Son günlerde TFF ve MHK Hakem Derneği(TFFHGD) üzerine bir takım senaryoları uygulamaya koyunca Hakem camiasında bir kıpırdanma oldu, camianın birleşmesi adına bilen bilmeyen birileri ahkam kesmeye başladı. TFF, MHK ve Dernek Yönetiminin artık taşın altına elini koyması gerektiği ifade ediliyor. İyi de ortamı gerenler, camiayı parçalayıp bölenler, durumu bu hale getirenler kim? bu ayrımcılık için hangi yöntemler uygulandı, hangi yanlışlar yapıldı, şimdi kimden ne isteniyor? MHK ve TFFHGD bu işin neresinde? Bunları bilmek lazım. Büyük bir araştırmaya dayalı seri yazılarımızla konulara açıklık getirmeye çalışacağız. Lütfen sabır gösteriniz ve yazılarımızı takip ediniz, işte üçüncü yazımız.
YENİ DÖNEM VE İNTİKAM İNTİKAM!
Zaman bu ekibe TFF Genel Kurulunda Rahmetli Hasan DOĞAN ve Ekibinin TFF Yönetimini kazanmaları sonucu yeniden MHK’yi oluşturma şansını vermiştir. Başta Sayın AVCI olmak üzere bazı gözünü hırs bürümüş ve intikam ateşi ile yanıp tutuşan insanlara bir noktada gün doğmuş adamcılık ve ayrımcılık dönemi başlamıştır. Hakemlik tarihinin hiçbir döneminde bu kadar kalın çizgilerle camia ikiye ayrılmamış insanlar ötekilileştirilmemiştir.
Futboldan, Hakemlikten çok iyi anlamadığı ve Futbolun ve Hakemliğin etik değerlerinden haberdar olmadığı halde TFF Başkanı seçilen rahmetli Hasan DOĞAN dönemi belki kulüpler için yararlı olmuş fakat Türk Futbol Hakemliği için çok talihsiz bir dönemin başlangıcı olmuştur.
Rahmetli Hasan DOĞAN Federasyonunun FİFA ve UEFA kriterlerine rağmen tamamen Siyasi İktidarın desteği ile oluşturulduğu Hasan DOĞAN’ın Bodrum’da vefatında Sayın Başbakan’ın o kadar yoğun programına rağmen cenazeyi almak ve İstanbul’a getirmek için bizzat gitmesi ile kanıtlanmıştır. Sayın Başbakan belki de bir Bakan arkadaşı Bodrum’da vefat etse kalkıp bizzat cenazeyi almak için gitmeyecekken rahmetli Hasan DOĞAN’ın cenazesini almak için Bodrum’a bizzat gitmiştir.
Rahmetli Hasan DOĞAN Kulüpler Birliği Toplantısında verdiği tavizle bazı kulüp yöneticilerinin bazı hakemlerin ipinin çekilmesi taleplerini “başım gözüm üzerine” deyip MHK’nin göreve getirilme pazarlığı konusu yaparak Türk Futbol Hakemliğine en büyük kötülüğü yapmıştır.
Bu pazarlıkla göreve gelen Merkez Hakem Kurulu için ise bu büyük bir fırsat olmuş, rahmetli Hasan DOĞAN tarafından ismi verilen hakem ve gözlemcilerin yanına hırslarına hakim olamayıp listeye yenilerini eklemişlerdir. Bazı hakemlerin kızağa alınmasını isteyen bazı kulüp yöneticileri bile zaman içinde yapılan uygulamaları küçük dillerini yutarcasına hayret ve şaşkınlık içinde izlemişlerdir.
