ANKARA GÜNLÜĞÜ!

Eklenme tarihi 21 Eylül 2010 Salı
Ekleyen: MaviKokart


Ankara’da 17 Eylül 2010 Cuma akşamı Başkent Öğretmenevinde “İl Hakem Kurulu ile tanışma ve 2010-2011 sezon başı semineri” ismi altında bir toplantı yapıldı. Toplantının adı anlamlıydı ve amaca uygun bulundu. Gerçektende bir tanıtıma ihtiyaç vardı. Bırakın gençleri bu camiaya on yıldan bu yana hizmet verenler bile birkaç önemli görevliyi tanımıyordu.

Tanınmayan, bilinmeyen kişilerin başında MHK Üyesi çiçeği burnunda 3.Bölge Sorumlusu Sayın Seyfi GÖZAYDIN geliyordu. Bölgesel Hakem Kurulu üyesi Sayın Mustafa KÖMÜRCÜ’yü de tanıyan sayısı pek azdı. İl Hakem Kurulu Başkanlığına getirilen Sayın Ali ERKAN 5 yıl önce kısa bir süre Sayın Mevlüt YERLİ başkanlığındaki İl Hakem Kurulunda görev yapmış ise de pek tanıyanı yoktu.

Bu toplantıda katılımcılar zevatı(çokluk, isim, eskimiş anlamındadır 'Sayın Gözaydın’ın tabiridir') tanıma fırsatı buldu. İHK’den ayrılan hocalara şilt verme töreni yapıldı ve nihayet Ulusal ve Bölgesel Hakem ve Gözlemcilere daha önce yapılan eğitim biz İl hakemleri ve HİF hakemleri için Sayın Muammer TOKAT tarafından verildi. Yeri gelmişken Sayın TOKAT’a katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

Toplantı açılış konuşmasını yapmaya çalışan Sayın Ali ERKAN’ın ne dediğini pek anlayamadık, sadece "Ankara hakemliğini eski günlerine döndürmeye çalışacağız" demesini anlamlı bulduk, zira Sayın ERKAN’ın verdiği bilgilere göre özellikle üst düzey hakem ve gözlemci sayısına bakınca diğer Anadolu İllerinin gerisine düşmüş olduğumuz açıkça belli oluyordu ve herhalde Sayın ERKAN’da bu durumun farkındaydı. Eski birlik, beraberlik, saygı ve sevgi ortamını da kastetti ise o başka, Ankara’yı bu hale getirenler utansın.

İkinci konuşma sırası Sayın GÖZAYDIN’a geldi, konuştukça bizlerde Eyvah demeye başladık, yoksa Ankara ZİHNOŞ’u arayacak mıydı? Yine herkese eşit mesafede olduklarını söylemesi inandırıcı olmasa da kulağa hoş geliyordu? Konuşmasının bazı bölümlerinde Zihnoş döneminden gizli yakınmarda da bulundu. Fakat hemen peşinden antidemokratik davranışlar sergileyerek kendisi ile çelişti. Derneği önemsediğini vurgulayarak Şubenin hakem ve gözlemcilerden yaklaşık 12.000.TL. alacağı olduğunu hakem ve gözlemcilerin bu borçlarını ödemesini istemesi borçlu olanlara yaptırım uygulayacağı imajını vermesi pek uygun düşmedi.

Kendisinin Ankara dışında olduğu bir antrenmanda iki hakem arasında yaşanan bir tartışmayı gündeme getirdi bu hakemlerden birinin salonda olduğunu diğerinin nikah işleri ile uğraştığını belirterek hakemlerden birinin aynı saatlerde düğünü olan Sayın Soner MARAŞ olduğunu açık etti fakat kürsüden Sayın MARAŞ’a bir mutluluk dileyemedi. Ayrıca bundan sonra bu tür davranışta bulunanların hakemliğini bitireceği tehdidinde bulundu.

Bir tehditte TFFHGD Ankara şubesinin delegelerine yaptı. Hazırlanan vekaletname örneğinin noterden onaylatılarak ayın 22 sinden önce kendisine yada Şube Başkanı Celal MUTLU’ya teslim edilmesini istedi. Sonuç olarak sadece 16-17 kişiyi(delegeyi) ilgilendiren konuyu kontrolsüz güç güç değildir örneğinde olduğu gibi bodoslama bu toplantıda dillendirmesi pek hoş karşılanmadı.

