Pazartesi günü bazı gazetelerde bir haber yer aldı, gazetelerin internet sitelerine düştü, dikkatinizi çekmiştir, ‘TFFHGD Başbakan’a çıkacakmış.’ Dernek yetkilileri, Federasyon ve Kurullarının olumsuz tutumları nedeniyle bir türlü Federasyona anlatamadıkları kurumsal sorunları Devletin spor teşkilatına ve üst düzey yöneticilerine, Bakanlar dahil Hükümete anlatmak istiyor olsa gerek. Bu doğrultuda biraz zor olsa da Başbakan’a bile ulaşmak istiyorlar herhalde.
Toplumsal uzlaşma, Demokratik açılım, Etnik açılım, Kürt açılımı gibi kulağa hoş gelen cümlelerin kurulduğu, gelişmelerden bahsedildiği günümüz Türkiye’sinde Hakemlik kurumunda yaşanan ayrıştırma, ötekilileştirme, bölücülük, kadrolaşma faaliyetleri ve bu faaliyetlerin içindeki baş sorumlular TFF ve MHK üzerine Spordan Sorumlu Sayın Devlet Bakanı dahil diğer Hükümet ve iktidar partisi yetkililerinin ve bürokratların bir etkisi olabileceği kanaatinde değilim. Olsa olsa bu kişilerin bilgi sahibi ve kulak dolgunluğu içinde olmaları sağlanabilir. Esas etkili ve yetkili olacak kişi doğrudan Sayın Başbakandır. Kanımızca da Sayın Başbakan bu kadar yoğun gündemi içinde bu düzeydeki sorunlarla ilgilenmesi biraz zor gibidir. Ancak Ulusal takımın son bir hafta içinde gösterdiği olumsuz performanstan ve TFF Yönetiminden Sayın Başbakan’ın memnun olduğunu kimse iddia edemez.
Esasen 'özerk' Futbol Federasyonu üzerinde siyasilerin etkin olması doğal olarak FİFA ve UEFA tarafından kabul edilemez. Bizce de uygun değildir. Fakat ülkemizde hiç bir siyasi erk büyük bir güç ve rant taşıyan Futbol Federasyonunun kontrolünü elinden bırakmak istemez ve bırakmaz.
Diğer taraftan TFF Yönetimi(kurulları dahil) kendilerini siyasi iktidara endekslemiş durumdadır, Federasyondaki yöneticilik ömürlerini Hükümeti oluşturan siyasi partinin iktidar ömrüne eşit görmekte bunu açık açık ifade etmekten kaçınmamaktadırlar.
Dernek, bu noktada, bir biçimde ve mutlaka muhafazakar ve dini inançlara önem veren hükümet yetkililerine ve iktidar partisi yöneticilerine ‘Bu Federasyon yönetiminde ve Kurullarında masonların, ateistlerin, yüreklerinde Allah korkusu taşımayanların, kul hakkı nedir bilmeyenlerin, vicdansızların, bölücülerin, bırakın dini inançlara değer vermeyi insani değerlere önem vermeyenlerin, hak, hukuk nedir bilmeyenlerin, örften, adetten, edepten, töreden, etikten haberi olmayanların, paylaşım ve hoşgörüden yoksun olanların görev aldığını ve bu kara vicdanlıların gerçek dünya görüşlerini ve yaşam biçimlerini gizleyerek, kendilerini iktidar partisine yakınmış gibi gösterdiklerini’ anlatabilmelidir.
Mesut KOCA – mavikokart
*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Toplumsal uzlaşma, Demokratik açılım, Etnik açılım, Kürt açılımı gibi kulağa hoş gelen cümlelerin kurulduğu, gelişmelerden bahsedildiği günümüz Türkiye’sinde Hakemlik kurumunda yaşanan ayrıştırma, ötekilileştirme, bölücülük, kadrolaşma faaliyetleri ve bu faaliyetlerin içindeki baş sorumlular TFF ve MHK üzerine Spordan Sorumlu Sayın Devlet Bakanı dahil diğer Hükümet ve iktidar partisi yetkililerinin ve bürokratların bir etkisi olabileceği kanaatinde değilim. Olsa olsa bu kişilerin bilgi sahibi ve kulak dolgunluğu içinde olmaları sağlanabilir. Esas etkili ve yetkili olacak kişi doğrudan Sayın Başbakandır. Kanımızca da Sayın Başbakan bu kadar yoğun gündemi içinde bu düzeydeki sorunlarla ilgilenmesi biraz zor gibidir. Ancak Ulusal takımın son bir hafta içinde gösterdiği olumsuz performanstan ve TFF Yönetiminden Sayın Başbakan’ın memnun olduğunu kimse iddia edemez.
Esasen 'özerk' Futbol Federasyonu üzerinde siyasilerin etkin olması doğal olarak FİFA ve UEFA tarafından kabul edilemez. Bizce de uygun değildir. Fakat ülkemizde hiç bir siyasi erk büyük bir güç ve rant taşıyan Futbol Federasyonunun kontrolünü elinden bırakmak istemez ve bırakmaz.
Diğer taraftan TFF Yönetimi(kurulları dahil) kendilerini siyasi iktidara endekslemiş durumdadır, Federasyondaki yöneticilik ömürlerini Hükümeti oluşturan siyasi partinin iktidar ömrüne eşit görmekte bunu açık açık ifade etmekten kaçınmamaktadırlar.