İlk etapt
a kesin olarak ipi çekilecek hakemler Sayın Bülent DEMİRLEK, Sayın İsmet ARZUMAN, Sayın Vedat YÜ
KSEL, Sayın Çetin SARIGÜL, Sayın Yıldıray ARSLAN, Sayın Zafer Önder İPEK, Sayın Cem DEDA, Sayın Oktay DEMİRAY olmuştur. Açıkçası Sayın Selçuk DERELİ ve Sayın Cüneyt ÇAKIR direkten dönmüşlerdir. Fenerbahçe yöneticileri biraz ısrarlı olsalardı Sayın DERELİ ve Sayın ÇAKIR’ın işi de o zaman bitirilecekti. Bu isimlere sonradan Sayın Hakan SİVRİSELVİ dahil edilmiştir.
Bir zamanlar Dernek Genel Başkanlığı görevini de yapmış olan şimdinin MHK Başkanı Sayın Oğuz SARVAN göreve atandıklarının ilk haftasında Üst düzey hakem toplantısında kendilerinin Dernek işleri ile ilgilenmediklerini hakemlerinde Dernek işleri ile ilgilenmesini istemediklerini belirterek Derneğe bakış açılarını ifade etmişlerdir.
BAŞ DÜŞMAN DERNEK YÖNETİMİ
Bu durumda MHK’de yer alan 2006 da Dernek seçimini kaybeden Sayın AVCI ve arkadaşları hedeflerine başta Dernek Yönetim Kurulu üyeleri olmak üzere Dernek organlarına seçilmiş kişileri almışlardır. Büyük ve ezici çoğunlukla Dernek organlarına seçilmek büyük bir suç sayılmıştır. Bu kişilerin işini bitirerek topluma önemli bir göz dağı verme fırsatı! ellerine geçmiştir. Rahmetli Hasan DOĞAN’ın ismini verdiği kişilerin önemli bir bölümü (DEMİRLEK, ARZUMAN, YÜKSEL, SARIGÜL, ARSLAN ve hatta DERELİ ve ÇAKIR) Dernek Yönetim Kurulundaydılar, diğer Yönetim Kurulu üyelerini de bir biçimde yok etmek için düğmeye basıldı. Zamanın FİFA hakemleri içinde sadece Sayın Fırat AYDINUS yönetimde yoktu, FİFA Hakemleri Sayın Bülent YILDIRIM, Sayın Hüseyin GÖCEK ile SLH Sayın Aytekin DURMAZ nasıl olsa bir şekilde Yönetimden istifa ederlerdi, önlerinde acı örnekler dururken isterlerse etmesinler, nitekim zamanı gelince bu hakemler Genel Başkan Sayın DERELİ istifa edince peşinden hiç vakit kaybetmeden Yönetimden ayrıldılar.
MHK, TFFHGD Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulunda kalan hakem ve gözlemcilere hatta bu kişilere yakın görünen veya öyle bilinen hakem ve gözlemcilere karşı inanılmaz bir asimilasyon uygulama yolunu seçti. Ellerindeki gücü kullanarak bu kişileri klasman düşürdü hatta hiçbir gerekçe göstermeden görev vermedi.
Birçok İlde en kısa sürede İHK ve İGK’lerde ve diğer bazı görevlerde hızlı bir değişikliğe gidildi, vizyonsuz, kalitesiz ancak tetikçilik yapacak kişiler işinin ehli, birikim sahibi, camiada saygınlığı olan ve bütünleştirici yapıya sahip yöneticilerin yerine atandı.
Derneği her bakımdan zorda bırakmak isteyen MHK TFF Yönetimini yanlış yönlendirerek Dernek Üyesi Hakem ve Gözlemcilerin lisans vize işlemlerinde vize ücretinde bir ayrıcalık yapılmasını ve Dernek üzerinden Vize bedellerinin alınmasını engelledi. Böylece Dernek Gelirlerinin azalmasını sağladı.
Bununla da yetinmeyen MHK Dernek Şubeleri aracılığı ile ödenen Amatör maçlar hakem ve gözlemci ücretlerinin Dernek Şubeleri hesabına yatırılmasını bir biçimde engelledi. Bu geçiş döneminde hakem ve gözlemciler çok mağdur edildi.
