BİZANS OYUNLARI

Eklenme tarihi 2 Ağustos 2010 Pazartesi
Ekleyen: MaviKokart


Mersin seçimi sonrası hakem sitelerine kaynağı malum kişiler tarafından bir haber yayınlatıldı. Haberde kısaca “Federasyon’un karşısında olan Musa ERYILMAZ ve Şükrü YÜKSEL’in desteklediği Vedat YÜKSEL , Tuncer ASLAN ve Kadir TOZLU’nun desteklediği Hüsamettin ÇETİNKAYA karşısında seçimi kaybetti” deniyor.

İlk bakışta; masum , sıradan bir haber olarak görüp, "ne var bunda?” diyebilirsiniz. Oysa, birazcık dikkatli okursanız, aslında bu haberin altında çok şey yattığını, bir yerlere mesaj verme gayreti içinde olduğunu görürsünüz.

Birazcık daha açayım: Biliyorsunuz, bölgemizde 5 tane BHK üyesi var. Bunların kim olduğunu da biliyorsunuz. MHK’nin yeni yapılanmasına göre; bu sayı 2’ye inecek (ayrıca başkan MHK’dan olacak ) Şimdi 5 üye var, bunlardan birisi Şükrü YÜKSEL, diğeri anlı şanlı delikanlı Kadir TOZLU, bunlar arasında ikiye girmek için yarış var.

Şimdi anladınız mı? Şükrü YÜKSEL’in, Federasyon’un karşısında olduğu ve Vedat YÜKSEL’i desteklediği haberinin neden yaptırıldığını?

Şükrü YÜKSEL’in, Vedat YÜKSEL’le birlikte hareket ettiği haberini özellikle basına yazdırıyorlar ki; Ağabeyleri bunları okusun “Vaaay!! Şükrü’ye bak, Federasyon’un karşısında olanlarla birlikte, tez kellesi vurula” diye ferman versinler.

Ve malum anlı şanlı gözlemci kişi BHK yolunda en büyük rakibine, bel kıran bir çalım atmış olsun. Tam bir Bizans oyunu değil mi?

İşin aslı; Şükrü YÜKSEL ne Vedat YÜKSEL’le birlikte hareket etti, ne de Vedat YÜKSEL onun sözünü dinledi. Vedat YÜKSEL asla onunla birlikte olmadı. Tam tersi; Şükrü YÜKSEL'in; "Bu aşamada yapılacak bir seçim Mersin'de tam bir kaos ortamı yaratır, kaos ise Mersin Hakemliğine zarar verir" öngörüsü ile seçim istememesine rağmen, Olağanüstü genel kurul talebi ile toplanan imzaları değerlendiren Vedat YÜKSEL ve Yönetimi seçim yaptı, Şükrü YÜKSEL’in hiçbir konuda dediği olmadı.

İşin daha önemli tarafı , Kadir TOZLU yıllardan beridir dernek seçimleriyle ilgilenmez. Onun derdi yukarıdakilerle arayı sıcak tutup, maça gitmenin yollarını aramak olmuştur. Mersin’de dernek seçimleri onun ilgi alanına girmedi. Hal böyleyken; son seçimde kimseyi desteklemiş de değildir. Hiçbir hakemi seçim için aradığı duyulmamıştır, zaten hakem camiasını yeterince tanımaz da.

Bu olay Şükrü YÜKSEL’i ekarte etmek, onu saf dışı bırakmak için; malum kişilerce yazılıp sahneye konmuş, basit bir Bizans oyunudur. Bir taşla iki kuş vurmaya kalkmaktır!
Kalın

SEÇİM , YALNIZ SEÇİM DEĞİLDİR

Bir seçim yaşadık 15 gün geçti hala konuşuluyor, tartışılıyor. Her gün, seçim öncesi TAslan ve Küçük Hüso’nun maceralarını sanki hayatlarını seçimin sonucuna bağlamışlar gibi, ne planlar yaptıkları, gencecik hakemleri, koca koca gözlemcileri bağlamak için ne vaatler, ne tehditler, ne yalanlar söyledikleri birer birer ortaya çıkıyor.

