FİFA eski hakemi, MHK eski üyesi Sayın Muhittin BOŞAT medyasspor’daki yazısında TFF nin Hukuksuz ve çelişkili kararlarına dikkat çekti.
Gün geçmiyor ki futbol federasyonunun garip bir hukuki uygulamasına şahit olmayalım.
Futbolumuz adına hiçbir olumlu girişimleri olmadığı gibi gündemi değiştirme konusunda da bir hayli ustalar!
Hakemler mi kötü gidiyor, Milli takımımız iki maç üst, üste mağlup mu oluyor, hemen bir suni gündem maddesi yaratılıp basının önüne atılıyor, ne yazık ki pek çok gazeteci arkadaşımız da istemeden bu tuzağa düşüp bu suni gündem ile uğraşıp TFF yetkililerinin ekmeğine yağ sürüyorlar!
Ancak bu suni gündem maddeleri kamuoyunu meşgul ederken TFF içinde asıl sorgulanması gereken olaylar ise sumen altı ediliyor.
Defalardır yazıyorum, iki yıl önce oynanan Van Belediye-Eyüp maçında ki seyirci olaylarına rağmen maçın hakemi doksan dakika oynatıp bitirmişken, futbol federasyonu yönetim kurulu hiçbir talimatta böyle bir hüküm yok iken tamamen hukuk dışı bir karar almış ve ev sahibi takımı hükmen 3-0 mağlup ilan etmiş, tahkim kurulu da ne yazık ki bu hukuk dışı kararı onaylamıştı.
Ardan geçen bunca zamana rağmen Van Belediyespor’un hangi talimat hükümlerine göre TFF tarafından hükmen mağlup edildiği ve tahkim kurulunun bunu hangi gerekçe ile onayladığı hala açıklanmadı!
Üstelik maçı tamamlayan hakem de önce 45 gün ceza aldı, daha sonra gelecek vadeden hakemler seminerine çağrıldı.
Bu karar da Mahmut Özgener başkanlığında ki TFF’nin faili meçhulleri içerisinde yerini aldı.
AHMET GÜVENER VE ORHAN GORBON OLAYI NE OLDU?
2009 yılı Mayıs ayı sonunda Metin Kazancıoğlu TFF genel sekreterlik görevinden istifa edince bu federasyon yönetimi Ahmet Güvener’i genel sekreterlik makamına oturttu. Dört ay sonra da Orhan Gorbon’u federasyon genel sekreter yardımcısı yaptı.
Genel sekreter yardımcısı olarak Mahmut Özgener tarafından göreve getirilen Orhan Gorbon ise 2009 Mayıs ayında yapılan UEFA kupası finalinin organizasyonunu TFF adına profesyonel olarak yapan şirketin sahibiydi.
Yani TFF ile ticari ilişki içinde bulunan bir şirket sahibi TFF Başkanı Mahmut Özgener tarafından TFF Genel Sekreteri olarak atandı ve bu durumdan etik olarak hiçbir kaygı duymadılar.
Aradan bir yıl kadar bir süre geçtikten sonra ise TFF Başkanı tarafından göreve getirilmiş olan genel sekreter Ahmet Güvener ve yardımcısı Orhan Gorbon mali usulsüzlükte bulundukları gerekçesi ile TFF tarafından görevden alındılar.
Peki Ahmet Güvener ve Orhan Gorbon ne gibi bir mali usulsüzlükte bulunmuşlardı?
TFF mali usulsüzlükte bulunduğunu açıkladığı ve görevden aldığı bu iki kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu mu?
Yapılan mali usulsüzlüğün içeriği neydi?
Bu durum TFF yönetimi tarafından bilinmesine rağmen TFF tarafından Temmuz ayında yapılan mali genel kurulda delegelerden nasıl gizlendi?
TFF ile ticari ilişki içindeki bir şirket sahibi olan Orhan Gorbon’u genel sekreter yardımcılığı makamına oturtmak TFF Başkanı için etik bir davranış mıydı?
İşte diğer olayda olduğu gibi burada da tüm bu sorular TFF tarafından cevapsız bırakıldı ve Ahmet Güvener ile Orhan Gorbon’un görevden alınmaları da bir başka faili meçhul olarak gazete sayfalarındaki yerini almış oldu.