Bu arada TFF eski Başkanı Sayın Haluk ULUSOY dönemlerinde görev yapmış kurul üyelerinin Sayın ULUSOY’un bulunduğu bir yemeğe katılmaları dahi hoşgörü ile karşılanmamış, yemeğe katılanlar içinde aktif gözlemcilik yapan bir çok değerli insanın gözlemciliği sonlandırılmıştır.
MHK’nin birinci görev yılının dolumu tarihlerine Dernek Şubelerinin seçimi denk geldi. Esasen MHK eski MHK’ler gibi davransa yada kriz yönetimini iyi yapabilse Şube seçimleri hiç sorun olmaz MHK’nin uzaktan göstereceği adaylar rahatlıkla ve demokratik usullerle! seçilirdi. Fakat Şube seçimlerin MHK ve İllerde İHK, İGK’lara olan tepki nedeniyle sıkıntılı geçeceğini anlayan MHK işi sıkı tutma adına olmadık, baskı, tehdit ve vaatlerle anti demokratik yöntemleri seçti. MHK ve İllerdeki temsilcilerinden bazı İHK ile İGK’ler Şube Genel Kurullarına ve seçimlere doğrudan ve tüm varlığı ile müdahil oldu. Bu Şube seçimleri sırasında camia artık iyice ikiye ayrıldı. İnanılmaz kin, nefret ve acımasız tavırlar oluştu, neredeyse kardeş kardeşe düşman edildi. İster İllerdeki Şube seçimini kazansın, ister kaybetsin her kategoride karşı tarafta görülen hakem ve gözlemcilere karşı adeta bir linç kampanyası başlatıldı.
Birçok İlde Şube genel kurulları ve seçimleri sırasında seçim yöntem ve talimatları ile usul, şekil ve şartlara aykırı eşi benzeri görülmemiş öyle kötü işlemler yapıldı ki bu İllerin bazılarından yapılan genel kurulların hukuka aykırılığı yönünde itirazlar oldu. İtirazları değerlendiren Genel Merkez Yönetim kurulu yetkisini kullanarak bazı İllerdeki genel kurulların yenilenmesini istedi. Bu İllerden bazıları Genel Kurullarını yenilerken bazı İller MHK’nin de desteği ile Genel Merkez Yönetim Kurulu kararına karşı direndiler. Genel Merkez bu İlleri Genel Kurula götürecek kayyum heyetleri atadı. MHK’den danışmanlık hizmeti alan bu İllerin sözde yöneticileri şubeleri kayyum heyetine devretmediği gibi Genel Merkezi mahkemeye verdi. Yapılan yargılamalar sonunda Genel Merkez haklı bulundu.
Bu şubelerden İstanbul hala şubeyi kayyum heyetine teslim etmemiş ve genel kurul yenilenmemiştir. Bu gün itibariyle İstanbul şubesi sorunu çözüme kavuştuğunda Genel Merkez Genel Kurulunun yapılabileceği ifade edilmektedir.
Derneği ekonomik açıdan iyice zayıflatmayı hedefleyen MHK TFF’yi bir kez daha yanıltarak 2008-2009 sezonu sonunda 2009-2010 sezonu için Hakem vize ücreti kaldırdı. Böylece örgütlü olmanın yararının farkına varmayanlara Dernek üyeliğinin hiçbir cazibesi olmadığı izlenimini verdi. Ne hikmetse geçen yıl kaldırılan vize ücretleri bu yıl yeniden alındı!
2008-2009 sezonu sonunda muhalefette olanlar ile sayılanlar(hakem ve gözlemciler) hiçbir kriter ve gerekçe gözetilmeksizin klasman düşürüldü, yerlerine yandaşlar alındı.
2009-2010 sezonuna başlanmadan MHK içinde aşırı derecede sivrilen ve TFF Yönetiminin de tepkisini çeken Sayın Osman AVCI ile birlikte MHK’ye olumlu katkı sağlamadığı düşünülen Sayın FIRAT ve Sayın ŞEKER görevden azledilerek yerine yeni MHK üyeleri atandı.
