Spor Toto Süper Ligi'nin 5. haftasının kapanış maçı oynanıyordu Gaziantep Kamil Ocak Stadı'nda. İlk yarısı 0-0 bitmiş, ikinci yarıda bir Gaziantep, bir Bursa pozisyon bulur hale gelmişti.
Derken Bursa bir korner kazandı, kaptan Ömer rakibini eliyle bozup, klasikleşen kafa gollerinden birini attı.
İşte o andan sonra tribünler biraz karıştı...
Sahaya 3-5 pet şişe, minik bir-iki çakmak atılıyordu. Yardımcı hakem Muharrem Yılmaz, işi gücü bırakıp yanına düşen bir şişeyi alıp 4. hakem aracılığı ile temsilciye verdi ve yerine döndü...
Maç yeniden başlamıştı ki hakem Yılmaz, kafasını tutarak orta hakeme gitti.
Anlaşılan tribünden atılan bir yabancı madde deneyimli hakemin başını yarmıştı. Deniz Çoban, şaşkın gözlerle temsilciye, gözlemciye baktı. Bu arada sahada 3 tane sağlık görevlisi olduğu halde, Muharrem Yılmaz'a müdahale edilmesine de izin verilmiyordu.
Yaradan sızan kan, belirginleşti, Çoban da ekibini toplayıp soyunma odasına döndü.
3-5 dakika geçmemişti ki maçın tatil edildiği haberi geldi...
Rivayete göre temsilci, durumu TFF Genel Sekreterliği'ne bildirmiş, federasyon da 'tatil edin' demişti.
Pes... Başka bir şey demiyorum...
Yani minicik bir çakmak, ya da madeni para marka değeri ile övündüğümüz Spor Toto Süper Ligi'nde maç tatiline neden oluyordu.
Geçen sezonu anımsıyorum da...
İki tane tatil edilen maç var. Birinde tribünlerden gerçekten taş yağmıştı sahaya. Hatırlarsınız; Diyarbakır-Bursa karşılaşması. Tatil edilmiş, Bursa takımı biraz da siyasetçilerin körüklemesiyle patlak veren bu olay sonrası stattan havaalanına kaçırılmıştı.
İkinci tatil İstanbul Belediye-Diyarbakır maçının 89. dakikasında hakem Hüseyin Göçek'in acemiliğinden kaynaklanmıştı...
Bir de Kadıköy'de Fenerbahçe ile Galatasaray arasında derbiyi anımsıyorum.
Yardımcı hakemin ısınırken başına gelen yabancı madde ile yerde kalışı ve soyunma odasında pansumanı yapılıp maça çıkışını...
Şimdi kural, kitap bilmem...
Hiç de ilgilenmiyorum, ama koskoca bir maç, marka değeri ile övündüğümüz(!) Spor Toto Süper Ligi'nin son şampiyonunun oynadığı 90 dakika bu nedenle iptal olmaz...
Hakem kardeşim öldü mü?
Hayır...
Ciddi yaralanma var mı?
Hayır...
Futbolcuların sağlığı nasıl?
İyi...
Hakemin başına iki yara bandı atılsa, sahaya dönemez mi?
Döner...
Öyleyse...
Yazık değil mi?
Kim veriyor bu hakemlerle gözlemci ve temsilcilere bu yetkiyi?
Kim mi?
Şimdi TFF Başkanı Mahmut Özgener'i hiç suçlamayacağım. Direkt hedefim Oğuz Sarvan...
Çünkü, onca hakem dururken, askerden yeni gelen ve doğru dürüst maç almayan Deniz Çoban'ı bu maça atadı...
Onunla da kalmadı, kendisini arayan (tahminimce) temsilciye, "kitapta ne yazıyorsa onu uygula" dedi.
Kitapta da olayın ebadı belirtilmeksizin, hakem soyunma odasına gittiği anda maç tatil olur yazdığı için G.Antep-Bursa maçı yarıda kaldı...
Pardon beyler, bu hakemler Jet kullanmıyor...
Alt tarafı maç yönetiyor, yaptırır tedavisini, döner sahaya...
Ama suç onlarda değil...
