Bu federasyon hiç kimseye nasip olmayan bir devlet ve kamuoyu desteği ile göreve başlamıştı.
Her şey ne de güzel gidiyordu.
Daha önceki yıllarda hakemlerin ve merkez hakem kurullarının belalısı olan Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar’ın bile kalemlerinden bal damlıyor, uslanmaz bir Oğuz Sarvan düşmanı olan Ahmet Çakar içi yana yana olsa bile Oğuz Sarvan’a methiyeler düzüyordu.
Ancak hem TFF yönetimi hem de görevde olan kurulların yetersiz olması sonucunda üst üste gelen olaylar bu federasyonu yolun sonuna getirdi.
Bu federasyonun görevde olduğu 2008 yılından bu yana seyirci olaylarından kaynaklanan çok ilginç beş tane olay meydana geldi.
Bunlardan ilki 2008-2009 sezonun ikinci yarısında TFF ikinci ligde Belediye Vanspor-Eyüpspor play off maçında gerçekleşti.
VE G.ANTEP’DE MHK’NIN BALONU PATLADI!
Deniz Çoban 19-Aralık-2009 yılında Kasımpaşa-Manisaspor maçını yönettikten sonra vatani görevini tamamlamak için askere gitti.
İşte o tarihten sonra sekiz ay süre ile üçüncü lig de bile hiç bir maç yönetmemiş olan Deniz Çoban MHK başkanı Oğuz Sarvan ve yardımcısı Yüksel Okçuoğlu tarafından 21-Ağustos ta oynanan Antalyaspor-Sivasspor maçına hakem olarak atandı.
Böyle bir uygulama dünyanın hiç bir yerinde yoktur!
Sekiz ay sure ile hiç bir maç yönetmemiş bir hakem direkt olarak süper lig maçına verilmez!
İşte o Deniz Çoban Antalyaspor-Sivasspor maçında kötü bir yönetim gösterdi ve MHK tarafından bir ay süre ile dinlendirildi.
Beşinci haftanın hakemleri açıklandığında ise MHK başkanı ve yardımcısının ligin kaderi ile nasıl oynadıkların bir kez daha gördük.
Fenerbahçe-Beşiktaş maçına FİFA hakemi Cüneyt Çakır’ı, Bucaspor-Galatasaray maçına FİFA hakemi Halis Özkahya’yı veren MHK başkanı ve yardımcısı, lig lideri Bursaspor’un deplasmanda G.Antepspor ile oynayacağı zorlu maça ise sekiz ay maç yönetmedikten sonra çıktığı ilk maçta kötü bir yönetim gösteren ve bir ay sure ile maç alamayan Deniz Çoban’ı vererek çıkabilecek olaylara çanak tutmuşlardı.
Ve o formsuz Deniz Çoban G.Antepspor-Bursaspor maçında Ömer Erdoğan’ın faul yaparak attığı kafa golünü tespit edemeyip taraftarların sinirlenmesine neden oldu, ardından oyun alanına atılan iki tane pet şişeyi çöp toplayan çocuklar gibi eline alıp elli-atmış metre taşıyıp taraftarı tahrik etti ve bunların ardından sahaya atılan bir yabancı maddenin yardımcı hakeminin kafasına gelmesi üzerine de müsabakayı tatil edip soyunma odasına girdi.
Şimdi bu TFF döneminde gerçekleşen beş tane önemli maçtaki olayları sizlere hatırlatmak gereğini duydum.
Gördüğünüz gibi Van da ki maçta hakemin tamamlamış olduğu bir müsabakada olaylar nedeniyle hakemin kararını hatalı bulan bir federasyon ile bu hakemi ertesi sezon gelecek vaat eden hakemler seminerine çağırabilen bir merkez hakem kurulu ile karşılaşıyoruz.
Ardından yardımcı hakeminin kafası yarılmasına rağmen oyun alanına çıkıp Fenerbahçe-Galatasaray maçını oynatan ve “eğer bu maçı oynatmasaydım Kadıköy de toplumsal olaylar çıkabilirdi” diyebilen bir süper lig hakemine rastlıyoruz.