BU FUTBOLCULAR HANGİ TALİMATA GÖRE CEZA ALDILAR?
Ancak asıl konumuz TFF’nin sıkıştığı zaman ustalıkla yaratmış olduğu suni gündem maddeleri.
En son olarak milli takımın yaşadığı başarısızlıklar nedeniyle dibe vuran ve hükümetin de tepkisine maruz kalan TFF’nin yeni oyuncağı ise menajerlik şirketlerine ortak olan futbolcuların tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edilmeleri ve cezalandırılmaları olayı.
TFF’nin yayınlamış olduğu hiçbir talimatta futbolcuların ticari olarak menajerlik şirketlerine ortak olmasını yasaklayan hiçbir hüküm bulunmamaktadır.
Hukukta yapılan bir işlemin suç sayılabilmesi için suçun tarifinin yapılmış olması gereklidir.
Eğer ki TFF olarak siz profesyonel futbolcuların bu tip faaliyetler içersinde bulunmasını suç olarak görüyorsanız o zaman “profesyonel futbolcuların statüsü ve transfer esasları” talimatının 25 maddesini oluşturan “futbolcuların yükümlülükleri” bölümünde bu durumu açıkça belirtmek zorundasınız!
Ceza alan futbolcuların tahkim kuruluna itirazlarına gelince!
Eğer ki tahkim kurulu üyeleri kendi hür iradesi ile karar veriyor ve hukukun üstünlüğüne inanıyorlarsa disiplin kurulunca, futbolculara verilen bu cezaları kaldırırlar.
Gün geçmiyor ki futbol federasyonunun garip bir hukuki uygulamasına şahit olmayalım.
Futbolumuz adına hiçbir olumlu girişimleri olmadığı gibi gündemi değiştirme konusunda da bir hayli ustalar!
Hakemler mi kötü gidiyor, Milli takımımız iki maç üst, üste mağlup mu oluyor, hemen bir suni gündem maddesi yaratılıp basının önüne atılıyor, ne yazık ki pek çok gazeteci arkadaşımız da istemeden bu tuzağa düşüp bu suni gündem ile uğraşıp TFF yetkililerinin ekmeğine yağ sürüyorlar!
Ancak bu suni gündem maddeleri kamuoyunu meşgul ederken TFF içinde asıl sorgulanması gereken olaylar ise sumen altı ediliyor.
Defalardır yazıyorum, iki yıl önce oynanan Van Belediye-Eyüp maçında ki seyirci olaylarına rağmen maçın hakemi doksan dakika oynatıp bitirmişken, futbol federasyonu yönetim kurulu hiçbir talimatta böyle bir hüküm yok iken tamamen hukuk dışı bir karar almış ve ev sahibi takımı hükmen 3-0 mağlup ilan etmiş, tahkim kurulu da ne yazık ki bu hukuk dışı kararı onaylamıştı.
Ardan geçen bunca zamana rağmen Van Belediyespor’un hangi talimat hükümlerine göre TFF tarafından hükmen mağlup edildiği ve tahkim kurulunun bunu hangi gerekçe ile onayladığı hala açıklanmadı!
Üstelik maçı tamamlayan hakem de önce 45 gün ceza aldı, daha sonra gelecek vadeden hakemler seminerine çağrıldı.
Bu karar da Mahmut Özgener başkanlığında ki TFF’nin faili meçhulleri içerisinde yerini aldı.
AHMET GÜVENER VE ORHAN GORBON OLAYI NE OLDU?
2009 yılı Mayıs ayı sonunda Metin Kazancıoğlu TFF genel sekreterlik görevinden istifa edince bu federasyon yönetimi Ahmet Güvener’i genel sekreterlik makamına oturttu. Dört ay sonra da Orhan Gorbon’u federasyon genel sekreter yardımcısı yaptı.
Genel sekreter yardımcısı olarak Mahmut Özgener tarafından göreve getirilen Orhan Gorbon ise 2009 Mayıs ayında yapılan UEFA kupası finalinin organizasyonunu TFF adına profesyonel olarak yapan şirketin sahibiydi.
