Futbol kamuoyunun gündemine ‘Federasyon Yönetiminde Değişiklik’ iyice oturmuş durumda, araştırmacı spor yazarı Sayın Arif KIZILYALIN konuya ilişkin ilginç bir tespitte bulundu;
Önce küçük bir anekdot...
Yer TFF'nin İstinye'deki binasının başkanlık makamı...
Bir iki hatırlı misafir, Başkan Mahmut Özgener, birkaç yönetici...
Özgener sorar, "Seçimi ne zaman yapmak durumundayız?"
Genel Sekreter Ahmet Güvener yanıt verir: "Haziran 2011..."
Özgener, söyleniyor: "O kadar çabuk mu? 2012'de değil mi"
Güvener, "Yasa 2011 haziran diyor" der...
Özgener sinirlenir...
...
Evet, Türkiye Futbol Federasyonu, 2011 Haziran’ında seçime gidiyor...
Bir başka deyişle o aylarda Türkiye genel seçime hazırlanırken futbol da kendi patronunu seçecek...
Elbette bu seçimin sonucu genel seçimlerle direkt bağlantılı...
Örneğin AKP Başbakan'ın ifadesiyle "yola devam" derse pek bir değişiklik olmaz, sadece Ahmet gider, Mehmet gelir...
Ama ters bir rüzgar eser ülke yönetimi değişirse de o zaman futbolda iğneden ipliğe bir değişimin yaşanacağını söylemekte fayda var...
İsterseniz, biz siyaseti bırakalım, Ahmet gider-Mehmet gelir'i biraz inceleyelim...
Bu bağlamda gidecek belli...
Mahmut Özgener...
Aslında Özgener federasyonunun görev süresi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Cenevre'ye gidip 2016 hüsranı yaşandığı mayıs sonunda bitmişti...
O günden beri kahve deyişi ile bitmiş okeye döndü TFF...
Sayın Mahmut Özgener de bunu çok iyi biliyor.
İstanbul'da olup, özellikle hatırının geçtiği spor servislerine uğradığında da bu konuya değiniyor. "Elbette her şeyin bir sonu var...Yoruldum... Aileme söz verdim.." türünde sohbetlere dalıyor...
Yani demek istiyor ki, "Ben TFF Başkanı seçildiğimde federasyonu İzmir'den yönetemeyeceğimi biliyordum. Ailemden izin aldım, beni 2-3 yıl affedin, sonra hep sizle olacağım dedim. O sürenin de sonuna geldim..."
Kısmen doğru...
Gerçekten haftanın 3 gününü İstanbul-İzmir uçaklarında geçirmek, çok sevdiği tekne turlarından vazgeçmek, Deniz restoranda oturup rakısını yudumlamamak yıpratmış İzmirli başkanı.
Sözüne çok güvendiğim bir İzmirli gazeteci ağabeyim, "Biz rahat milletiz. 1 saatte Çeşme'ye gidip kendimizi yazlığa atmazsak erken ölürüz..." dedi Özgener için...
Özgener, sağda solda böyle konuşuyor...
Ama kazın ayağının öyle olmadığını biliyor...
Haziran'da gözünü kızdırıp yeniden aday olması halinde sıfır çekeceğinin farkında.
Artık arkasında Başbakanlık ve AKP rüzgârının esmediğini, GSGM teşkilatının kendisine pek sıcak bakmadığını, Kulüpler Birliği Vakfı'ndan oy gelmeyeceğini, MHK'deki Oğuz Sarvan ısrarı nedeniyle irili ufaklı kulüpler gözünde dahi güvenilirliğini yitirdiğini çok çok iyi biliyor...
Bırakmak zorunda olduğunu kabullenmeme adına böyle diyor Özgener başkan...
Kim gelir sorusuna geçen gün www.medyaspor.com ve Cumhuriyet gazetesi yanıt aradı, ertesinde de Milliyet'teki Cemal ağabey konuya hafiften girdi...
Kim gelir bilemiyorum ama öyle ya da böyle Özgener gidiyor...
Bir devir de bitiyor...
Arif Kızılyalın / arifkizilyalin@medyaspor.com
Önce küçük bir anekdot...
