HUKUKSUZ HUKUK!

Eklenme tarihi 31 Ekim 2010 Pazar
Ekleyen: MaviKokart



Futbol Federasyonu’nun ne yaptığını ya da ne yapmak istediğini anlayan varsa beri gelsin! Federasyon, 20.10.2010 tarihinde yapmış olduğu açıklamada, 4 Ağustos 2009’da Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’na verdiği şikâyet dilekçesi üzerine başlayan, Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı, Bochum Savcılığı ve emniyet birimlerinin yürüttüğü ‘yasadışı bahis ve şike manipülasyonu soruşturması’ nedeniyle, futbol ailesine mensup 65 kişiyi ‘Müsabaka sonucunu etkilemek ve bahis oynamak’ suçundan Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk etti.

Her şey normal gibi görünüyorken, olayın detayına inildiğinde bu 65 kişinin PFDK’ye sevk edilmesinde bazı soru işaretleri ortaya çıkıyor. Bu kişilere ait halen devam eden yargılama süreci bir sonuca mı ulaştı? Hayır! Peki, münhasıran federasyon yönetim kurulunun yetkisinde olan “Şu maçta müsabaka sonucu etkilenmiştir, yani şike yapılmıştır, yetkili kurullar incelesin” diye alınmış bir kararı mı var? Hayır! Eski talimatta ne yapılırdı? Hemen bir şike tahkik komisyonu kurulur, onun verdiği rapor federasyon yönetim kurulunca karara bağlanırdı. Şike tespiti yapılmış ise gereği için PFDK’ye yollanırdı. Yeni ana statüde ise bu tespiti ‘etik kurul’ yapıp rapora bağlıyor, nihai kararı ise federasyon yönetim kurulu veriyor.

Etik kurulun yetkilerini belirleyen talimatın 4. maddesi ne diyor? “Etik kurul şike ve teşvik primi iddialarını incelemek ile Türk futbolunun etik değerleri ve marka değerinin korunması ve toplumdaki saygınlığının zedelenmemesi için gerekli hukuki denetimleri yapmak, bu bağlamda Türk futbolunu ahlaki açıdan tehdit eden risklere karşı bağımsız ve tarafsız bir şekilde danışmanlık faaliyetinde bulunur.”

Peki, etik kurulun rapora bağladığı bir şey var mı? Hayır! Federasyon yönetim kurulunun “Şike var, cezasını ver ey PFDK” dediği bir karar var mı? Hayır! Sadece bu kişilerin PFDK’ye sevk kararı var. Yani, arkadaş ben kendi talimatımı kendim çiğniyorum, siz ne yaparsanız yapın! Diyelim bu olayın PFDK’ye sevk edilmesi uygun bulundu. Peki, bu tarihe kadar neden beklenildi?

PFDK’de ismi geçen bu kişiler hakkında herhangi bir “Şike vardır” tespitli bir federasyon yönetim kurulu kararı ve etik kurul raporu olmadan nasıl karar verecek? Hem maç sonucunu etkilemişler yani ‘şike’ yapmışlar diye karar verip, sonra da buna uygun ceza hükmünü mü uygulayacak? Yani yetki ve fonksiyon ‘gaspı’ yapacak! Bunu yaparken halen süren yargılama dosyalarını beklemeyecek mi? Evrensel bir kural olan herkes ‘Suçu ispatlanana kadar masumdur’ ilkesi bu olayla çiğnenmeyecek mi?

Bir başka önemli husus da disipline tedbirsiz olarak sevk edilen Erbay Aldemir ve Recep Duru adlı hakemler. Adı geçen hakemleri bu MHK ve federasyon Süper Lig hakemi yapmıştır. Birçok hakemin herhangi bir ‘kurulca’ suçlu bulunmamasına rağmen görevlendirilmeyip il hakemliğine kadar düşüren MHK ve federasyon hangi gerekçeyle bir disiplin kararı bekler ki?

Bu hakemler sizin çalışanınız, bağlınız değil ki! Şike yaptığından şüpheniz bile olsa lisansını yırtarsınız olur biter. Disipline yollama komedisi de nedir? Böylece bir kez olsun bu ‘lisans yırtma’ işini bir ‘kulüp başkanı’ değil siz yapmış olursunuz! Hangi kararı verirse versin, halen süren yargılama sonucunda, ceza verilmeyenler mahkeme tarafından ceza alırsa ya da tam tersi ceza verilmeyenler cezalandırılırsa PFDK hangi yüzle kamu oyununun önüne çıkacaktır? Hadi federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyeleri hukuk konusunda uzman değil. Peki, federasyonun hukuk işlerinden sorumlu üyesi ne iş yapar? Böyle bir dosyayı bırakın karar altına almayı, görüşmeyi bile düşünen PFDK’nin hukuk diplomasından şüphe ederim!


Kaynak: Erdal BATMAZCumhuriyet
İletişim:erba1984@gmail.com