Neler mi bunlar ?

İşte yalan rüzgarından bazıları:

1- Taslan sezon başı diyor ki: “Derneğe aday çıkartırsam şerefsizim, dernekle işimiz yok” Sonuç ortada, aday çıkartıyor. Dün dündür, bugün bugün

2- “Herkes maçını alacak, kime oy verirse versin”. Seçim yaklaştıkça, pabucun pahalı olduğunu anlayınca seçim öncesi Öğretmen Evi’nde yaptığı toplantıda hakem ve gözlemcileri açıkça tehdit edip, “oy vermeyene seçim sonrası maç vermeyeceğim” diyor. Sonuç ortada; seçim sonrası Küçük Hüso’ya oy vermeyenlere maçlar bıçak gibi kesildi.

3- İl hakemlerinden sezon sonu koşamayanlara “Koçum sizi tekrar koşturacağım hatta bulunduğunuz yerde koşturacağım, koşu işini halledeceğiz “ diyor. Sonuç ortada. O gençlerin umutlarını çaldı, oylarını maç hatırına aldı. Seçim bitti, sözler unutuldu. Koşu mu? Bir başka bahara.

4- Klasman tekliflerinde, “ Muhaliflerden kimseyi yazmayacağım” diyor. Emir büyük yerden gelince, sözünü yiyor ve herkesi yazmak zorunda kalıyor. Çevir kazı yanmasın, bu sefer pişkin bir eda ile, “ Bak ben hepinizi yazdım, bundan sonra bulun adamınızı çıkın” gibi acizliğini ortaya koyan açıklamayı yapıyor.

5- Gözlemcilere, “Sizi listeye alacağım, bir şartla: Genel kurul isteğine imza at, sonra oyunu ver, gerisine karışma” diyor. Sonuç ortada: Birçok ismin listede olmadığı söyleniyor, kesin liste hala açıklanmadı. Bu arada, bazı gözlemcileri listeye almıyor, ama gözlemcilere “Sizi Ş.Yüksel listeye almadı” gibi komik bir gerekçe söylüyor. Oysa bu konuda karar organı BHK üyesi değil İHK’nun ta kendisidir.

6- Yine gözlemcilere “Biz Vedat’la oturup, anlaştık. İstifa etmeyecek; biz imza toplayacağız, sonra seçime gideceğiz, aday olmayacak, atın imzayı” diyor ve imza attırıp bu arada da oy vermesi için söz alıyor, tabii işin aslını bilmeyen gözlemci veya hakem imza atıp, seçimde oy için de söz veriyor. Onurlu insanlar sözünde durup, içi kan ağlayarak, oyunu Küçük Hüso’ya vermek zorunda kalıyor. Küçük Hüso diyor ki ” Bana güvenin, ben delikanlı adamım, sözümü tutarım. Seçimle hakemliği birbirine karıştırmam, herkes maçını alır” Sonuç ortada; seçim sonrası muhaliflere maç yok. Delikanlılık da söz olup uçuyor.

YENI MHK BÖLGE SORUMLUSU

MHK Bölge sorumlularında değişikliğe gitti. 7. bölge sorumluluğu Seyfi GÖZAYDIN’dan alınarak Yüksel OKÇUOĞLU’na verildi. Yüksel OKÇUOĞLU, Seyfi GÖZAYDIN‘ın aksine, Kurul’un şahin kanadının temsilcisi, İnşallah bir yerden başlar; Çabuk parlayan, aslında merhametli ve delikanlı birisi. Mersin’e de gelir. Yalakalığı sevmez, Sayın TAslan’a duyurulur. Neler söyleyeceğini, gözüne nasıl gireceğini düşünmeye başlasın.


