayılı Kararında da: “Kazanılmış hakların korunması Hukuk Devlet ilkesinin bir gereğidir. Hukuk Devletinde bütün devlet faaliyetlerinin hukuk kurallarına uygun olması önemli ve temel bir ilkedir ” denilmektedir.

Hiç şüphesiz yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre kişisel hak kazanan kimselerin kazanımlarının sonradan yapılacak mevzuat değişikliği ile ortadan kaldırılması gibi bir durum hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacaktır. Bu sebeple yürürlükteki mevzuat hükümlerine duyulan güven ile (hukuk güvenliği) kazanılmış olan haklara saygı gösterilmesi ve bireylerin kazanmış oldukları hakka sonradan yürürlüğe giren düzenlemelerle zarar verilmemelidir.

Merkez Hakem Kurulu en son 03.03.2010 tarihinde “Merkez Hakem Kurulu Teşkilatlanma, Çalışma Prensipleri ve Görevleri İle ilgili Talimat” ile “Merkez Hakem Kurulu Hakemliğe Giriş, Unvan ve Klasmanlara Ayrılma ile Vize Yenileme, Kural Prensip ve Yöntemleri İç Talimatında” bazı değişiklikler yapmıştır. Sayın Başkanlığınıza bu değişiklikler dâhilinde tarafımızdan değişikliklerin iptali için başvuruda bulunulmuş ve bazı maddelerde yapılan değişiklikler iptal edilmiştir.

Türkiye Profesyonel ve amatör liglerinde görev yapan hakem ve gözlemciler için ilgili talimatlara paralel Merkez Hakem Kurulu, yine ilgili talimatlar doğrultusunda 30.04.2010 tarihinde, 2010 – 2011 Futbol sezonu kapsamında Hakem ve Gözlemci Klasmanlarını Belirleme Yöntemi, Sınav Takvimi ve Sınav Talimatını yayınlamıştır. Tüm hakem ve gözlemciler yayınlanan bu yöntem ve talimat doğrultusunda belirtilen takvim süresi dâhilinde kendileri için büyük önem arz eden sınavlara girmişlerdir.

Nitekim hem eski talimatta hem de itiraza konu talimatta aynı madde numarasıyla verilmiş TAKVİM başlıklı madde son derece açıktır:
MHK, bu talimatta adı geçen tüm aktivitelerin tarihlerini en geç 30 Nisan tarihine kadar belirler, açıklar, gereği için IHK'ya gönderir ve TFF'nin resmi internet sitesi olan www.tff.org yayımlar. Resmi internet sitesinde yapılan yayımlar, resmi tebliğ niteliğindedir.

Belirtilen sınav takvimi doğrultusunda müvekkil derneğin üyeleri hakem ve gözlemciler tüm edimlerini ifa etmişlerdir. Ne var ki sınav sonuçlarının açıklanıp da hakem ve gözlemcilerin hangi klasmanlarda yer aldığı belirlenecekken, sonuçların açıklanmasından bir hafta önce, 30.06.2010 tarihinde, iptal talebimize konu Talimat yayınlanmış ve 06.07.2010 tarihinde açıklanan yeni klasmanlar bu yeni talimata göre yapılmıştır. Bu durum hukuka tamamıyla aykırı olup, talimatların iptali ve klasmanların yayınlanmış eski talimatlara göre yapılması gerekmektedir. Sınavlar yapıldıktan sonra böyle bir talimat değişikliğine gidilemez. Bu talimatın yapılan sınavlarda uygulanabilmesi için sınavlardan önce yürürlüğe girmesi, tüm hakem ve gözlemcilerin de bu konuda bilgilendirilmesi gerekirdi. Bu nedenlerle dahi talimatın uygulanmasının iptali gerekmektedir.