Yani TFF ile ticari ilişki içinde bulunan bir şirket sahibi TFF Başkanı Mahmut Özgener tarafından TFF Genel Sekreteri olarak atandı ve bu durumdan etik olarak hiçbir kaygı duymadılar.
Aradan bir yıl kadar bir süre geçtikten sonra ise TFF Başkanı tarafından göreve getirilmiş olan genel sekreter Ahmet Güvener ve yardımcısı Orhan Gorbon mali usulsüzlükte bulundukları gerekçesi ile TFF tarafından görevden alındılar.
Peki Ahmet Güvener ve Orhan Gorbon ne gibi bir mali usulsüzlükte bulunmuşlardı?
TFF mali usulsüzlükte bulunduğunu açıkladığı ve görevden aldığı bu iki kişi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu mu?
Yapılan mali usulsüzlüğün içeriği neydi?
Bu durum TFF yönetimi tarafından bilinmesine rağmen TFF tarafından Temmuz ayında yapılan mali genel kurulda delegelerden nasıl gizlendi?
TFF ile ticari ilişki içindeki bir şirket sahibi olan Orhan Gorbon’u genel sekreter yardımcılığı makamına oturtmak TFF Başkanı için etik bir davranış mıydı?
İşte diğer olayda olduğu gibi burada da tüm bu sorular TFF tarafından cevapsız bırakıldı ve Ahmet Güvener ile Orhan Gorbon’un görevden alınmaları da bir başka faili meçhul olarak gazete sayfalarındaki yerini almış oldu.
BU FUTBOLCULAR HANGİ TALİMATA GÖRE CEZA ALDILAR?
Ancak asıl konumuz TFF’nin sıkıştığı zaman ustalıkla yaratmış olduğu suni gündem maddeleri.
En son olarak milli takımın yaşadığı başarısızlıklar nedeniyle dibe vuran ve hükümetin de tepkisine maruz kalan TFF’nin yeni oyuncağı ise menajerlik şirketlerine ortak olan futbolcuların tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk edilmeleri ve cezalandırılmaları olayı.
TFF’nin yayınlamış olduğu hiçbir talimatta futbolcuların ticari olarak menajerlik şirketlerine ortak olmasını yasaklayan hiçbir hüküm bulunmamaktadır.
Hukukta yapılan bir işlemin suç sayılabilmesi için suçun tarifinin yapılmış olması gereklidir.
Eğer ki TFF olarak siz profesyonel futbolcuların bu tip faaliyetler içersinde bulunmasını suç olarak görüyorsanız o zaman “profesyonel futbolcuların statüsü ve transfer esasları” talimatının 25 maddesini oluşturan “futbolcuların yükümlülükleri” bölümünde bu durumu açıkça belirtmek zorundasınız!
Ceza alan futbolcuların tahkim kuruluna itirazlarına gelince!
Eğer ki tahkim kurulu üyeleri kendi hür iradesi ile karar veriyor ve hukukun üstünlüğüne inanıyorlarsa disiplin kurulunca, futbolculara verilen bu cezaları kaldırırlar.
Aksi takdirde ise her zaman olduğu gibi “üye Tanju Güvendiren’in karşı oyu iledisiplin kurulu kararının onaylanması” şeklinde bir karar çıkar ve bu durumda disiplin kurulu ile tahkim kurulunun kardeş, kardeş çalıştıklarının çok açık bir göstergesi olur.
KENDİ KURUL ÜYENİZE NİYE DOKUNAMIYORSUNUZ?
Öte yandan iki gün önce Sabah Gazetesi’nde Emrah Kayalıoğlu imzası ile yayınlanan bir haberde TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu Üyesi Avukat Ayhan Çopuroğlu’nun bir şans oyunları şirketine ortak olduğu ve bu durumun etik olmadığı sorgulanıyordu.
Yapılan haberdeki en ilginç vurgulama ise sanki Ayhan Çopuroğlu TFF’nin bir kurulunun üyesi değil de Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım’ın ve Asbaşkan Şekip Mosturoğlu’nun adamı olarak tanıtılmasıydı!
