Süperlig eski hakemi Sayın Serdar TATLI Fanatik gazetesindeki yazısında MHK Başkanı Sayın Oğuz SARVAN’a sordu: hep adaletten bahsediliyor neyin adaleti?
Bakın Türkiye’deki maçlara oyunun sık sık faullerle durması neticesinde Avrupa liglerine göre kıyaslandığında topun oyunda en az kaldığı lig olarak göreceksiniz.
Bunun en önemli nedeni futbolcular ve hakemler...
İkili mücadelelere bakıldığında son yıllarda kıran kırana veya güçlü olanın ayakta kaldığı kaç tane pozisyon hatırlıyorsunuz? Eminim çok az sayarsınız. Aslında oyuncular artık ikili mücadelelerde o kadar fazladan faul beklentisi içerisine giriyorlar ki, en ufak bir temasta bile abartılı yere düşüşler, sakatlık olmuş izlenimleri veriyorlar.
Bugünkü standartsızlığın ortaya çıkmasına da bu neden oldu diyebiliriz. Tabi ki hakemlerin sahanın bazı bölümlerinde bu hareketlere çok kolay veya farklı farklı düdükler çalmaları da göz ardı edilemez. Artık öyle bir duruma gelindi ki neredeyse oyunun her anında verilen faul kararları tek tek irdelenmeye başlandı. En son örnek Trabzon-Beşiktaş maçında yaşanan gol öncesindeki pozisyon gibi... Sonuçta neyin faul olup olmadığını kestirmek güçleşiyor.
Lig başladıktan 2 hafta sonra bir yazı yazıp Lig TV yorumcusu Markus Merk’in pozisyonları yorumlarken, hakem hatalı da olsa doğru olduğunu söylüyor demiştik. Böyle devam ederse Türk Futbolu da, hakemliği de büyük bir kaosun içerisine gider.
Ancak o gün ligin başı olduğu için gördüklerimize bazı kesimler dikkat çekmedi, çekmek istemedi. Bugün bazı serzenişler ve homurdanmaların başladığını görmekteyiz. İleriki haftalarda şampiyonluğun kızışmasıyla ve özellikle büyüklerin aleyhine olabilecek hakem hatalarına nasıl yorumlar yapılacak, merak ediyorum. Yine pozisyonu yorumlamaktan çok oyuncunun hatasını mı, yoksa deneyimiyle bu tip pozisyonların neden oluştuğunu mu dinleyeceğiz.
Sevgili Oğuz Sarvan’a bir sorum olacak. Özgür Yankaya, Beşiktaş-Antalyaspor maçındaki performansıyla maçın sonucuna tesir etti mi, etmedi mi? MHK Başkanı sıfatının dışında eski bir hakem ve eğitimci olarak cevap verirse daha memnun olacağım. Aynı hakemi, hemen başka bir maça atamak; genç ve kabiliyetli görünen bir hakemi kaybetmenin, hakemler tarafından ona karşı içsel bir düşmanlığın oluşmasına zemin harcamak değil midir? O zaman hep adaletten bahsediliyor, neyin adaleti?
Serdar TATLI - FANATİK
Bakın Türkiye’deki maçlara oyunun sık sık faullerle durması neticesinde Avrupa liglerine göre kıyaslandığında topun oyunda en az kaldığı lig olarak göreceksiniz.
Bunun en önemli nedeni futbolcular ve hakemler...
İkili mücadelelere bakıldığında son yıllarda kıran kırana veya güçlü olanın ayakta kaldığı kaç tane pozisyon hatırlıyorsunuz? Eminim çok az sayarsınız. Aslında oyuncular artık ikili mücadelelerde o kadar fazladan faul beklentisi içerisine giriyorlar ki, en ufak bir temasta bile abartılı yere düşüşler, sakatlık olmuş izlenimleri veriyorlar.
Bugünkü standartsızlığın ortaya çıkmasına da bu neden oldu diyebiliriz. Tabi ki hakemlerin sahanın bazı bölümlerinde bu hareketlere çok kolay veya farklı farklı düdükler çalmaları da göz ardı edilemez. Artık öyle bir duruma gelindi ki neredeyse oyunun her anında verilen faul kararları tek tek irdelenmeye başlandı. En son örnek Trabzon-Beşiktaş maçında yaşanan gol öncesindeki pozisyon gibi... Sonuçta neyin faul olup olmadığını kestirmek güçleşiyor.
Lig başladıktan 2 hafta sonra bir yazı yazıp Lig TV yorumcusu Markus Merk’in pozisyonları yorumlarken, hakem hatalı da olsa doğru olduğunu söylüyor demiştik. Böyle devam ederse Türk Futbolu da, hakemliği de büyük bir kaosun içerisine gider.
Ancak o gün ligin başı olduğu için gördüklerimize bazı kesimler dikkat çekmedi, çekmek istemedi. Bugün bazı serzenişler ve homurdanmaların başladığını görmekteyiz. İleriki haftalarda şampiyonluğun kızışmasıyla ve özellikle büyüklerin aleyhine olabilecek hakem hatalarına nasıl yorumlar yapılacak, merak ediyorum. Yine pozisyonu yorumlamaktan çok oyuncunun hatasını mı, yoksa deneyimiyle bu tip pozisyonların neden oluştuğunu mu dinleyeceğiz.
Sevgili Oğuz Sarvan’a bir sorum olacak. Özgür Yankaya, Beşiktaş-Antalyaspor maçındaki performansıyla maçın sonucuna tesir etti mi, etmedi mi? MHK Başkanı sıfatının dışında eski bir hakem ve eğitimci olarak cevap verirse daha memnun olacağım. Aynı hakemi, hemen başka bir maça atamak; genç ve kabiliyetli görünen bir hakemi kaybetmenin, hakemler tarafından ona karşı içsel bir düşmanlığın oluşmasına zemin harcamak değil midir? O zaman hep adaletten bahsediliyor, neyin adaleti?
Serdar TATLI - FANATİK
sevgili TATLI
bunlar tatlı su kurnazı
asla ohakemlere dınlendırmeyerek
onlara odul verır
hakemlerde uyanıktır
yonetıcısının derdını anında anlar
sarvan gelmıs gecmıs en basarısız mhk dır
bırakın sarvanı...
ankara da ulusal hakem ve ulusal yardımcı hakem 2 arkadasımızın baya çetin bir kavga ettiklerini ve kavga eden hakemlerden birinin maça gittiğini diğerinin gidemediğini,hatta hakemliğini bitirmekle tehdit edildiğini sorun.
kime mi?
orasınıda siz bulun...
yoksa ayarsız ın hoplaması zıplaması hala devammı eder aklıma ılk gelen ankara da ayar sız