Yer TFF'nin İstinye'deki binasının başkanlık makamı...
Bir iki hatırlı misafir, Başkan Mahmut Özgener, birkaç yönetici...
Özgener sorar, "Seçimi ne zaman yapmak durumundayız?"
Genel Sekreter Ahmet Güvener yanıt verir: "Haziran 2011..."
Özgener, söyleniyor: "O kadar çabuk mu? 2012'de değil mi"
Güvener, "Yasa 2011 haziran diyor" der...
Özgener sinirlenir...
...
Evet, Türkiye Futbol Federasyonu, 2011 Haziran’ında seçime gidiyor...
Bir başka deyişle o aylarda Türkiye genel seçime hazırlanırken futbol da kendi patronunu seçecek...
Elbette bu seçimin sonucu genel seçimlerle direkt bağlantılı...
Örneğin AKP Başbakan'ın ifadesiyle "yola devam" derse pek bir değişiklik olmaz, sadece Ahmet gider, Mehmet gelir...
Ama ters bir rüzgar eser ülke yönetimi değişirse de o zaman futbolda iğneden ipliğe bir değişimin yaşanacağını söylemekte fayda var...
İsterseniz, biz siyaseti bırakalım, Ahmet gider-Mehmet gelir'i biraz inceleyelim...
Bu bağlamda gidecek belli...
Mahmut Özgener...
Aslında Özgener federasyonunun görev süresi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Cenevre'ye gidip 2016 hüsranı yaşandığı mayıs sonunda bitmişti...
O günden beri kahve deyişi ile bitmiş okeye döndü TFF...
Sayın Mahmut Özgener de bunu çok iyi biliyor.
İstanbul'da olup, özellikle hatırının geçtiği spor servislerine uğradığında da bu konuya değiniyor. "Elbette her şeyin bir sonu var...Yoruldum... Aileme söz verdim.." türünde sohbetlere dalıyor...
Yani demek istiyor ki, "Ben TFF Başkanı seçildiğimde federasyonu İzmir'den yönetemeyeceğimi biliyordum. Ailemden izin aldım, beni 2-3 yıl affedin, sonra hep sizle olacağım dedim. O sürenin de sonuna geldim..."
Kısmen doğru...
Gerçekten haftanın 3 gününü İstanbul-İzmir uçaklarında geçirmek, çok sevdiği tekne turlarından vazgeçmek, Deniz restoranda oturup rakısını yudumlamamak yıpratmış İzmirli başkanı.
Sözüne çok güvendiğim bir İzmirli gazeteci ağabeyim, "Biz rahat milletiz. 1 saatte Çeşme'ye gidip kendimizi yazlığa atmazsak erken ölürüz..." dedi Özgener için...
Özgener, sağda solda böyle konuşuyor...
Ama kazın ayağının öyle olmadığını biliyor...
Haziran'da gözünü kızdırıp yeniden aday olması halinde sıfır çekeceğinin farkında.
Artık arkasında Başbakanlık ve AKP rüzgârının esmediğini, GSGM teşkilatının kendisine pek sıcak bakmadığını, Kulüpler Birliği Vakfı'ndan oy gelmeyeceğini, MHK'deki Oğuz Sarvan ısrarı nedeniyle irili ufaklı kulüpler gözünde dahi güvenilirliğini yitirdiğini çok çok iyi biliyor...
Bırakmak zorunda olduğunu kabullenmeme adına böyle diyor Özgener başkan...
Kim gelir sorusuna geçen gün www.medyaspor.com ve Cumhuriyet gazetesi yanıt aradı, ertesinde de Milliyet'teki Cemal ağabey konuya hafiften girdi...
Kim gelir bilemiyorum ama öyle ya da böyle Özgener gidiyor...
Bir devir de bitiyor...
Arif Kızılyalın / arifkizilyalin@medyaspor.com
ÖZTENEKER
SEN BU BAŞKANLIGI BECEREMEDİN
SARVAN A TESLİM OLDUN
HERYERİ İZMİRLİ DOLDURDUN
SARVAN ILE ELELE
HADI SİZEGÜLE GÜLE
BAYYYY