Fakat ne gam, Sayın AVCI ayrılsa ne olur, ayrılmasa ne olur? gerek göreve devam eden gerekse yeni alınanlar yaptıkları uygulamalar ile Sayın AVCI’yı hiç aratmamışlardır.
Hızını ve hırsını alamayan içindeki intikam ateşini söndüremeyen MHK 2009-2010 sezonunda da ötekileştirme politikasını en ince ayrıntısına kadar uygulamaya devam etti.
Bu sezon içinde MHK ve Hakemliğe Giriş Talimatlarında Üçüncü Dünya ülkelerinde bile görülmeyecek antidemokratik ve kişilere yönelik hükümler içeren değişiklikler yapıldı. Yapılan Talimat Değişikliğine karşı TFFHGD Tahkim Kuruluna gitti. Tahkim bu değişiklikleri iptal edince MHK ve TFF Derneğe karşı biraz daha hırslandı.
Hal böyle olunca MHK hummalı bir çalışma ile Tüm İç Talimatları ortadan kaldırarak yerine bir çok antidemokratik hüküm içeren ve Türk hakemliğini bulunduğu noktadan geri sürükleyecek tek bir Talimat yaptı. Doğal olarak hakem camiasının çıkarlarını koruma konumundaki TFFHGD Genel Merkezi bu Talimatın iptali için bir kez daha Tahkim Kuruluna başvurdu, Tahkim Kurulu dosyayı incelemekle meşgul, bakalım kararı ne olacak?
Yeni Talimat kitlelerin tartışmasına açılmadan paydaşların görüşü alınmadan yangından mal kaçırırcasına acele olarak tam hakem ve gözlemci klasmanlarının açıklanmasına birkaç gün kala yürürlüğe konuldu. Söz konusu Talimatla eski Talimat ve İç Talimatta açıkça işbirliği konusunda atıfta bulunan ve ismi geçen TFFHGD ibarelerini içeren cümleler tamamen kaldırıldı. Resmiyette Dernek yok sayılmaya çalışıldı.
Yeni Talimata göre yapılan Hakem ve Gözlemci klasmanları ile yeniden bir kıyım yaşatıldı. Bu arada göstermelik BAL Hakemliği ve Gözlemciliği oluşturuldu bazı genç insanlar göz göre göre aldatılmaya çalışıldı.
Devam edecek
mavikokart
*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
YENİ DÖNEM VE İNTİKAM İNTİKAM!
Zaman bu ekibe TFF Genel Kurulunda Rahmetli Hasan DOĞAN ve Ekibinin TFF Yönetimini kazanmaları sonucu yeniden MHK’yi oluşturma şansını vermiştir. Başta Sayın AVCI olmak üzere bazı gözünü hırs bürümüş ve intikam ateşi ile yanıp tutuşan insanlara bir noktada gün doğmuş adamcılık ve ayrımcılık dönemi başlamıştır. Hakemlik tarihinin hiçbir döneminde bu kadar kalın çizgilerle camia ikiye ayrılmamış insanlar ötekilileştirilmemiştir.
Futboldan, Hakemlikten çok iyi anlamadığı ve Futbolun ve Hakemliğin etik değerlerinden haberdar olmadığı halde TFF Başkanı seçilen rahmetli Hasan DOĞAN dönemi belki kulüpler için yararlı olmuş fakat Türk Futbol Hakemliği için çok talihsiz bir dönemin başlangıcı olmuştur.
Rahmetli Hasan DOĞAN Federasyonunun FİFA ve UEFA kriterlerine rağmen tamamen Siyasi İktidarın desteği ile oluşturulduğu Hasan DOĞAN’ın Bodrum’da vefatında Sayın Başbakan’ın o kadar yoğun programına rağmen cenazeyi almak ve İstanbul’a getirmek için bizzat gitmesi ile kanıtlanmıştır. Sayın Başbakan belki de bir Bakan arkadaşı Bodrum’da vefat etse kalkıp bizzat cenazeyi almak için gitmeyecekken rahmetli Hasan DOĞAN’ın cenazesini almak için Bodrum’a bizzat gitmiştir.
