Medyaspor yazarlarından Sayın Arif Kızılyalın, Türkiye Futbol Federasyonu'nda yaşanan şok gelişmeleri sıcağı sıcağına değerlendirdi.
(A) Milli Futbol Takımımız'ın Ali Sami Yen Stadı'nda ter antrenmanı yaptığı saatlerdi. Federasyonun yeni prensi Altuğ Soytuna, elinde bir A-4 kağıt, idmanı izleyen Mahmut Özgener'in peşinde koşuyordu...
Başkan ise bir yandan sahaya gözucu ile bakıyor, bir yandan telefonlara cevap veriyor, öte taraftan da yanıdaki Levent Kızıl ve Lütfi Arıboğan'la birşeyler konuşuyordu.
Bazen hararet yükseliyor, bazen stadın o bölgesinden, "En iyisi bu...Tamam, tamam..." türünde açıklamalar geliyordu.
İşin aslı daha sonra ortaya çıktı.
TFF Başkanı ve yönetim kurulu, Genel Sekreter Ahmet Güvener ise Genel Sekreter Vekili Orhan Gorbon'u görevden almıştı.
Altuğ Soytuna da, biraz sonra ttf.org.tr'de yayımlanacak metni onaylatıyordu başkan ile yardımcılarına...
İyi de ne oldu?
Ahmet Güvener ve Orhan Gorbon ikilisi son 1 ayda, TFF'nin kasasını falan mı boşalttı?
Yoksa ağustos ayından bu yana fuzuli harcamalarda bulunup TFF'yi zarara mı uğrattılar?
Ne bileyim masalarında uygunsuz durumda mı yakalandılar?
HAYIR...ASLA...OLANAKSIZ...
Deyin ki Güvener başarısız..
Deyin ki Güvener, Başkanlık makamını dinlemiyor...
Deyin ki Güvener ilk göz ağsını MHK'nin işlerine karışıp hakem atamalarıyla oynuyor...
Deyin ki TFF kadrolarının şişmesinde rol oynadı,danışmanların maaşlarına zam yaptı...
Ama hem genel sekreter, hem genel sekreter vekilini bir anda görevden almak için bu kişilerin ya ağır cezalık birşeylere imza atmış olmaları gerekir, ya da Muhittin Boşatlar gibi aile fotoğrafına girmeleri...
İkisi de değil..
Öyle olsa bu ülkede hakim var, savcı var, müfettiş var...
Lütfen bu ikili niye görevden alındı onu bulsunlar...
Eğer mali konularda zerre çıkarları, rantları varsa görevden almakla kalmayıp dava da açmak gerek...
Ama biliyorum ki YOK...
Ancak, hakime, savcıya ne gerek!
Daha kolay bir yolu var...
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı sayın Mahmut Özgener açıklasın, Güvener-Gorbon ikilisi hangi ilahlara kurban edildi?
Yoksa kulağımıza geldiği gibi, birileri mi istemedi de koltuk uğruna 'kelle' verildi...
Lütfen Özgener açıklasın..
Yoook açıklamıyorsa inanın bu işin perde arkasını Ahmet Güvener ile Orhan Gorbon'u sevenlerden öğreniniz...
O yüzden gel başkan açıkla şu işi...
Ancaaak...
Eğer Gorbon ve Güvener, eski defterler yüzünden, 2009'lardan, 2008'lerden kalan hesaplar yüzünden gönderiliyorlarsa bu işe İstinye Park'ın kargaları bile güler...
Çünkü bu TFF'nin daha 1.5 ay önce mali genel kurulu yapıldı.
Aziz Yıldırım'ından, Adnan Polat'ına, Sadri Şener'inden, Göksel Gümüşdağı'na 7 kişi hariç tüm delegelerin oyu ile bu TFF yönetimi (Genel sekreter ve vekili dahil) ibra edildi, mali anlamda 'ak'landı...
Öyle ise, ortada alacak verecek, hesap kitap problemi de olamaz...
Peki niye gitti bu adamlar?
Niye gönderildiler?
TFF'nin açıklamasında bir ifade dikkatimi çekti.
"Başkanı Mahmut Özgener'in talimatıyla, TFF Denetleme Kurulu tarafından başlatılan ve titizlikle yürütülen soruşturmayı değerlendiren Türkiye Futbol Federasyonu Yönetimi'nin kararı doğrultusunda; titizlik iyi bir şey..Ama mali genel kurulun hesapları titizce hazırlanmadı mı?
Bu hesapları bizim mahallenin lazbakkalı Osman mı hazırladı?
TFF'nin kelli felli delegeleri bakkal Osman'ın mali hesaplarını mı ibra etti?
Evet, lütfen bu sorulara yanıt versin Mahmut Özgener yönetimi...
Ancak, bu köşede yerden yere vurduğum, eleştirdiğim halde, federasyonun başarasızlığına kurban olarak görevden alınıyorsa bu ikili o zaman gerçekten yazık...
Hem de ne yazık...
Kirlen, tozlan, paslan, sonra iki tas su ile elini Güvener ile Gorbon'un üzerine yıka, kurtul..
Ne güzel değil mi?
Oysa başka bir ülkede yaşansa bu tablo, sadece genel sekreter ile yardımcısı değil, tüm federasyon görevinden ayrılır, en azından güven tazeleme adına genel kurula gidilir...
Başkan ise bir yandan sahaya gözucu ile bakıyor, bir yandan telefonlara cevap veriyor, öte taraftan da yanıdaki Levent Kızıl ve Lütfi Arıboğan'la birşeyler konuşuyordu.