Nitekim göreve geldiği dönemde hakem ve gözlemci sayıları olduğundan fazla diye hareket ederek o dönem de mevcut olan FIFA – FIFA Yrd. H. – Süper Lig H. – Süper Lig Yrd. H. – A Klasmanı H. – B Klasmanı H. – C Klasmanı H. – C Klasmanı Yrd. H. ve İl hakemi şeklinde olan kadrolardan onlarca hakemin kariyerlerini sonlandırmış ve yeni kadrolar belirlemişken, Merkez Hakem Kurulu yeni talimat ile bir anlamda yine eskiye dönmüş tekrar isimleri farklı olsa da yeni fakat mahiyeti soru işaretleri ile dolu olan kadrolar açmışlardır. Ne var ki Klasman Hakemi ya da Klasman gözlemcisi olmayı bekleyen, hedeflerine koyan üyelerimiz bir anda yeni açılan kadrolarla kendilerini amatör lig olan Bölgesel Liglerde bulmuşlardır. Keza Klasman Yardımcı hakemliği için sınavlara giren üyelerimiz ise Bölgesel Yardımcı Hakem kadrosunda kendilerini bulmuşlardır. Ayrıca yine ne yazık ki, değiştirilen yaş sınırları dahilinde bu imkan birçok üyemize verilmemişken, yeni kadrolarına kavuşan hakem ve gözlemcilerimiz ise belli bir süre (hakemler için 2, gözlemciler için 3 sezon gibi) hedefledikleri klasman kadrolarından uzaklaştırılmış ve aslında mevcut olarak (il hakem ve gözlemcileri amatör liglerde görev yapmaktadırlar) bölgesel anlamda amatör hakem ve gözlemcilik yapacak duruma hukuka aykırı olarak getirilmişlerdir.


Bununla birlikte, aşağıda belirteceğimiz maddelerdeki düzenlemeler, açıklamaya çalışacağımız nedenlerle hukuka aykırılıklar taşımaktadır ve iptali gerekmektedir.


- Kanun ve Ana Statüde tanımlanan müvekkil dernek talimattan tamamen çıkarılmıştır.

İtiraza konu talimat öncesinde yer alan Merkez Hakem Kurulu Teşkilatlanma, Çalışma Prensipleri Görevleri İle İlgili Talimatın 7.maddesi Merkez Hakem Kurulunun Görev ve Yetkilerinden bahsetmekte ve bu maddenin P bendi şu şekildeydi:

Kanun’da tanımlanan TFFHGD. (Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği) ile teknik ve sosyal işbirliği kurmak.

Ne yazıktır ki, futbol hakem ve gözlemcilerinin bağlı bulunduğu ve Türkiye Futbol Federasyonumuzun resmi üyesi olan müvekkil Dernek, Merkez Hakem Kurulu tarafından hiçe sayılmaktadır. Merkez Hakem Kurulu göreve geldiği günden beri asli görevlerinden biri olan müvekkil dernek ile teknik ve sosyal işbirliği kurmak edimini hiçbir şekilde yerine getirmemiştir. Ve yine ne acıdır ki; hakem ve gözlemcileri direkt olarak ilgilendiren önceki talimat değişikliklerindeki gibi bu son iptale konu Talimat Değişikliklerinde de Müvekkil Dernek ile işbirliği kurulmamış, yorum tavsiye ve önerileri alınmamıştır. Bu konu hakkında 10.03.2010 tarihinde Sayın Başkanlığınıza yapmış olduğumuz başvuruda detaylı olarak açıklamalarda bulunmuş ve gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep etmiştik. Ne var ki başvurumuz sonrası Sayın Başkanlığınızdan halen gerekçeli karar tarafımıza gönderilmemişken, bu sefer de söz konusu maddenin yeni talimatta tamamıyla kaldırıldığını görmüş bulunmaktayız. İtiraza konu talimatın 5.maddesinde belirtilen MHK’NIN GÖREV VE YETKİLERİ başlıklı madde de bu tanımlama tamamıyla dışarı çıkartılmış aksine n maddesi eklenerek müvekkil derneğin görev ve yetkileri MHK ya devredilmeye çalışılmıştır.