Dernek, bu noktada, bir biçimde ve mutlaka muhafazakar ve dini inançlara önem veren hükümet yetkililerine ve iktidar partisi yöneticilerine ‘Bu Federasyon yönetiminde ve Kurullarında masonların, ateistlerin, yüreklerinde Allah korkusu taşımayanların, kul hakkı nedir bilmeyenlerin, vicdansızların, bölücülerin, bırakın dini inançlara değer vermeyi insani değerlere önem vermeyenlerin, hak, hukuk nedir bilmeyenlerin, örften, adetten, edepten, töreden, etikten haberi olmayanların, paylaşım ve hoşgörüden yoksun olanların görev aldığını ve bu kara vicdanlıların gerçek dünya görüşlerini ve yaşam biçimlerini gizleyerek, kendilerini iktidar partisine yakınmış gibi gösterdiklerini’ anlatabilmelidir.
Mesut KOCA – mavikokart
*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
oğuz SARVAN mı bu iktidara yakın
ruh ikizimi yakın
ZİHNOŞ mu
aklıma ılk gelenler
ve bunlar kendılerını akp yakın gosterme gayretınde
bır akplı vardı AVCI oda av oldu gıttı
NOLDU BU DERNEKÇİLERE YA. VİCDANAMI GELDİNİZ. ALLAH ALLAH. SİZİ GİDİ HAYIRCILAR SİZİİİİİİİ.
KUL HAKKIMI DİYORSUNUZ, SİZ BİLİYORMUYDUNUZ KUL HAKKININ NE OLDUĞUNU..
irlandali; adalet ergeç tecelli edecektir....
aynen yazdıklarınıza katılıyorum.biri yapar biri bozar,bir hakem oynatır diğeri oynatmaz,kaç tane hakemi yok ettiler sayısı unutuldu en üstten tutunda en alta kadar ne ahlar aldılar ama bunlara dur diyecek yok ne basın ne medya değilmiki bir belediye bşk. ben şu hakemi bitirdim arkası gelir diyebilecek kadar kendinden emin zor dostun zor TFF ve KURULLARI toptan yenilenip bazı şahısların tekelinden çıkmalı.
mesut beyin anlattıkları yani şimdiki tff,mhk ve uzantıları ihk ların özelliklerini çok güzel tanımlamış.bu tanıma uymuyoruz deme hakları,şansları yok.bu tanımın aksine uysalardı çoktan istifa etmeleri gerekirdi. mersinli
DERNEK, DURUŞ VE KARAKTER
İkinci yorumun sahibi zavallı yandaş yalakaya yanıt.
Dernek Yönetiminde bulunanların çoğunun düşünce yapısı ve yaşam şekli ortada, kendilerini başka türlü gösterme kaygıları yok dolayısı ile net bir duruş gösterilyorlar, kendileri içinde bir beklentileri olmadığını düşünüyorum.
Ancaaak mevcut TFF ve MHK yönetiminin takiye yaptığını herkes görüyor.
Ayrıca eski yönetimler o kadar adildi ki iki nolu yorumu yapan karektersiz zavallının (hiç bir özelliği olmadığı halde)bile hakkını yememeğe dikkat ettiler.
Günün adamı olmayı başaranlar yarın acaba bu ülkede bazı şeyler değişince yada artık inandırıcılıkları kalmayınca nereye başvuracaklar merak ediyorum.Bu değirmenin suyu böyle akmaz böyle biline...Yarınlar dik duranlarındır...Şuanki MHK ve Federasyondakilerin ise yarını hiç olmayacak.Zavallılar.....
2.YORUMU YAPAN ARKADAŞ;
SİZİN GİBİ DÜŞÜNCELERİN SÖZCÜSÜ HAKEMİN SESİ NE ATTIĞIMIZ MESAJLAR YAYINLANMIYOR.AMA SİZİN ATTIKLARINIZ BU UYGAR SİTEDEN YAYINLANIYOR.ÖNCELİKLE TEŞEKKÜR ETMELİSİN.
DERNEK OLAYINA GELİNCE DE;
GENEL MERKEZİMİZİN BU KADAR DİK DURABİLMESİ SEN VE SENİN GİBİLERİNİN ZORUNA GİTTİ HERALDE.
İNADINA DİRENİYORUZ.HERŞEY ORATAYA ÇIKACAK.VE EZİLENLERİN HAKLARI GERİ VERİLECEK...
hakemin sesi..!!!
bence bu isim tamamen yalan. çünkü o site artık emin olduğum üzere sadece MHK nin sesi. yok plaj futbolu, yok urfada ne oluyor,bla bla bla... ele avuca gelmeyen bi dolu haber olsun diye yazılan yazılar.
gelelim derneğin hükümete başvurma olayına. en iyisini yaparsınız. keşke bende sizinle gelebilsem, anlatabilsem ne kadar kitapsız, şerefsiz, haysiyetsiz insanın mhk da görev aldığını. sözüm asla oğuz sarvan’a değil, ekibindeki bazı karaktersizlere. Örnek mi? zihnoş efendi mesela. ne kadar üçkağıtcılık var ve kadar yalan dolan var zihnoş efendi içinde. ve hala MHK’nin içinde s.lig hakemleri dahil hiç bir hakem kendisini sevmiyor, hiçbir hakemle iletişimi yok. çok eleştirilen yüksel okçuoğlu başta olmak üzere diğer üyelerin hepsiyle medeni bir şekilde konuşuluyor ama zihnoş efendiyle asla...
haa onunda konuştukları vardır elbetteki.! umarım gün gelir o konuştuklarınla beraber el ele defolup gidersin zihnoş.
kul hakkı kimsede kalmaz, er yada geç adalet tecelli eder. sende karaktersiz soysuz olan yandaşlarınla! çeker gidersin.