'İnisiyatif almadan', 'sessiz sakin' MHK koltuğunda oturan Oğuz Sarvan ve ekibinde...
Hakikaten aferin Oğuz Sarvan...
Bravo...
Ben eleştirdim, bitti. Peki bundan sonra Gazianteplilerin suratına nasıl bakacaksınız lütfen onu düşünün...
Ortada gerçekten ciddi bir şey olur, sizle ve Deniz Çoban'la beraberim. "Maç da yarıda kalsın, takımlar da gerekirse küme düşürülsün..."
Ama öyle bir şey yok...
İyi de bu tatil nereden çıktı?
Peki, G.Antep'in suçu ne?
Arif Kızılyalın / arifkizilyalin@medyaspor.com
Derken Bursa bir korner kazandı, kaptan Ömer rakibini eliyle bozup, klasikleşen kafa gollerinden birini attı.
İşte o andan sonra tribünler biraz karıştı...
Sahaya 3-5 pet şişe, minik bir-iki çakmak atılıyordu. Yardımcı hakem Muharrem Yılmaz, işi gücü bırakıp yanına düşen bir şişeyi alıp 4. hakem aracılığı ile temsilciye verdi ve yerine döndü...
Maç yeniden başlamıştı ki hakem Yılmaz, kafasını tutarak orta hakeme gitti.
Anlaşılan tribünden atılan bir yabancı madde deneyimli hakemin başını yarmıştı. Deniz Çoban, şaşkın gözlerle temsilciye, gözlemciye baktı. Bu arada sahada 3 tane sağlık görevlisi olduğu halde, Muharrem Yılmaz'a müdahale edilmesine de izin verilmiyordu.
Yaradan sızan kan, belirginleşti, Çoban da ekibini toplayıp soyunma odasına döndü.
3-5 dakika geçmemişti ki maçın tatil edildiği haberi geldi...
Rivayete göre temsilci, durumu TFF Genel Sekreterliği'ne bildirmiş, federasyon da 'tatil edin' demişti.
Pes... Başka bir şey demiyorum...
Yani minicik bir çakmak, ya da madeni para marka değeri ile övündüğümüz Spor Toto Süper Ligi'nde maç tatiline neden oluyordu.
Geçen sezonu anımsıyorum da...
İki tane tatil edilen maç var. Birinde tribünlerden gerçekten taş yağmıştı sahaya. Hatırlarsınız; Diyarbakır-Bursa karşılaşması. Tatil edilmiş, Bursa takımı biraz da siyasetçilerin körüklemesiyle patlak veren bu olay sonrası stattan havaalanına kaçırılmıştı.
İkinci tatil İstanbul Belediye-Diyarbakır maçının 89. dakikasında hakem Hüseyin Göçek'in acemiliğinden kaynaklanmıştı...
Bir de Kadıköy'de Fenerbahçe ile Galatasaray arasında derbiyi anımsıyorum.
Yardımcı hakemin ısınırken başına gelen yabancı madde ile yerde kalışı ve soyunma odasında pansumanı yapılıp maça çıkışını...
Şimdi kural, kitap bilmem...
Hiç de ilgilenmiyorum, ama koskoca bir maç, marka değeri ile övündüğümüz(!) Spor Toto Süper Ligi'nin son şampiyonunun oynadığı 90 dakika bu nedenle iptal olmaz...
Hakem kardeşim öldü mü?
Hayır...
Ciddi yaralanma var mı?
Hayır...
Futbolcuların sağlığı nasıl?
İyi...
Hakemin başına iki yara bandı atılsa, sahaya dönemez mi?
Döner...
Öyleyse...
Yazık değil mi?
Kim veriyor bu hakemlerle gözlemci ve temsilcilere bu yetkiyi?
Kim mi?
Şimdi TFF Başkanı Mahmut Özgener'i hiç suçlamayacağım. Direkt hedefim Oğuz Sarvan...
Çünkü, onca hakem dururken, askerden yeni gelen ve doğru dürüst maç almayan Deniz Çoban'ı bu maça atadı...
Onunla da kalmadı, kendisini arayan (tahminimce) temsilciye, "kitapta ne yazıyorsa onu uygula" dedi.