Hakem, gözlemci ve mentörleri ilgilendiren değişiklikler, hiçbir şekilde tartışmaya açılmadan ilgililerin, kurum ve kurulların görüşü alınmadan, uzlaşma sağlanmadan yapılıyor ise bu değişiklikler kabul edilemez. “Ben yaptım oldu” mantığı ile Talimatlar değiştirilmesi bırakın günümüz çağdaş hukukunu, en ilkel hukuk düzenlerinde dahi görülmemiş bir yaklaşımdır.

Bu yöntemlerle hazırlanan talimatlar karşısında hangi birey, hangi avukatlar vasıtasıyla ve hangi yargılama mercii karşısında haklarını savunabilir ki?


- Merkez Hakem Kurulu hiçbir şekilde FIFA ve UEFA maçlarına hakem atama hakkına sahip olamaz.

İtiraza konu talimat detaylı olarak incelendiğinde birçok konuda aceleci davranıldığı ve yeterli incelemeye dayandırılmadığı ortaya çıkmaktadır. 5. Madde de sayılan MHK NIN GÖREV ve YETKİLERİ başlıklı maddenin a bendine göre MHK nun FIFA ve UEFA maçlarına hakem atamasından bahsedilmiştir ki bu son derece yanlıştır. Bu maçlara hakem atamaları FIFA ve UEFA tarafından yapılırken özel izinle ve gerekli görüldüğünde, müsabakanın önemine göre Ulusal Federasyonlara yardımcı hakem ve dördüncü hakem atama hakkı tanınabilmektedir.


- Bölgesel Hakem Kurulu üyelerinde en az fakülte veya yüksekokul mezunu olması şartı aranırken, Bu kurulun BAŞKANLIĞINI yapacak olan Merkez Hakem Kurulu üyesinde ise bu şartların aranmaması son derece çelişik bir durumdur.

Yürürlüğe konmak üzere olan talimat maddelerinde maalesef çelişkiler apaçık ortadır. Bölgesel Hakem Kurulunu oluşturacak üyelerden bahsedilirken eğitim şartı getirilmeye çalışılmış, ancak ne var ki bu kurulun başkanlığını yapacak olan Merkez Hakem Kurulunun böyle bir şartı taşıması öngörülmemiştir. Yorumu Sayın Başkanlığınıza bırakıyoruz.

Futbol hakemliğinde eğitimin önemi tartışılmazdır. Son derece titiz ve uzun süreli çalışmalar sonrasında çıkarıldığı iddia edilen Talimatın içeriği maalesef bu söylemleri ihtiva etmemektedir. Hakemlikte eğitim ile ilgili en önemli kurumlar Eğitimciler ve Mentörler dir. Ne acı ki bu kadar önemli bir kurumda yer alabilmek için ilgili talimatta bahsi geçen giriş koşulları incelendiğinde de yukarıdaki gibi bir vurdumduymazlık görülmektedir. Eğitim verecek bu kişiler için en az lise ve dengi okul mezunu olmak şartı getirilmişken neden en az fakülte veya yüksekokul mezunu olma şartının aranmadığını da takdirlerinize bırakıyoruz.


- Talimatlar kişilere özel yapılmıştır ki bu durum son derece yanlıştır.

Maalesef ve üzülerek görülmektedir ki itiraza konu bu talimat bazı kişilere özel olarak ve objektiflikten uzak yapılmıştır. Bu maddelerin tamamı hakkında yargılamanın ilerleyen safhalarında açıklamalar yapılacaktır. Ancak örnek vermek gerekirse Talimatın 62. Maddesi MENTÖR KADROLARI başlıklıdır ve burada mentör kadrolarından bahsedilmektedir. Buna göre Üst Klasman Mentörü (ÜKM) nin giriş şartları;

a)Eski FIFA unvanlı hakem olmak ve en az 10 sezon ÜKH olarak görev yapmış olmak

yer almaktadır. Bu özel madde (!) son derece düşündürücüdür. Bu kritere uyan gözlemci sayısı irdelendiğinde ortaya son derece ilginç saptamalar çıkacaktır ki bu bile bu talimatın kişilere özel yapıldığının en açık ispatıdır.


