Cumhuriyet gazetesi ve Medyaspor sitesi araştırmacı spor yazarlarından Sayın Arif KIZILYALIN www.cumhuriyetspor.com.tr spor sitesinde yazdı;
2008 yılıydı. Pek seçime benzemeyen bir seçimle Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aile dostu Hasan Doğan geliyor, o da Merkez Hakem Komitesi'nin başına, 1 numaralı yardımcısı Mahmut Özgener'in isteğiyle eski FIFA hakemi Oğuz Sarvan'ı getiriyordu.
Doğan'ın talihnsiz vefatı sonrası, Özgener'in TFF Başkanı olması ise Sarvan'a belki de tahmin edemeyeceği bir hareket serbesti kazandıracaktı. İlk günlerinde Sarvan, güler yüzü ile çevresine olumlu mesajlar veriyor, tabir-i caizse, 'mavi boncuk' dağıtıyordu.
Ancak 'eğitimci' Ok'un yokluğu hakem camiasında kısa sürede hissedilecek, Oğuz Sarvan, Yüksel Okçuoğlu ve Ünsal Çimen üçlüsü, ortalığı ama isteyerek, ama istemeyerek birbirine katacaktı. Önc
elikle geçmişten devam eden eğitim sistemi alt üst olmuş, UEFA konvansiyonu adı altındaki 'yutturmaca' hakemlere bildikleri kuralları da unutturmaya başlamıştı.
Derken Galatasaray-Beşiktaş maçında yaşananların ardından Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in, Sarvan'a yönelik 'sinkaflı' küfürleri MHK'de önemli bir sarsıntıya neden oluverdi. Bu gerginliğin ateşi sönmeden bu kez Sıvasspor-Galatasaray maçında hakem Yunus Yıldırım'ın baş ağrıtacak ilk raporu sümenaltı edilecek, FIFA bekleyen hakeme TFF'nin İstanbul ofisinde '2. rapor' yazdırılacaktı. Ve bu satırların yazarı, yukarıdaki skandalı önce Cem TV ekranlarında, ardından da Cumhuriyet gazetesinin spor sayfasında belgeleyince (TV görüntüsü ve ses kaydı), Beşiktaş'tan sonra Galatasaray da Sarvan'ı 'istenmeyen adam' ilan edecekti doğal olarak.. Ertesi sezon ise bu kez canı yanan taraf Fenerbahçe oluyordu. Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı'nı bırakma pahasına ekran karşısına geçen Aziz Yıldırım, Sarvan ve ekibini isim vererek istifaya davet ediyor, bir anlamda savaş açıyordu.
Arada Eskişehirspor, Diyarbakırspor, Kayserispor, Antalyaspor, Trabzonspor, Kocaelispor ve Denizlispor'un öfke dolu isyanlarını anımsatmıyorum bile... Bu kaotik ortamda çifte standart almış başını yürümüş, hakem kararları birbirine karışmış, Ankaralılar istanbullular'a, İstanbullular İzmirliler'e diş biler hale gelmişti... Ne var ki, TFF Başkanı Mahmut Özgener, bire bir ortamda 'ağabey' dediği Sarvan'ı harcamama adına yukarıdaki rahatsızlıkları görmek istemedi...
'Meydanı boş bulan' Sarvan ve ekibi de özellikle son 1 yılda istediği atı koşturdu... Üstelik TFF yasasındaki ufak bir değişiklikle eskiden huzur hakkı adı altında aylık '4-5 bin lira' karşılığı yaptığı MHK Başkanlığını artık 15-20 bin lira civarında bir 'maaş' karşılığı da sürdürüyordu Oğuz Sarvan ve 2 arkadaşı... Belki MHK'deki yönetim profesyonelleşmiş, ama Türk hakemliği 'amatör' seviyeye inmişti...
Örneğin, kitaba göre hata yapan hakem, sırf 'laf dinliyor' diye cezalandırılacağı yerde ertesi hafta maça gönderildi, sezonun en başarısız hakemleri 'yılın hakemi' ilan edildi, askerden yeni dönen, maç melekesini yeni yeni kazanma aşamasındaki isimler kritik maçlara atandı.
Ayrıntıları zaten Muhittin Boşatlar, Ahmet Çakarlar, Erman Toroğluları yazdılar, ekranlarda yorumladılar...Tekrarlamaya gerek yok ama TFF Başkanı Mahmut Özgener'in bu 'Sarvan' ısrarının da sorgulanması gerekiyor...
Şimdi sakın kimse 'Oğuz Sarvan döneminde Türk hakemliği itibar kazandı, Cüneyt Çakır 10 yıl sonra şampiyonlar liginde görev aldı' falan demesin. Babadan 'hakem' Cüneyt, yıllardır o hattaydı ve yurt dışındaki başarılı yönetimleri onu bu hafta için Avrupa arenasına yönlendirdi...Yani Cüneyt'in elit klasmana koşmasında Sarvan'ın zerre 'katkısı' yok. Üstelik çelmesi var.