Kitapta da olayın ebadı belirtilmeksizin, hakem soyunma odasına gittiği anda maç tatil olur yazdığı için G.Antep-Bursa maçı yarıda kaldı...
Pardon beyler, bu hakemler Jet kullanmıyor...
Alt tarafı maç yönetiyor, yaptırır tedavisini, döner sahaya...
Ama suç onlarda değil...
'İnisiyatif almadan', 'sessiz sakin' MHK koltuğunda oturan Oğuz Sarvan ve ekibinde...
Hakikaten aferin Oğuz Sarvan...
Bravo...
Ben eleştirdim, bitti. Peki bundan sonra Gazianteplilerin suratına nasıl bakacaksınız lütfen onu düşünün...
Ortada gerçekten ciddi bir şey olur, sizle ve Deniz Çoban'la beraberim. "Maç da yarıda kalsın, takımlar da gerekirse küme düşürülsün..."
Ama öyle bir şey yok...
İyi de bu tatil nereden çıktı?
Peki, G.Antep'in suçu ne?
Arif Kızılyalın / arifkizilyalin@medyaspor.com
yazınızda buyuk bır oranda haklı oldugunuza ınanıyorum.fakat burada hakemın yapıcagıda bırsey yok.oguz sarvan ın acıklamasını unutmayın"hakemın herhangı bır tarafından kan gelırse ve sızde maca devam edersenız lısansınızı oraya bırakın".bu soz bence denız hocanın elını kolunu baglıyor.muharrem yılmaz bıraz daha beklıyebılırmıydı.belkı kan dururdu ya da macı o sekılde bıtırebılırmıydı.sonucta kıdemsız yrd.hakemdı.bence denız hoca zor durumda kaldı.herseyde bır hayır vardır da ortalık bayagı bır karısacaga benzıyor.
güle güle zihni aksoy...
allah belanı vermeye başladı...haydi hayırlısı..
buyuk keyifle izliyorum bu azciz kalmış mhk yı..
türk futbolunun,türk hakemliğinin içine ettiniz..yeterr...
evet geçmişi de anımsamakta fayda var..çetin bitigen de o kadar olaydan sonra maçı devam ettirmişti vanda.ve tarihde bir ilk gerçekleşmişti.federasyon, vanın 1-0 maçı yenmesine rağmen (sindirilmiş eyüpsporu)hükmen yenik saymış ve hakeme de -hakem yokluğu yaşandığı için- lütfen 45 gün hak mahrumiyet cezası vermişti.
aslında bu şöylede bir ilk olmuştu:mhk hakeminin arkasında durabilmişti manevi oğullarının.
bir hata sıralamasının nelere mal olduğunu hep birlikte seyrediyoruz..ve bu tabloları da biz daha çoook seyrederiz bu gidişle..
Ayıp oluyor beyler !..Federasyona muhalifsiniz diye hakem arkadaşlarınızı karalamayın..Ne yani hakemin ağır yaralanması ya da ölmesi mi gerekiyordu maçın tatil olması için ?..Hakemlere bu konuda kesin verilmiş talimat yok mu?..Bu karar o bahsettiğiniz F.Bahçe-G.Saray maçından sonra alınmadı mı?..Ne güzel değil mi,maç ev sahibi için kötü gidiyorsa,ya da hakem o gün ev sahibine göre kötü yönetiyorsa yolla hakemin kafasına şişeleri,çakmakları,ya da ne bulursan!..Nasıl olsa hakem biraz ara verir,maç soğur,ev sahibi takım toparlanır,sonra maç tekrardan, az yaralanmış hakemlerle devam eder..Bırakın bu tür yazıları,muhalif olalım diye günahı olmayan hakem arkadaşları karalamayı..Sporda şiddet yasası neden çıkmıyor,tribünlere o 2.5 litrelik pet şişeler nasıl girdi,Emre Güngör açıkça kendisinden dışarı giden topta yardımcı hakeme elle kolla itiraz edip seyircinin önüne yardımcı hakemi atıp olayların başlamasına nasıl neden oldu?...Bu tür soruların cevaplarını araştırın biraz da..Saygılar..