- Yeni talimat ile Futbolun son yargı ve karar mercii olan Tahkim Kurulu’na başvuru hakkı dahi üyelerimizin elinden alınmaktadır. Bir başka ifade ile Tahkim Kurulu bile by-pass edilmektedir.

İptali konu olan talimatın birçok maddesi Sayın Başkanlığımızın görev alanına dahi müdahale etmekte olup, birçok madde de MHK nın aldığı kararların nihai olduğundan bahsedilmektedir. Oysaki bu durum son derece yanlış ve bir o kadar da tehlikelidir. Örneğin Talimatın 35. Maddesi İTİRAZLAR başlıklıdır ve alt maddeleri şu şekildedir:

(1) Kadronun ve aday kurslarına katılacakların belirlenmesi amacıyla IHK veya MHK tarafından İH kadrosunda bulunanlara yönelik olarak yapılan tüm sınav ve atletik testlerin sonuçlarına, sonuçların IHK tarafından açıklanmasını izleyen beş (5) gün içinde, MHK'ye iletilmek üzere yazılı olarak Hakem İşleri Müdürlüğü'ne itiraz edilebilir. MHK bu itirazları nihai olarak karara bağlar.
(2) Aday listelerinin belirlenmesi amacıyla İHK veya MHK tarafından İG kadrosunda bulunanlara yönelik olarak yapılabilecek sınavların sonuçlarına ve aday listelerine, sonuçların IHK tarafından açıklanmasını izleyen beş (5) gün içinde, MHK'ye iletilmek üzere yazılı olarak Hakem İşleri Müdürlüğü'ne itiraz edilebilir. MHK bu itirazları nihai olarak karara bağlar.

Ülke genelinde toplumsal barışın güçlü kılınması için, katılımcı demokrasi, uzlaşı politikaları ve demokratlaşma açılımları iklimi oluşturulmaya çalışılırken bu benzeri kavramlar üzerinde hassasiyetle durulmaktadır. Kardeşlik, dostluk ve barış ortamı için bulunmaz bir fırsat olan futbolun gücü kabul edilmişken Futbol Hakemliği Camiasına dayatılmak istenilen antidemokratik talimatlar kabul edilemez. Merkez Hakem Kuruluna bu şekilde yetkiler verilmesi son derece yanlış ve Ana Statüye aykırıdır.

Yeni talimat ile Futbolun son yargı ve karar mercii olan Tahkim Kurulu’na başvuru hakkı dahi üyelerimizin elinden alınmaktadır. Bu sığ anlayış şimdiye kadar yaptığı keyfi uygulamalarla, Camianın mayasını bozmakla kalmamış, son yaptığı değişiklikle Camianın kurumsal yapısını da bozarak, adeta kabile mantığı ile HUKUKU ve ADALETİ ayaklar altına almıştır.

Hiçbir kişi ve anlayış, ben yaptım oldu mantığı ile emeğe bu denli ihanet edemez. Ellerindeki oyuncak haline getirdikleri bu talimatlarla kişiler değil, bu Camianın 50 yıllık terbiyesi, asaleti ve kültürü yok olmaktadır.


- Klasman belirleme kriterleri de talimatın bütünün de olduğu gibi aykırılıklar içermektedir.

Talimatın 50. Maddesi “KADRO BELİRLEME KRİTERLERİ” nden bahsetmektedir. Buna göre
(1) MHK, hakemleri değerlendirirken ve kadrolara ayırırken aşağıda belirtilen kriterlerin tümünü veya bazısını dikkate alabilir;
• • Gözlemci notu
• • Müsabaka zorluk derecesi
• • Müsabaka ağırlık değeri
• • Müsabaka sayısı
• • Sınav Notu
• • Yabancı Dil Düzeyi
• • Öğrenim Durumu
• • Yaş Durumu
• • MHK Değerlendirmesi
• • Ceza puanı
(2) MHK, hakemlerin herhangi bir alt klasmana tenziline veya herhangi bir üst klasmana terfisine karar verebilir.”