Çünkü Cüneyt, geçen yıl Avrupa'da çok başarılı yönetimlerinin ardından dinlendirilmeden TFF 1 senin, TFF 2 benim sağa sola yollanmış, hataya zorlanmıştı bir anlamda...
Peki Cüneyt'ın dışında Bülent Yıldırım, biraz da Fırat Aydınus dışında bakıyor musunuz Türk hakemliğinin ne hale geldiğine?
Hiç bakmayın...
Çünkü hakemler de kendilerini beğenmiyorlar. Maç alma kriterlerinin, başarılı yönetimden çok, 'aile fotoğrafı içinde yer almak', 'Yüksel Okçuoğlu'nun seminerlerdeki 'soğuk esprilerine' gülmek, gerekirse ilk yazdıkları raporu yırtıp 2. rapor tutmak, daha doğrusu MHK'nin atama komisyonuna 'şirin gözükmek' olduğunu biliyorlar...
2008 yılıydı. Pek seçime benzemeyen bir seçimle Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'na Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aile dostu Hasan Doğan geliyor, o da Merkez Hakem Komitesi'nin başına, 1 numaralı yardımcısı Mahmut Özgener'in isteğiyle eski FIFA hakemi Oğuz Sarvan'ı getiriyordu.
Doğan'ın talihnsiz vefatı sonrası, Özgener'in TFF Başkanı olması ise Sarvan'a belki de tahmin edemeyeceği bir hareket serbesti kazandıracaktı. İlk günlerinde Sarvan, güler yüzü ile çevresine olumlu mesajlar veriyor, tabir-i caizse, 'mavi boncuk' dağıtıyordu.
Ancak 'eğitimci' Ok'un yokluğu hakem camiasında kısa sürede hissedilecek, Oğuz Sarvan, Yüksel Okçuoğlu ve Ünsal Çimen üçlüsü, ortalığı ama isteyerek, ama istemeyerek birbirine katacaktı. Önc
elikle geçmişten devam eden eğitim sistemi alt üst olmuş, UEFA konvansiyonu adı altındaki 'yutturmaca' hakemlere bildikleri kuralları da unutturmaya başlamıştı.Derken Galatasaray-Beşiktaş maçında yaşananların ardından Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in, Sarvan'a yönelik 'sinkaflı' küfürleri MHK'de önemli bir sarsıntıya neden oluverdi. Bu gerginliğin ateşi sönmeden bu kez Sıvasspor-Galatasaray maçında hakem Yunus Yıldırım'ın baş ağrıtacak ilk raporu sümenaltı edilecek, FIFA bekleyen hakeme TFF'nin İstanbul ofisinde '2. rapor' yazdırılacaktı. Ve bu satırların yazarı, yukarıdaki skandalı önce Cem TV ekranlarında, ardından da Cumhuriyet gazetesinin spor sayfasında belgeleyince (TV görüntüsü ve ses kaydı), Beşiktaş'tan sonra Galatasaray da Sarvan'ı 'istenmeyen adam' ilan edecekti doğal olarak.. Ertesi sezon ise bu kez canı yanan taraf Fenerbahçe oluyordu. Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı'nı bırakma pahasına ekran karşısına geçen Aziz Yıldırım, Sarvan ve ekibini isim vererek istifaya davet ediyor, bir anlamda savaş açıyordu.
Arada Eskişehirspor, Diyarbakırspor, Kayserispor, Antalyaspor, Trabzonspor, Kocaelispor ve Denizlispor'un öfke dolu isyanlarını anımsatmıyorum bile... Bu kaotik ortamda çifte standart almış başını yürümüş, hakem kararları birbirine karışmış, Ankaralılar istanbullular'a, İstanbullular İzmirliler'e diş biler hale gelmişti... Ne var ki, TFF Başkanı Mahmut Özgener, bire bir ortamda 'ağabey' dediği Sarvan'ı harcamama adına yukarıdaki rahatsızlıkları görmek istemedi...
'Meydanı boş bulan' Sarvan ve ekibi de özellikle son 1 yılda istediği atı koşturdu... Üstelik TFF yasasındaki ufak bir değişiklikle eskiden huzur hakkı adı altında aylık '4-5 bin lira' karşılığı yaptığı MHK Başkanlığını artık 15-20 bin lira civarında bir 'maaş' karşılığı da sürdürüyordu Oğuz Sarvan ve 2 arkadaşı... Belki MHK'deki yönetim profesyonelleşmiş, ama Türk hakemliği 'amatör' seviyeye inmişti...