Bursa da Diyarbakırlılara yapılan kötü muamele karşısında Bursaspor’un sahasını kapatamayan ve rövanş maçındaki olayların tek sebebi olan federasyonumuzun Diyarbakır da ki Bursaspor maçında çıkan olaylar nedeniyle Diyarbakırspor’u hükmen mağlup ettiğini görüyoruz.
Ayni Diyarbakırspor takımının İstanbul da ki B.Belediyespor maçında yarım kalan maçında ise ayni sezon içinde Diyarbakırspor’u ikinci kez hükmen mağlup etmemek için kıvır kıvır kıvıran bir futbol federasyonu tekrar karşımıza çıkıyor!
En son olarak da sekiz ay sonra çıktığı ilk maçta kötü bir yönetim gösteren ve ceza alan bir hakemini lider Bursaspor maçına atayan MHK başkanı ile sahaya atılan pet şişeleri toplayan ve oyunu tatil ettiği zaman Bünyamin Gezer gibi toplumsal olayların çıkabileceğini düşünmeyen bir hakem seyrediyoruz!
Peki, bu kadar aykırı işler yapan bir TFF ile böylesine şaşkın, kendi kendisini yönetmekten aciz bir MHK ile bu olayların meydana gelmesi normal değil mi?
Üzülerek söylüyorum ama bu TFF ve bu MHK ile bu türden olayların gelecek günlerde de tekrarlanması kaçınılmazdır!
Muhittin Boşat - MEDYASPOR
Her şey ne de güzel gidiyordu.
Daha önceki yıllarda hakemlerin ve merkez hakem kurullarının belalısı olan Erman Toroğlu ve Ahmet Çakar’ın bile kalemlerinden bal damlıyor, uslanmaz bir Oğuz Sarvan düşmanı olan Ahmet Çakar içi yana yana olsa bile Oğuz Sarvan’a methiyeler düzüyordu.
Ancak hem TFF yönetimi hem de görevde olan kurulların yetersiz olması sonucunda üst üste gelen olaylar bu federasyonu yolun sonuna getirdi.
Bu federasyonun görevde olduğu 2008 yılından bu yana seyirci olaylarından kaynaklanan çok ilginç beş tane olay meydana geldi.
Bunlardan ilki 2008-2009 sezonun ikinci yarısında TFF ikinci ligde Belediye Vanspor-Eyüpspor play off maçında gerçekleşti.
VE G.ANTEP’DE MHK’NIN BALONU PATLADI!
Deniz Çoban 19-Aralık-2009 yılında Kasımpaşa-Manisaspor maçını yönettikten sonra vatani görevini tamamlamak için askere gitti.
İşte o tarihten sonra sekiz ay süre ile üçüncü lig de bile hiç bir maç yönetmemiş olan Deniz Çoban MHK başkanı Oğuz Sarvan ve yardımcısı Yüksel Okçuoğlu tarafından 21-Ağustos ta oynanan Antalyaspor-Sivasspor maçına hakem olarak atandı.
Böyle bir uygulama dünyanın hiç bir yerinde yoktur!
Sekiz ay sure ile hiç bir maç yönetmemiş bir hakem direkt olarak süper lig maçına verilmez!
İşte o Deniz Çoban Antalyaspor-Sivasspor maçında kötü bir yönetim gösterdi ve MHK tarafından bir ay süre ile dinlendirildi.
Beşinci haftanın hakemleri açıklandığında ise MHK başkanı ve yardımcısının ligin kaderi ile nasıl oynadıkların bir kez daha gördük.
Fenerbahçe-Beşiktaş maçına FİFA hakemi Cüneyt Çakır’ı, Bucaspor-Galatasaray maçına FİFA hakemi Halis Özkahya’yı veren MHK başkanı ve yardımcısı, lig lideri Bursaspor’un deplasmanda G.Antepspor ile oynayacağı zorlu maça ise sekiz ay maç yönetmedikten sonra çıktığı ilk maçta kötü bir yönetim gösteren ve bir ay sure ile maç alamayan Deniz Çoban’ı vererek çıkabilecek olaylara çanak tutmuşlardı.