denmektedir. Türk Futbol Hakemliğinde Klasman ve Unvan belirleme esasları için konmuş bazı kriterler bu talimat ile olduğu gibi bir kenara atılmıştır. Yeni yapılan değişiklikler ile Merkez Hakem Kuruluna verilen yetkiler sınırsız hale getirilmiştir. Yapılan bu değişiklik ile Merkez Hakem Kuruluna bir anlamda “Biz bu kriterleri uygulamayız ya da bazılarını uygularız bazılarını da uygulamayız!” hakkı getirilmiştir ki bu durum son derece yanlıştır. Hakemler almış oldukları puanlar, yönetmiş oldukları müsabakalar esas dahi alınmadan istendiği takdirde herhangi bir alt klasmana düşürüp, kriterlerden bağımsız olarak herhangi bir üst klasmana çıkartılma keyfiyeti ile karşı karşıya bırakılmıştır. Böyle bir yaptırım gücü ve keyfiyet var iken diğer maddelerin hiçbir önemi olmayacağı açıktır.

Bu talimat birbiriyle çelişik birçok hüküm içermektedir. Örneğin yukarıda bahsettiğimiz 50. Maddeye göre MHK bir hakemi herhangi bir alt klasmana düşürebilir veya bir üst klasmana çıkarabilir. Açık olan nokta normal sezonda tüm vecibeleri yerine getiren bir hakemin MHK tarafından istendiğinde herhangi bir kadroya koşulsuz düşürülebilmesidir. Peki, aynı talimatın VİZE KOŞULLARI başlıklı 45. Maddesinin 3 numaralı bendinde yer alan bu ibare ne demektir:

“Mazeret göstermeden lisanslarını vize yaptırmayan hakemler, bir alt kadroya indirilirler.”

Bir talimat maddesinde edimlerini yerine getirmeyen bir hakeme bir alt kadroya düşürülme cezası, bir başka madde de ise tüm edimlerini yerine getirip maç ve kadro bekleyen bir hakeme dilediğine göre herhangi bir alt kadro düşürülme cezası verilebilmektedir. Bu ve bunun gibi çelişkilerle dolu bir talimat maalesef Türk Futbol Camiasına yakışmamaktadır.

Sayın Başkanlığınıza bu talimatın çarpıklığı ve birbirine aykırı hükümler içerdiği ile ilgili birçok örnek sunabilmek mümkündür. Bunlardan bir tanesi de “KADRO ve UNVAN EKSİKLİĞİNİN TAMAMLANMASI” başlıklı 43. Maddede yer almaktadır. Bu maddenin d) başlıklı fıkrası şu şekildedir.

“Bulundukları klasmandan bir üst klasmana çıkma yaşı geçen hakemler, sezon sonunda bulundukları klasmandan çıkartılarak İH'ye indirilir.”


Bu madde de talimatın içersinde tezatlıklar olduğunun ve ciddiyetsizlikle hazırlandığının en açık ispatıdır. 39 yaşında bir hakemin Üst Klasman Hakemliğinden düştüğünü varsayalım. Bu talimata göre Üst Klasman Hakem kadrosundan düşen bu hakem, Ulusal Hakemliğin yaş sınırlarına (24-40) uyduğu için Ulusal Hakem kadrosunda yer alabilmelidir. Ancak bir üst klasmana yani ÜKH çıkış yaşını (38) geçtiği için bu maddeye göre de İl Hakemliği kadrosuna düşürülmelidir. Şimdi bu hakem bu talimatın hangi maddesine göre hangi kadroda olmalıdır?

Ya da şu şekilde düşünelim; MHK bir hakemin herhangi bir alt klasmana tenziline veya herhangi bir üst klasmana terfisine karar verebiliyor. Ancak talimatta yaş sınırına bakarken sadece bir üst klasmana çıkma yaşı geçen hakem denmektedir, herhangi bir üst klasmana değil. Mesela 36 yaşındaki bir Bölgesel Hakem bir üst klasmana, yani Ulusal Hakemliğe çıkma yaşını geçtiği için İl Hakemliğine düşürülmeliyken yine bu talimata göre bu hakem Üst Klasman Hakemliğine terfi de edebilir. Nitekim bu talimata göre yaşı uygun olduğundan ve herhangi bir üst klasmana terfi edilebilir dendiğinden bu terfi söz konusu olabilir. Ne var ki, söz konusu hakem bu maddeye göre de İl Hakemliğine düşmek durumundadır. Bu hakem hangi kadroda yer almalıdır? Talimatın hangi maddesi uygulanacaktır?

