SIFIRCI HOCA ARTIK PAMUK GİBİ

Eklenme tarihi 24 Kasım 2010 Çarşamba
Ekleyen: MaviKokart


Futbol kurallarının katı temsilcisi Markus Merk niçin yumuşadı? İşte bu sorunun cevabı…

Hatırlanacağı üzere Markus Merk dünya sıralamasında Pierluigi Collina’nın ardından dünyanın en iyi hakemiydi…

Kuşkusuz Merk, bu unvanını yönettiği maçlarda sert bir şekilde uyguladığı “futbol kurallarına” borçlu… Fakat gel gelelim bugün ülkemizde hakem yorumculuğu yapan Markus Merk’in bizim o hatırladığımız ‘kuralcı hakem Merk’le uzaktan yakında alakası kalmamış durumda.

Dün de haberimizde altını kalın çizgilerle çizdiğimiz gibi Merk yorumlarında aşırı derece yumuşamış hatta en büyük, en affedilmez hataları bile anlayışla karşılayıp hakemler hakkında eleştirilerde bulunmaktan kaçınır bir hale gelmişti.

Peki bunu neden yapıyor?

İşte aradığımız bu sorunun altında yatan gerçekler…

Öncelikle Merk’in Türkiye’ye gelmeden, hakemliği bıraktıktan sonraki sürecini biraz inceleyelim…

SERVETİNİ YARDIMA MUHTAÇLARA HARCAMIŞ

2008 yılında hakemlik kariyerine son veren Merk’in esas mesleği diş hekimliği. Merk mesleğini ticari anlamda uzun süredir yapmıyor.

Fakat Merk’in önemli bir özelliği daha var. Merk Hindistan’da yaşayan yardıma muhtaç çocuklar için birçok sosyal sorumluluk projesine dâhil olmuş ve bu çocuklar için diş hekimliği hizmeti vermiş. Sağlık alanındaki yardımlarla da yetinmeyen Merk kimi yardıma muhtaç çocukları da ülkesi Almanya’ya getirmiş, barınma ihtiyaçlarını ve bu çocukların eğitim masraflarını karşılamış…

Markus Merk bu hayır işleri için kendi servetinden yüklü miktarda para harcamış.

EN ÖNEMLİ SEBEPLERDEN BİRİ MADDİ!

Hintli çocukların gerek sağlık, gerek barınma, gerekse de eğitim ihtiyaçlarını oldukça yüksek miktarlarda para harcamak zorunda kalan Merk’in Türkiye’ye gelme sebeplerinden belki de ne önemlisi maddi ihtiyaçları olarak gösterilebilir.

Çoğunlukla önemli maçların ardından Lig Tv’de yorumculuk yapan Merk’in aylık 20.000 Euro gibi bir maaşı olduğunu da hesaba katarsak Türkiye’yi neden seçtiği biraz daha net anlaşılmış olur.

ESKİ HAKEMLERİN ALMANYA’DA FONKSİYONU YOK

Eski hakemlerin yorumculuk yapmaları ülkemizde oldukça popüler bir durum. Fakat Almanya’da durum pek de böyle değil.

Bu da Merk’e Almanya’da yorumculuk yolunu kapamış ya da Türkiye’ye göre daha iyi bir teklif almamış olabilir.

ÇARKIN İÇİNE GİRMEK İSTEMİYOR

FIFA
hakemi olan Markus Merk kendi devresi olan birçok hakem gibi Alman Futbol Federasyonu’nda ya da UEFA’da herhangi bir görev almadı.

Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da hakemlerin etki alanları çok geniş değil ve bu kadar gündem de olamıyorlar. Federasyon içerisinde görev dağılımları ise bizden oldukça farklı işliyor.

Merk her ne kadar dünyanın en iyi hakemleri sırasında ikinci olsa da Almanya federasyonunda ya da hakem kurulunda başlayacağı herhangi bir görev oldukça alt seviyede olacaktı.

Yani bir nevi ağır bir hiyerarşi söz konusu…

Keza görev yükselmeleri de bu hiyerarşi içinde gerçekleşiyor.

Merk tutucu ve muhafazakâr Alman Futbol Federasyonu içerisinde yer almaktan kaçınarak, bu çarkın içine girmek istemedi.

Eski hakemler için oldukça gözde bir görev olan gözlemcilik görevini de yapmaktan kaçınan Merk, gerek UEFA gerekse de Alman federasyonu için bu seçeneği gündemine getirmedi.

"PENALTI VERİLMESE DE OLUR?" NE DEMEK?

Almanya’da kuralcılığı ile bilinen Markus Merk Türkiye’de adeta meleğe döndü. Pozisyonları değerlendirme açısından yorumculuk kariyeri ile hakemlik kariyeri arasında kocaman bir uçurum olduğunu söylemek mümkün.

Merk, özellikle önemli maçların ardından hakemlerin kararlarını yorumlarken ‘hatalıdır’ demek yerine ‘hakemin takdiri’ gibi ifadeler kullanıyor ve hakemlerin kuralları uygulamaktan ziyada yorumlamaları gerektiğini savunuyor.

Öyle ki Merk, yıllarca en katı şekilde savunduğu kuralları bile yıkarak bu düşüncesini geçen hafta oynanan Fenerbahçe-Bucaspor maçı sonrasında “Böyle bir maçta bu penaltı verilmese de olur. Hakemler yönettikleri maçın atmosferine göre karar vermeli” sözleriyle dile getirdi.

MERK'İN YORUM STİLİNİN MİMARI KİM?

Artık yayıncı kuruluşun ekranlarında hakem hatalıdır demek yok ve majör hakem hataları bile görmezden geliniyor.

Bunun bir format içerisinde yapıldığını düşünmek ise oldukça mantıklı bir seçenek…

Peki bu yumuşak ve hataları görmezden gelen formatı uygulamak için yayıncı kuruluşu ikna eden gücün kaynağı neresi?

Geçmişteki hakem hatalarının dile getirilmesinden en çok dert yanan kurum, yani Türkiye Futbol Federasyonu olsa gerek!

Sanırız, yorumcusu ile ters düşmek istemese de zaman zaman adeta mecbur kalarak Merk’in görüşlerine katılmayan Şansal Büyüka’nın sıklıkla tekrarladığı ‘marka değeri’ bu yumuşamanın en büyük sebebi…

Sonuç olarak görünen o ki Markus Merk’in işvereni Lig TV değil, Türkiye Futbol Federasyonu…

Kaynak: Medyaspor Özel Haber