MARKUS MERK’İN SESİNİ KİM KISIYOR?

Eklenme tarihi 23 Kasım 2010 Salı
Ekleyen: MaviKokart


Futbol kurallarının katı temsilcisi Markus Merk yorumculuk gömleğini giyer giymez sanki sihirli bir değnek deymişçesine değişim geçirdi. Merk artık futbol kurallarının değil, marka değerinin mi temsilcisi?

Marka değeri söylemini futbol jargonuna taşıyan yayıncı kuruluş, yayın ihalesini tekrar almasıyla birlikte büyük bir değişikliğe daha imza attı. Yılların değişmeyen ve ayrılmayan yüzleri Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu’nun yolları ayrıldı.

Sebep ise Toroğlu’nun aşırı sert yorumlarıydı. Bu yorumlar sadece abartılı, hatta bazen küfür bile içeren hakem hatalarıyla sınırlı kalmıyor, başka konulara hatta futbol federasyonu eleştirmeye kadar uzanıyordu.

Lig TV bunun üzerine maçların ardından pozisyonların yorumlanacağı bir program arayışına girdi. Sonuçta Şansal Büyüka yönetiminde, Mustafa Denizli ve Markus Merk’in dahil olduğu bir programda karar kılındı…

Ülkemizde eski teknik direktörlerin yorumculuk yapmasına, hatta yorumculuğu bırakıp ertesi gün tekrar bir takım çalıştırmasına alışığız fakat Markus Merk gibi dünya sıralamasında ikinci sırada yer almış bir hakemin, Türk televizyonlarında boy gösterip, pozisyonları yorumlamasına ilk kez şahit olduk.

Ama ‘yorumcu’ Markus Merk’te, katı kuralcılığı ile kendi ülkesinde bile zaman zaman antipatik karşılanmış ‘hakem’ Markus Merk’ten pek eser yoktu.

Öyle ki yorumcu Merk hakemlerin maçın gidişatına göre pozisyonları yönetebileceğini söylüyor, kuralların esnetilebileceğini ifade ediyordu. Tam da şu sözlerle: “Böyle bir maçta bu penaltı verilmese de olur. Hakemler yönettikleri maçın atmosferine göre karar vermeli.”

Merk’in böyle bir maç dediği karşılaşma geride bıraktığımız hafta oynanan Fenerbahçe – Bucaspor karşılaşması…

Pozisyon ise Gökhan Gönül’ün karıştığı… Aslında burada önemli olan hangi maçın yada hangi pozisyonun olduğu değil, Merk’in adeta hakemlik prensiplerini altı üst edecek, kendisine yakışmayan ve kural dışı açıklaması.

Merk, sezon başından itibaren verilen verilmeyen kartlarda, faul tartışmalarında hatta öyle ki maçın gidişatına direk etki edebilecek hataları bile yumuşak başlılıkla karşılıyor.

Dünyaca ünlü hakem sadece bu açıklamalarla kalmıyor yorumlarını da bu yönde yaparak, çok bariz hatalara bile ılımlı bir yaklaşım sergiliyor.

Yani Toroğlu’nun tam tersi! Aşırı serte karşı aşırı yumuşak!

Peki bu yumuşaklık kasıtlı mı?

Peki Merk’in bu kadar yumuşamasındaki sebep nedir?

Marka değerinin hakem yorumcularına yansıması Merk’te görülen değişim midir?

Yoksa bu yumuşaklığın altında federasyonun yayıncı kuruluşa yaptığı baskı mı yatıyor?

Yada soruyu şöyle de sorabiliriz…

Pierluigi Collina önce kendi ülkesinde sonra da UEFA’da önemli görevler alırken, Merk neden Türkiye’de yayıncı kuruluşun yorumculuğunu yapıyor?

Collina’nın ardından dünya sıralamasında ikinci olan Merk niçin Alman Futbol Federasyonu’nda idari bir görev almak için bir çaba içine girmedi?

Böyle büyük ve etkin bir hakem UEFA’da görev almak niçin istemedi de niçin Avrupa sahnesinde adını geçirmeyi bile doğru düzgün başaramayan bir ülkenin liginde hakem yorumculuğuna soyundu?

Peki bu soruların cevapları neler?

Markus Merk’in bilinmeyen yönleriyle hakemlik mesleğini bırakmasının ardından yaptığı işler, niçin Alman Futbol Federasyonu’nu tercih etmediğinin sebepleri ve Türkiye’de olma nedeni yarın MEDYASPOR’DA olacak!

Kaynak: Medyaspor-Özel Haber