Rahmetli Hasan DOĞAN Kulüpler Birliği Toplantısında verdiği tavizle bazı kulüp yöneticilerinin bazı hakemlerin ipinin çekilmesi taleplerini “başım gözüm üzerine” deyip MHK’nin göreve getirilme pazarlığı konusu yaparak Türk Futbol Hakemliğine en büyük kötülüğü yapmıştır.
Bu pazarlıkla göreve gelen Merkez Hakem Kurulu için ise bu büyük bir fırsat olmuş, rahmetli Hasan DOĞAN tarafından ismi verilen hakem ve gözlemcilerin yanına hırslarına hakim olamayıp listeye yenilerini eklemişlerdir. Bazı hakemlerin kızağa alınmasını isteyen bazı kulüp yöneticileri bile zaman içinde yapılan uygulamaları küçük dillerini yutarcasına hayret ve şaşkınlık içinde izlemişlerdir.
İlk etapt
a kesin olarak ipi çekilecek hakemler Sayın Bülent DEMİRLEK, Sayın İsmet ARZUMAN, Sayın Vedat YÜ
KSEL, Sayın Çetin SARIGÜL, Sayın Yıldıray ARSLAN, Sayın Zafer Önder İPEK, Sayın Cem DEDA, Sayın Oktay DEMİRAY olmuştur. Açıkçası Sayın Selçuk DERELİ ve Sayın Cüneyt ÇAKIR direkten dönmüşlerdir. Fenerbahçe yöneticileri biraz ısrarlı olsalardı Sayın DERELİ ve Sayın ÇAKIR’ın işi de o zaman bitirilecekti. Bu isimlere sonradan Sayın Hakan SİVRİSELVİ dahil edilmiştir.Bir zamanlar Dernek Genel Başkanlığı görevini de yapmış olan şimdinin MHK Başkanı Sayın Oğuz SARVAN göreve atandıklarının ilk haftasında Üst düzey hakem toplantısında kendilerinin Dernek işleri ile ilgilenmediklerini hakemlerinde Dernek işleri ile ilgilenmesini istemediklerini belirterek Derneğe bakış açılarını ifade etmişlerdir.
BAŞ DÜŞMAN DERNEK YÖNETİMİ
Bu durumda MHK’de yer alan 2006 da Dernek seçimini kaybeden Sayın AVCI ve arkadaşları hedeflerine başta Dernek Yönetim Kurulu üyeleri olmak üzere Dernek organlarına seçilmiş kişileri almışlardır. Büyük ve ezici çoğunlukla Dernek organlarına seçilmek büyük bir suç sayılmıştır. Bu kişilerin işini bitirerek topluma önemli bir göz dağı verme fırsatı! ellerine geçmiştir. Rahmetli Hasan DOĞAN’ın ismini verdiği kişilerin önemli bir bölümü (DEMİRLEK, ARZUMAN, YÜKSEL, SARIGÜL, ARSLAN ve hatta DERELİ ve ÇAKIR) Dernek Yönetim Kurulundaydılar, diğer Yönetim Kurulu üyelerini de bir biçimde yok etmek için düğmeye basıldı. Zamanın FİFA hakemleri içinde sadece Sayın Fırat AYDINUS yönetimde yoktu, FİFA Hakemleri Sayın Bülent YILDIRIM, Sayın Hüseyin GÖCEK ile SLH Sayın Aytekin DURMAZ nasıl olsa bir şekilde Yönetimden istifa ederlerdi, önlerinde acı örnekler dururken isterlerse etmesinler, nitekim zamanı gelince bu hakemler Genel Başkan Sayın DERELİ istifa edince peşinden hiç vakit kaybetmeden Yönetimden ayrıldılar.
MHK, TFFHGD Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulunda kalan hakem ve gözlemcilere hatta bu kişilere yakın görünen veya öyle bilinen hakem ve gözlemcilere karşı inanılmaz bir asimilasyon uygulama yolunu seçti. Ellerindeki gücü kullanarak bu kişileri klasman düşürdü hatta hiçbir gerekçe göstermeden görev vermedi.