FIS FIS FIS

Yeni icat Bölgesel Hakemliğe terfi eden Şahap KAYNAK’a, İHK’nun rüzgar gülü başkanı “Koçum (Kazık attığına böyle hitap eder, hitap edilen de sevildiğini sanar) neden beni arayıp teşekkür etmiyorsun? Seni terfi ettirdim” deyip, teşekkür beklerken; Şahap’tan ummadığı bir cevap alıyor: “Neden teşekkür edeceğim? Beni klasman hakemi mi yaptın ki? Hem sen mi çıkarttın ki beni? Yazılan herkes çıktı" Bu cevap karşısında bozulan İHK başkanı “Sen nasıl konuşuyon?” diye çıkışacakken, Şahap “Ben böyle konuşuyorum, işine gelirse…Ne yaparsan yap. İstersen maç verme, çıkmıyorum senin maçına” diye, fırçaya devam ediyor.

Kurulun başkanı bir fırça da dünkü hakemden yiyor. O başkan olsunda, laf da olsun, fırça da.

Son günlerde önüne gelen fırça atıyor, aman koltuğa bir şey olmasın da. Gerisi serbest…

Ali CAN

Son dönemde, kıblesini karıştıran, daha düne kadar kurullarda birlikte çalıştığı, beraber klasman gözlemciliğine terfi ettirildiği arkadaşlarını bırakan, dün karşı olduğu fakat dönem değişince, her ne hikmetse taraf değiştiren Ali CAN tutarsız ve herkesi şaşırtan davranışlarına bir yenisini ekliyor ve hakemlere mesajlar çekiyor mesaj kısaca şöyle: “Tarsus’ta Meydan Cafe’de konuşulanları ortaya çıkartana kadar gözlemciliğe ara veriyorum, ben 15 liraya tenezzül eden adam değilim” Bunun hangi akla hizmet ettiği pek anlaşılmıyor. Haa Ali CAN’dan bahsetmişken; dernek seçimi öncesi, Öğretmen Evi’nde TAslan‘ın ekibiyle yaptığı toplantıda, efendi söz sırası kendine geldiğinde ayağa kalkıp “Biz yarın seçimde gereğini yapacağız, kimse merak etmesin” deyip, oy garantisini verip, gözlemciliğini garantilemenin keyfini yaşıyor.

Gel aklını başına al Ali CAN bunlardan sana dost olmaz seçim sonrası onun işi tamam diyor TAslan ve seni aslıda hiç sevmeyen S Sarıgül dikkat et. İşin seçime kadardı, bak bir sen o yeni icat gözlemciliğe çıkartılmadın gerekçe hazır "Şükrü Yüksel terfi ettirmedi."

Yaa kurulun başı TAslan mı, Şükrü mü? güldürmesinler. Çıkanlar ondan çıkmayanlar Şükrü'den anla artık! Sen onlarla olamazsın kan uyuşmazlığı var hatanın neresinden dönersen kardır.

EY KOCA BURHAN YILDIRIM

Bir gün önce memleketteyim seçime gelemeyeceğim burada çok işlerim var diye Musa Hoca’ya telefonda konuşup sonra seçime gelmesini kendisine yakıştıramamıştık, ama sonradan neden geldiği anlaşıldı, hem ziyaret hem ticaret yaptı, bir günlüğüne geldi oyunu söz verdiği gibi Hüsamettin’e verdi karşılığında 2 tane köy maçında gözlemcilik kaptı, seyahat bedavaya geldi, masraflar İHK‘nın ince atamasından adeta örtülü ödenekten karşılandı.

Bu davranış yakışmadı Burhan Yıldırım, verdiğin sözden döndün ve yol parasına oyunu ipotek altına aldırdın yazık..

BYH ‘YI KUTLUYORMUŞ

Yeni icat edilen Bölgesel Yardımcı Hakem kadrosunda, TAslan’ın da gayreti ile yerini alan zeytinyağcı-öğretmen Necdet ÇELİK “Yeni sezona bomba gibi gireyim, moral depolayayım, bana güvenenleri mahcup etmeyeyim” diye Antalya sahillerine uzanmış. Ne diyelim, hayırlı olsun BYH’in yakışır hak ettin.

Hakemkolik(hakemkolik@mynet.com)

*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.