Daha ilginç olan ise TFF Başkanı Mahmut Özgener’in uzun zamandır bu durumdan haberdar olduğu ancak uyuşmazlık kurulunun bu üyesi hakkında herhangi bir disiplin işlemi yapamadığı ve bu kişinin kendi isteği ile istifa etmesini beklediğiydi!
Görüldüğü gibi bir tarafta bazıları ne olduğunu bile bilmeden ortak oldukları menajerlik şirketleri nedeniyle TFF tarafından tedbirli olarak disiplin kuruluna verilen ve dörder maç ceza futbolcular var ve
TFF bu duruma şahin gibi saldırırken kendi kurul üyesinin benzer durumunda ise serçe rolüne soyunup sessizliğe gömülüyor!
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olmasına rağmen yukarıda bahsettiği tüm olaylara baktığınız zaman TFF içerinde hukukun olmadığını, kararların aşiret mantığına göre verildiğini zavallı futbolcuların, teknik adamların ve kulüplerin haklarının gasp edildiğini açıkça görebiliyoruz!
Yani, TFF kendi talimatlarını hukuk’a göre hazırlarken kararlarını da guguk’a göre veriyor!
Muhittin Boşat / muhittinbosat@medyaspor.com
KENDİ KURUL ÜYENİZE NİYE DOKUNAMIYORSUNUZ?
Öte yandan iki gün önce Sabah Gazetesi’nde Emrah Kayalıoğlu imzası ile yayınlanan bir haberde TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu Üyesi Avukat Ayhan Çopuroğlu’nun bir şans oyunları şirketine ortak olduğu ve bu durumun etik olmadığı sorgulanıyordu.
Yapılan haberdeki en ilginç vurgulama ise sanki Ayhan Çopuroğlu TFF’nin bir kurulunun üyesi değil de Fenerbahçe Başkanı Sayın Aziz Yıldırım’ın ve Asbaşkan Şekip Mosturoğlu’nun adamı olarak tanıtılmasıydı!
Daha ilginç olan ise TFF Başkanı Mahmut Özgener’in uzun zamandır bu durumdan haberdar olduğu ancak uyuşmazlık kurulunun bu üyesi hakkında herhangi bir disiplin işlemi yapamadığı ve bu kişinin kendi isteği ile istifa etmesini beklediğiydi!
Görüldüğü gibi bir tarafta bazıları ne olduğunu bile bilmeden ortak oldukları menajerlik şirketleri nedeniyle TFF tarafından tedbirli olarak disiplin kuruluna verilen ve dörder maç ceza futbolcular var ve
TFF bu duruma şahin gibi saldırırken kendi kurul üyesinin benzer durumunda ise serçe rolüne soyunup sessizliğe gömülüyor!Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olmasına rağmen yukarıda bahsettiği tüm olaylara baktığınız zaman TFF içerinde hukukun olmadığını, kararların aşiret mantığına göre verildiğini zavallı futbolcuların, teknik adamların ve kulüplerin haklarının gasp edildiğini açıkça görebiliyoruz!
Yani, TFF kendi talimatlarını hukuk’a göre hazırlarken kararlarını da guguk’a göre veriyor!
Muhittin Boşat / muhittinbosat@medyaspor.com

tff'nin anlayışı, bizdeki yani Türkiyedeki demokrasi anlayışı gibidir.
Bana varsa demokrasi,sana varsa kanunsuz uygulama.yaptıklarının hangisi doğru ki bu doğru olsun.Bir zamanlar bir başbakanımız vardı. "verdiysem ben verdim,ben yaptım oldu."mantığıyla daha ne kadar giderler bilemiyorum.
daha ne kadar giderlerse gitsinler,bu dünyanın öteki tarafıda var.bu kadar ezilenlerin hakkını nasıl ödeyecekler,nasıl hesap verecekler.hayat sadece bu dünya değildir.
sayın boşat ne diyebilirimki allah senden razı olsun bunların bombalarını ttek tek çıkarırsın bunlar durust ve ilkeli gidenler değildi ilke bunlarda bunlarda abraka dabraka bunlarda her şey bunlarda hocam senı sevıyoruz devam lutfen bayramınıda kutlarız sımdıden sayın bosat
ankaradaki sevenlerın