Bazen hararet yükseliyor, bazen stadın o bölgesinden, "En iyisi bu...Tamam, tamam..." türünde açıklamalar geliyordu.
İşin aslı daha sonra ortaya çıktı.
TFF Başkanı ve yönetim kurulu, Genel Sekreter Ahmet Güvener ise Genel Sekreter Vekili Orhan Gorbon'u görevden almıştı.
Altuğ Soytuna da, biraz sonra ttf.org.tr'de yayımlanacak metni onaylatıyordu başkan ile yardımcılarına...
İyi de ne oldu?
Ahmet Güvener ve Orhan Gorbon ikilisi son 1 ayda, TFF'nin kasasını falan mı boşalttı?
Yoksa ağustos ayından bu yana fuzuli harcamalarda bulunup TFF'yi zarara mı uğrattılar?
Ne bileyim masalarında uygunsuz durumda mı yakalandılar?
HAYIR...ASLA...OLANAKSIZ...
Deyin ki Güvener başarısız..
Deyin ki Güvener, Başkanlık makamını dinlemiyor...
Deyin ki Güvener ilk göz ağsını MHK'nin işlerine karışıp hakem atamalarıyla oynuyor...
Deyin ki TFF kadrolarının şişmesinde rol oynadı,danışmanların maaşlarına zam yaptı...
Ama hem genel sekreter, hem genel sekreter vekilini bir anda görevden almak için bu kişilerin ya ağır cezalık birşeylere imza atmış olmaları gerekir, ya da Muhittin Boşatlar gibi aile fotoğrafına girmeleri...
İkisi de değil..
Öyle olsa bu ülkede hakim var, savcı var, müfettiş var...
Lütfen bu ikili niye görevden alındı onu bulsunlar...
Eğer mali konularda zerre çıkarları, rantları varsa görevden almakla kalmayıp dava da açmak gerek...
Ama biliyorum ki YOK...
Ancak, hakime, savcıya ne gerek!
Daha kolay bir yolu var...
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı sayın Mahmut Özgener açıklasın, Güvener-Gorbon ikilisi hangi ilahlara kurban edildi?
Yoksa kulağımıza geldiği gibi, birileri mi istemedi de koltuk uğruna 'kelle' verildi...
Lütfen Özgener açıklasın..
Yoook açıklamıyorsa inanın bu işin perde arkasını Ahmet Güvener ile Orhan Gorbon'u sevenlerden öğreniniz...
O yüzden gel başkan açıkla şu işi...
Ancaaak...
Eğer Gorbon ve Güvener, eski defterler yüzünden, 2009'lardan, 2008'lerden kalan hesaplar yüzünden gönderiliyorlarsa bu işe İstinye Park'ın kargaları bile güler...
Çünkü bu TFF'nin daha 1.5 ay önce mali genel kurulu yapıldı.
Aziz Yıldırım'ından, Adnan Polat'ına, Sadri Şener'inden, Göksel Gümüşdağı'na 7 kişi hariç tüm delegelerin oyu ile bu TFF yönetimi (Genel sekreter ve vekili dahil) ibra edildi, mali anlamda 'ak'landı...
Öyle ise, ortada alacak verecek, hesap kitap problemi de olamaz...
Peki niye gitti bu adamlar?
Niye gönderildiler?
TFF'nin açıklamasında bir ifade dikkatimi çekti.
"Başkanı Mahmut Özgener'in talimatıyla, TFF Denetleme Kurulu tarafından başlatılan ve titizlikle yürütülen soruşturmayı değerlendiren Türkiye Futbol Federasyonu Yönetimi'nin kararı doğrultusunda; titizlik iyi bir şey..Ama mali genel kurulun hesapları titizce hazırlanmadı mı?
Bu hesapları bizim mahallenin lazbakkalı Osman mı hazırladı?
TFF'nin kelli felli delegeleri bakkal Osman'ın mali hesaplarını mı ibra etti?
Evet, lütfen bu sorulara yanıt versin Mahmut Özgener yönetimi...
Ancak, bu köşede yerden yere vurduğum, eleştirdiğim halde, federasyonun başarasızlığına kurban olarak görevden alınıyorsa bu ikili o zaman gerçekten yazık...
Hem de ne yazık...
Kirlen, tozlan, paslan, sonra iki tas su ile elini Güvener ile Gorbon'un üzerine yıka, kurtul..
Ne güzel değil mi?
Oysa başka bir ülkede yaşansa bu tablo, sadece genel sekreter ile yardımcısı değil, tüm federasyon görevinden ayrılır, en azından güven tazeleme adına genel kurula gidilir...
Arif Kızılyalın / arifkizilyalin@medyaspor.com
Kazan kaynamaya başladı.Ses getirecek hamleler görebiliriz.
arif bey sen olmasan türk basını varmı diye süphe edeceğim tşkler
tff bunu açıklama zorundadaır görevden alınma nedenini
Federasyon resmi bir açıklama yaparak iki üst düzey çalışanının görevlerinin son bulduğunu üstelik de bunun bir istifa sonucu gerçekleşmediğini resmen görevden alındıklarını açıklıyor, hem de çok ağır bir suçlamayla. Peki bu sessizlik neden kaynaklanıyor. Ey Ahmet Güvener, neden çıkıp da ben dolandırıcılık yapmadım söylenenler yalan diyerek yeri göğü inletmiyorsun. Bundan daha ağır bir hakaret olabilir mi savunsana kendini. Sana ithaf ettikleri suçlar yenilir yutulur şeyler değil hala neden çekiniyorsun, söylenenler asılsızsa sence de bunu bir basın toplantısıyla hem de haykırarak yalanlaman gerekmiyor mu?