Bu talimat içersinde detaylı inceleme yapıldığında bu ve buna benzer birçok yanlış, eksiklik, tezatlık ve hukuka aykırılık ortaya çıkmaktadır. Bu da bu talimatın iptali için sayılabilecek onlarca gerekçelerden bir tanesidir.



- Gözlemcilerimizi ise maalesef çok daha büyük bir keyfiyet beklemektedir ki bu talimatla keyfiyet tamamıyla ön plana çıkmıştır.

Müvekkil dernek üyesi gözlemcilerimizin kadrolarının belirlenmesinde ise açıkça talimat hükümlerinde MHK nun keyfiyetinden bahsedilmektedir. “GÖZLEMCİ KADROLARININ BELİRLENMESİ” başlıklı 55. Maddenin 1.a, 2.a, 3.a ve 4.a bentlerinde yer alan “…gözlemciliğe uygun görülmeyenler kadrodan çıkarılır.” İbaresinde hiçbir açıklama yoktur. Hiçbir kriterden bahsedilmemekte ve sadece uygun görülmeyen denmektedir. Merkez Hakem Kurulu kriterleri dikkate almak zorunda değildir (çünkü ortada bir kriter olsa da keyfiyet açıktır), klasmanları belirlerken keyfi olarak, gözlemcilerden uygun görmediklerini direkt olarak kadrodan çıkarma hakkına sahiptir.





- Profesyonel hakemlik oldubittiye getirilir şekilde değil profesyonel anlamda yapılacak çalışmalar ve sağlam temeller atılarak icra edilmelidir.

Yukarıda kısa kısa başlıklar dâhilinde belirtmeye çalıştığımız bu hukuka aykırı talimat içerisinde 39. Maddede de Profesyonel Hakemler den bahsedilmektedir. Bu durum hakkında öncelikle bilgisine başvurulması ve onayının alınması gereken kurum müvekkil dernektir. Maalesef bu şekilde oldubittiye getirilip, iptale uğrayan talimatları için alelacele ve özensiz şekilde hazırlanmış usulüne aykırı talimatı hazırlayanlardan Türk Futbol Hakemliği için çığır açabilecek hamleleri yapması da beklenmemelidir. Talimatlarda bu değişiklikler yapılırken hakemlerin, gözlemcilerin, mentörlerin ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun üyesi olan Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği’nin görüşünün alınmasına gerek duyulmadığı gibi, kitlece tartışılmasına bile olanak verilmemektedir.


Yukarıda bahsetmeye çalıştığımız tüm hususlar ile karşı tarafın vereceği cevaba ilişkin cevaplarımız ve duruşma aşamasında yapacağımız açıklamalar dâhilinde bu talimat Futbolumuzun Marka değerine uymadığı gibi, değerimizin aşağılara doğru çekilmesi için yapılan çalışmalar içermektedir. Daha çok kurumsallaşmanın önemi ve gereği ortada iken adeta dikta yönetimi özlemi içinde olan talimatlar daha antidemokratik bir çizgiye çekilmektedir.


Avrupa Birliği uyum sürecinde hızla ilerlemeye çalışan ülkemizin aynı paralelinde çalışmalarda bulunan Futbolumuz dâhilinde yapılan bu değişiklikler örtüşmemektedir. 3. Dünya ülkelerinde dahi bu tip uygulamalara rastlanmamaktadır. Ne acıdır ki her platformda UEFA ve FIFA paralelinde adımlar atıldığını beyan eden Merkez Hakem Kurulumuzun söylemleri ile gerçekler bağdaşmamaktadır. Bu talimatlar hiçbir ülkede bu şekilde keyfiyete ve hukuka aykırı olarak kullanılmamaktadır. Bu konu hakkında savunma yapma hakkımızı saklı tutarız.