Örneğin, kitaba göre hata yapa
n hakem, sırf 'laf dinliyor' diye cezalandırılacağı yerde ertesi hafta maça gönderildi, sezonun en başarısız hakemleri 'yılın hakemi' ilan edildi, askerden yeni dönen, maç melekesini yeni yeni kazanma aşamasındaki isimler kritik maçlara atandı.Ayrıntıları zaten Muhittin Boşatlar, Ahmet Çakarlar, Erman Toroğluları yazdılar, ekranlarda yorumladılar...Tekrarlamaya gerek yok ama TFF Başkanı Mahmut Özgener'in bu 'Sarvan' ısrarının da sorgulanması gerekiyor...
Şimdi sakın kimse 'Oğuz Sarvan döneminde Türk hakemliği itibar kazandı, Cüneyt Çakır 10 yıl sonra şampiyonlar liginde görev aldı' falan demesin. Babadan 'hakem' Cüneyt, yıllardır o hattaydı ve yurt dışındaki başarılı yönetimleri onu bu hafta için Avrupa arenasına yönlendirdi...Yani Cüneyt'in elit klasmana koşmasında Sarvan'ın zerre 'katkısı' yok. Üstelik çelmesi var.
Çünkü Cüneyt, geçen yıl Avrupa'da çok başarılı yönetimlerinin ardından dinlendirilmeden TFF 1 senin, TFF 2 benim sağa sola yollanmış, hataya zorlanmıştı bir anlamda...
Peki Cüneyt'ın dışında Bülent Yıldırım, biraz da Fırat Aydınus dışında bakıyor musunuz Türk hakemliğinin ne hale geldiğine?
Hiç bakmayın...
Çünkü hakemler de kendilerini beğenmiyorlar. Maç alma kriterlerinin, başarılı yönetimden çok, 'aile fotoğrafı içinde yer almak', 'Yüksel Okçuoğlu'nun seminerlerdeki 'soğuk esprilerine' gülmek, gerekirse ilk yazdıkları raporu yırtıp 2. rapor tutmak, daha doğrusu MHK'nin atama komisyonuna 'şirin gözükmek' olduğunu biliyorlar...
Evet, buradan sayın Mahmut Özgener'e soruyorum, "Nedir bu Oğuz Sarvan ısrarı.. Lütfen açıklayın da bilelim ve gerekiyorsa susalım"...
Not: Sayın Oğuz Sarvan'ın kötü yönetimi ile ilgili eleştirileri bilmeme ihtimali çok yüksek! Çünkü kendisi, canlı yayında 'Spor gazetesi, gazete spor sayfası okumadığını, spor programlarını izlemediğini' açıklamıştı. TFF'deki arkadaşlarım da, Sarvan'ın 2-3 internet sitesi ile, 3-4 gazetenin yüzünü bile açmadığını söylediler. 'Neden gazete okumuyorsunuz' diyenlere de, 'Onlar taraflı' diyormuş Sarvan. Yani Türkiye’de yayımlanan birçok gazete ona göre 'TARAF'lı' Merak ettim, o taraf ne taraf bir açıklarsa biz de sorumlu gazetecilik anlayışımız gereği yayımlarız!
Arif KIZILYALIN – www.cumhuriyetspor.com.tr
Not: Sayın Oğuz Sarvan'ın kötü yönetimi ile ilgili eleştirileri bilmeme ihtimali çok yüksek! Çünkü kendisi, canlı yayında 'Spor gazetesi, gazete spor sayfası okumadığını, spor programlarını izlemediğini' açıklamıştı. TFF'deki arkadaşlarım da, Sarvan'ın 2-3 internet sitesi ile, 3-4 gazetenin yüzünü bile açmadığını söylediler. 'Neden gazete okumuyorsunuz' diyenlere de, 'Onlar taraflı' diyormuş Sarvan. Yani Türkiye’de yayımlanan birçok gazete ona göre 'TARAF'lı' Merak ettim, o taraf ne taraf bir açıklarsa biz de sorumlu gazetecilik anlayışımız gereği yayımlarız!
Arif KIZILYALIN – www.cumhuriyetspor.com.tr
OKUMAK VE GÜNDEMİ TAKİP ETMEK MELEKE İSTER.KLİNİK VAKALARLA DOLU OLAN TFF VE İŞLEVLERİ ANCAK KİŞİLİKLİ VE DOĞRU HAKEM VE GÖZLEMCİLERİN BİRLİKTELİĞİ İLE OLUŞAN ÖRGÜTLERİNE SAHİP ÇIKARAK POZİTİF OLGULARI YURT SATHINA YAYARAK DÜZELİR.TFFHGD GENEL MERKEZİ TEZ ELDEN TÜM ÜYELERE ANKET UYGULASIN.BU MHK NA EVET mi-HAYIR mı.NE DERSİNİZ REFERANDUMA*...
Sarvan ve Okçuoğlu artık lütfen gidin.
Bu gazetecinin yazdıkları bile sizin insan içinize çıkmanıza engel. Bir de onun henüz yazmadıkları varmış. TFF'ye kesilen faturalar falan...Allah o zaman acısın size