Birçok İlde en kısa sürede İHK ve İGK’lerde ve diğer bazı görevlerde hızlı bir değişikliğe gidildi, vizyonsuz, kalitesiz ancak tetikçilik yapacak kişiler işinin ehli, birikim sahibi, camiada saygınlığı olan ve bütünleştirici yapıya sahip yöneticilerin yerine atandı.
Derneği her bakımdan zorda bırakmak isteyen MHK TFF Yönetimini yanlış yönlendirerek Dernek Üyesi Hakem ve Gözlemcilerin lisans vize işlemlerinde vize ücretinde bir ayrıcalık yapılmasını ve Dernek üzerinden Vize bedellerinin alınmasını engelledi. Böylece Dernek Gelirlerinin azalmasını sağladı.
Bununla da yetinmeyen MHK Dernek Şubeleri aracılığı ile ödenen Amatör maçlar hakem ve gözlemci ücretlerinin Dernek Şubeleri hesabına yatırılmasını bir biçimde engelledi. Bu geçiş döneminde hakem ve gözlemciler çok mağdur edildi.
Bu arada TFF eski Başkanı Sayın Haluk ULUSOY dönemlerinde görev yapmış kurul üyelerinin Sayın ULUSOY’un bulunduğu bir yemeğe katılmaları dahi hoşgörü ile karşılanmamış, yemeğe katılanlar içinde aktif gözlemcilik yapan bir çok değerli insanın gözlemciliği sonlandırılmıştır.
MHK’nin birinci görev yılının dolumu tarihlerine Dernek Şubelerinin seçimi denk geldi. Esasen MHK eski MHK’ler gibi davransa yada kriz yönetimini iyi yapabilse Şube seçimleri hiç sorun olmaz MHK’nin uzaktan göstereceği adaylar rahatlıkla ve demokratik usullerle! seçilirdi. Fakat Şube seçimlerin MHK ve İllerde İHK, İGK’lara olan tepki nedeniyle sıkıntılı geçeceğini anlayan MHK işi sıkı tutma adına olmadık, baskı, tehdit ve vaatlerle anti demokratik yöntemleri seçti. MHK ve İllerdeki temsilcilerinden bazı İHK ile İGK’ler Şube Genel Kurullarına ve seçimlere doğrudan ve tüm varlığı ile müdahil oldu. Bu Şube seçimleri sırasında camia artık iyice ikiye ayrıldı. İnanılmaz kin, nefret ve acımasız tavırlar oluştu, neredeyse kardeş kardeşe düşman edildi. İster İllerdeki Şube seçimini kazansın, ister kaybetsin her kategoride karşı tarafta görülen hakem ve gözlemcilere karşı adeta bir linç kampanyası başlatıldı.
Birçok İlde Şube genel kurulları ve seçimleri sırasında seçim yöntem ve talimatları ile usul, şekil ve şartlara aykırı eşi benzeri görülmemiş öyle kötü işlemler yapıldı ki bu İllerin bazılarından yapılan genel kurulların hukuka aykırılığı yönünde itirazlar oldu. İtirazları değerlendiren Genel Merkez Yönetim kurulu yetkisini kullanarak bazı İllerdeki genel kurulların yenilenmesini istedi. Bu İllerden bazıları Genel Kurullarını yenilerken bazı İller MHK’nin de desteği ile Genel Merkez Yönetim Kurulu kararına karşı direndiler. Genel Merkez bu İlleri Genel Kurula götürecek kayyum heyetleri atadı. MHK’den danışmanlık hizmeti alan bu İllerin sözde yöneticileri şubeleri kayyum heyetine devretmediği gibi Genel Merkezi mahkemeye verdi. Yapılan yargılamalar sonunda Genel Merkez haklı bulundu.