Ayrıca konuşmalar sırasında sunuya yansıtılan konuşmacının kısa öz geçmiş bilgilerinde abartı, yalan ve yanlış olduğu görüldü. Sayın Ali ERKAN’ın 1984-1988 yılları arasında TFFHGD kurucu üyelerinden ve yöneticilerinden olduğu, Sayın Seyfi GÖZAYDIN’ın bilgilerinde ise aynen şöyle yazıyordu: “1983-1988 YILLARI ARASINDA TFFHGD ANKARA ŞUBE BAŞKANLIĞI VE ÜYELİĞİ YAPTI” kocaman bir yalan! çünkü TFFHGD 1989 yılında kuruldu. Demek ki Sayın hocalarımız Derneğin kuruluşundan önce bu derneği kurmuşlar ve hatta yönetimlerinde görev almışlar.

Şimdi bu konuşmadan Derneğin teşrifatçı şube başkanı için iki durum ortaya çıktı;
1- Derneğin hakem ve gözlemcilerden alacağı yaklaşık 12.000.TL herhalde bu sezona ait değildir, geçen sezondan katılım payları borçları var ise bu borçlular kimlerdir ve kaçar lira borçları vardır, ayrıca bu üyelerin yeni dönem üyelik vize işlemleri yapıldı mı, yapıldı ise borçlar tahsil edilmeden nasıl ve niçin üyelik vizeleri yapıldı? Bu isimleri ve borçları dernek web sitesinden yayınlar mısınız?
2- Teşrifatçı başkan Dernek genel merkezine karşı olumsuz hareketlerin odağı haline gelmek ve dernek üyeliğinden ihracı gerektiren dernek suçları işlemekten kaçınmamaktadır. Daha önce baskı ile toplanmaya çalışılan şikayet dilekçesini Ayarsız Ayarcı ile birlikte toplayan teşrifatçı başkan bu defa Vekaletnameleri toplama görevini bizzat üstlenmiştir. İşte buradan kendisi hakkında Genel Merkeze suç duyurusunda bulunuyoruz.

Üçüncü konuşmacı Bölgesel Hakem Kurulu üyesi Sayın Mustafa KÖMÜRCÜ mütevazı bir tavırla BAL statüsü hakkında kısa bilgi verdi ve kendisinin son beş yıldır Ankara’da olduğunu fakat İHK’nin diğer klasman gözlemcileri gibi kendisine de amatör küme maçı vermemesi nedeniyle çok kimseyi tanıyamadığını vurguladı.

Sonra yapılan İHK eski Başkan ve üyelerine şilt verme töreninde eski başkan Sayın AKABALI anlamı içinde gizli bir konuşma yaptı, söylemek istediklerini tam olarak ifade etmekten kaçındı. Bu tören esnasında en çok devamlı alkışı Sayın Adem AYDIN’ın alması çok dikkat çekti. Tebrikler Sayın AYDIN.

Nihayet Eğitim çalışmasına geçildi. Eğitim için Sivas’tan gelen Sayın Muammer TOKAT’ın performansı hiç fena değildi, Ancak koskoca Ankara’da bu eğitimleri yüksek performansla yapacak kimse var olduğu halde bulunamaması, 3.Bölgede bir Bölge Eğitim sorumlusu olmaması ayıplandı! Hakem ve Gözlemci sayısı bazı Anadolu İllerinin gerisine düşen Ankara’da eğitimci olmaması da doğal değil mi?

Eğitimin bir bölümünde gri pozisyonlar üzerine katılımcıların değişik görüş bildirmesine sinirlenen Sayın GÖZAYDIN sinirli bir şekilde müdahale ederek “Bu pozisyonlar MHK ve Jaap Uilenberg tarafından incelendi ve karar verildi” diyerek “aykırı yorumda bulunmayın” demek istedi ve katılımcıları pasifize etti.
Kalın
Sayın GÖZAYDIN her ne kadar hakem hocalığı yaptım dese de bu tür eğitim işlerinden çok uzak bir kişi olarak gereksiz bir müdahalede bulundu. Unutulmamalıdır ki FİFA ve UEFA hakem komiteleri tarafından hazırlanan görsel eğitim paketlerinin gri pozisyonları için (pozisyonlar gri olmasa zaten eğitim paketine giremez) uzun tartışmalar sonucundaki kendi çoğunluk görüşleri belirtilerek eğitim çalışmasına katılanların farklı görüşte olabileceğini ve buna saygı duyulması gerektiğini eğitimcilerin dayatmada bulunmasının sakıncalı olacağını vurgulanır.


Kaldı ki Uilenberg kesin bir otorite olamayacağı gibi, bu tür eğitimlerde sürenin uzaması tartışmaların artması istenmiyor ise Kurulun kararı peşinen açıklanır bu karar doğrultusunda yorum yapılması istenir.

Eğitimci Sayın Muammer TOKAT bu durumun bilincinde olarak eğitim yaparken Sayın MHK Üyesinin gereksiz müdahalesi hoş olmamıştır.

Müfit KUNTER – mavikokart

*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.