Ve o formsuz Deniz Çoban G.Antepspor-Bursaspor maçında Ömer Erdoğan’ın faul yaparak attığı kafa golünü tespit edemeyip taraftarların sinirlenmesine neden oldu, ardından oyun alanına atılan iki tane pet şişeyi çöp toplayan çocuklar gibi eline alıp elli-atmış metre taşıyıp taraftarı tahrik etti ve bunların ardından sahaya atılan bir yabancı maddenin yardımcı hakeminin kafasına gelmesi üzerine de müsabakayı tatil edip soyunma odasına girdi.
Şimdi bu TFF döneminde gerçekleşen beş tane önemli maçtaki olayları sizlere hatırlatmak gereğini duydum.
Gördüğünüz gibi Van da ki maçta hakemin tamamlamış olduğu bir müsabakada olaylar nedeniyle hakemin kararını hatalı bulan bir federasyon ile bu hakemi ertesi sezon gelecek vaat eden hakemler seminerine çağırabilen bir merkez hakem kurulu ile karşılaşıyoruz.
Ardından yardımcı hakeminin kafası yarılmasına rağmen oyun alanına çıkıp Fenerbahçe-Galatasaray maçını oynatan ve “eğer bu maçı oynatmasaydım Kadıköy de toplumsal olaylar çıkabilirdi” diyebilen bir süper lig hakemine rastlıyoruz.
Bursa da Diyarbakırlılara yapılan kötü muamele karşısında Bursaspor’un sahasını kapatamayan ve rövanş maçındaki olayların tek sebebi olan federasyonumuzun Diyarbakır da ki Bursaspor maçında çıkan olaylar nedeniyle Diyarbakırspor’u hükmen mağlup ettiğini görüyoruz.
Ayni Diyarbakırspor takımının İstanbul da ki B.Belediyespor maçında yarım kalan maçında ise ayni sezon içinde Diyarbakırspor’u ikinci kez hükmen mağlup etmemek için kıvır kıvır kıvıran bir futbol federasyonu tekrar karşımıza çıkıyor!
En son olarak da sekiz ay sonra çıktığı ilk maçta kötü bir yönetim gösteren ve ceza alan bir hakemini lider Bursaspor maçına atayan MHK başkanı ile sahaya atılan pet şişeleri toplayan ve oyunu tatil ettiği zaman Bünyamin Gezer gibi toplumsal olayların çıkabileceğini düşünmeyen bir hakem seyrediyoruz!
Peki, bu kadar aykırı işler yapan bir TFF ile böylesine şaşkın, kendi kendisini yönetmekten aciz bir MHK ile bu olayların meydana gelmesi normal değil mi?
Üzülerek söylüyorum ama bu TFF ve bu MHK ile bu türden olayların gelecek günlerde de tekrarlanması kaçınılmazdır!
Muhittin Boşat - MEDYASPOR
sevgili hocam yazmış oldugunuz yazıdan dolayı sizleri tebrik ediyorum.Gaziantepspor teknik direktörü ne güzel söylemiş:yüreksiz olan maç yonetemez: işte herşeyin anlatıldığı bu cümle.Göreve geldiklerinden bu yana kişilerle ugraşan ve halende ugraşmaya devam eden bir MHK,kendi gibi yüreksiz olan insanlarla yola devam ederken,yürekli ve tecrübe sahibi bazı hakem arkadaşlara halen görev verilmez iken ,ŞENOL GÜNEŞ hoca elimde yetki olsa M.Kamil ABİTOGLU'nun lisansını yırtarım deyip tff disiplin kuruluna sevk edilmiyorsa bundan sonraka olacak olaylarda ve hakemlere yapılacak bu şekilde saldırılara nasıl bir çözüm üretecekler onuda merak ediyorum.Bu hafta oynanan antalyaspor - kayserispor karşılaşmasında antalyasporun attığı ikinci golde elle oynama olan pozisyonun devamında atılan golü veren hakem arkadaşımız,aynı golü bir FB,TRBS,GS ve BJK yemiş olsaydı yine geçerli sayacak kadar yürekli mi?
baba büyüksün tamamen katılıyorum iyi ki varsın
VEFALI