Bu şubelerden İstanbul hala şubeyi kayyum heyetine teslim etmemiş ve genel kurul yenilenmemiştir. Bu gün itibariyle İstanbul şubesi sorunu çözüme kavuştuğunda Genel Merkez Genel Kurulunun yapılabileceği ifade edilmektedir.
Derneği ekonomik açıdan iyice zayıflatmayı hedefleyen MHK TFF’yi bir kez daha yanıltarak 2008-2009 sezonu sonunda 2009-2010 sezonu için Hakem vize ücreti kaldırdı. Böylece örgütlü olmanın yararının farkına varmayanlara Dernek üyeliğinin hiçbir cazibesi olmadığı izlenimini verdi. Ne hikmetse geçen yıl kaldırılan vize ücretleri bu yıl yeniden alındı!
2008-2009 sezonu sonunda muhalefette olanlar ile sayılanlar(hakem ve gözlemciler) hiçbir kriter ve gerekçe gözetilmeksizin klasman düşürüldü, yerlerine yandaşlar alındı.
2009-2010 sezonuna başlanmadan MHK içinde aşırı derecede sivrilen ve TFF Yönetiminin de tepkisini çeken Sayın Osman AVCI ile birlikte MHK’ye olumlu katkı sağlamadığı düşünülen Sayın FIRAT ve Sayın ŞEKER görevden azledilerek yerine yeni MHK üyeleri atandı.
Fakat ne gam, Sayın AVCI ayrılsa ne olur, ayrılmasa ne olur? gerek göreve devam eden gerekse yeni alınanlar yaptıkları uygulamalar ile Sayın AVCI’yı hiç aratmamışlardır.
Hızını ve hırsını alamayan içindeki intikam ateşini söndüremeyen MHK 2009-2010 sezonunda da ötekileştirme politikasını en ince ayrıntısına kadar uygulamaya devam etti.
Bu sezon içinde MHK ve Hakemliğe Giriş Talimatlarında Üçüncü Dünya ülkelerinde bile görülmeyecek antidemokratik ve kişilere yönelik hükümler içeren değişiklikler yapıldı. Yapılan Talimat Değişikliğine karşı TFFHGD Tahkim Kuruluna gitti. Tahkim bu değişiklikleri iptal edince MHK ve TFF Derneğe karşı biraz daha hırslandı.
Hal böyle olunca MHK hummalı bir çalışma ile Tüm İç Talimatları ortadan kaldırarak yerine bir çok antidemokratik hüküm içeren ve Türk hakemliğini bulunduğu noktadan geri sürükleyecek tek bir Talimat yaptı. Doğal olarak hakem camiasının çıkarlarını koruma konumundaki TFFHGD Genel Merkezi bu Talimatın iptali için bir kez daha Tahkim Kuruluna başvurdu, Tahkim Kurulu dosyayı incelemekle meşgul, bakalım kararı ne olacak?
Yeni Talimat kitlelerin tartışmasına açılmadan paydaşların görüşü alınmadan yangından mal kaçırırcasına acele olarak tam hakem ve gözlemci klasmanlarının açıklanmasına birkaç gün kala yürürlüğe konuldu. Söz konusu Talimatla eski Talimat ve İç Talimatta açıkça işbirliği konusunda atıfta bulunan ve ismi geçen TFFHGD ibarelerini içeren cümleler tamamen kaldırıldı. Resmiyette Dernek yok sayılmaya çalışıldı.
Yeni Talimata göre yapılan Hakem ve Gözlemci klasmanları ile yeniden bir kıyım yaşatıldı. Bu arada göstermelik BAL Hakemliği ve Gözlemciliği oluşturuldu bazı genç insanlar göz göre göre aldatılmaya çalışıldı.
Devam edecek
mavikokart
*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

o zamanki dernek başkanı fifa hakemi sayın DERELİ Şu anda nerede ne yapar dostları kımlerdır onun ıçın bu adamlar görevde iken ayrıştırdılar ve derimki herkes safını iyi belirlesin sonra kıblesiz kalırsınız.....