Bu talimat eşitlik, adalet, şeffaflık, hakkaniyet, objektiflik ilkelerine ve hukuka tamamıyla aykırıdır. İşbu nedenle bahsedilen ve yanlış yorumlamaya sebebiyet veren bu talimatın Anayasa, Kanun, Ana Statü, FIFA ve UEFA statülerine aykırı olmaları sebebiyle iptali ile uygulamadan kaldırılması gerekmektedir.

Ülkemiz futbolunda hâkim durumda olan ve çoğunlukla kural ve koşulları belirleyen futbol hakem yöneticileri olmuştur ve hakemler her zaman ezilmiştir. Her zaman hukuken de korunması gereken hakemlerdir, çünkü aslında onlar futbol sahalarımızda bir karar mekanizması olduklarından gerçekte bir hâkim kimliğine bürünmeli ve bu uğurda çalışmalar yapılmalıdır. Tarihsel süreç içerisinde FIFA ve UEFA almış oldukları kararlar ile hakemleri daha bir koruma altına alırken Türk Futbolunda hakemlerin adeta yöneticilerin iki dudağı arasında bırakılmaya çalışılmasını ibretle izlemekteyiz.

Süresi dâhilinde müvekkilim TFFHGD adına Merkez Hakem Kurulu Talimatının iptali için Sayın Başkanlığınıza beyanlarımızı sunuyorum.


NETİCE VE TALEP :

Yukarıda kısaca izah ettiğimiz ve ileriki safhalarda ve duruşma esnasında ileri süreceğimiz nedenlerle,
FIFA, UEFA ve adli mercilere yapacağımız her türlü hukuki ve başvuru hakkımız saklı kalmak kaydıyla,
Öncelikle dosyamızın duruşmalı olarak görülmesine,
Karşı Tarafın vereceği cevapların tarafımıza tebliği ile cevaba cevap için tarafımıza süre verilmesine,
Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu tarafından 30.06.2010 tarihinde resmi internet sitesi olan www.tff.org.tr de yayınlanıp yürürlüğe giren;
- Merkez Hakem Kurulu Teşkilatlanma, Çalışma Prensipleri ve Görevleri ile İlgili Talimat, Bölgesel Hakem Kurulu, Kuruluş, Çalışma Prensipleri ve Görevleri ile İlgili İç Talimat ve İl ve İlçe Hakem Kurulları, Kuruluş, Çalışma Prensipleri ve Görevleri ile İlgili İç Talimat, İl Gözlemci Kurulları Kuruluş, Çalışma Prensipleri ve Görevleri ile İlgili İç Talimat Hakemliğe Giriş Unvan ve Klasmanlara Ayrılma ile Vize Yenileme Kural, Prensip ve Yöntemleri İç Talimatı, Gözlemciliğe Giriş Unvan ve Klasmanlara Ayrılma Vize Yenileme Kural, Prensip ve Yöntemleri İç Talimatı, Hakem Geliştirme Komisyonu ve Hakem Mentörlüğü İç Talimatı, Eğitim, Planlama ve Araştırma Komisyonu ( EPAK ) Teşkilatlanma, Çalışma Prensipleri ve Görevleri İle İlgili İç Talimat, Eğitimciliğe Giriş, Unvan ve Klasmanlara Ayrılma İle Vize Yenileme Kural, Prensip ve Yöntemleri İç Talimatlarının tamamının yerine çıkartılan T.F.F. Merkez Hakem Kurulu Talimatının
her şeyden önce hak ve nesafet kurallarına ayrıca Anayasaya, Kanuna, Ana Statü, FIFA ve UEFA statülerine aykırı olmaları sebebiyle iptali ile uygulamadan kaldırılması yolunda karar verilmesini, giderlerin karşı tarafa yüklenmesini saygılarımızla vekâleten arz ve talep ederim. 07.07.2010

TÜRKİYE FAAL FUTBOL HAKEMLERİ
VE GÖZLEMCİLERİ DERNEĞİ

Adına Vekâleten

Av. YUSUF MURAT SÖYLEMEZ