MHK eski başkanı, FİFA eski hakemi Sayın Mustafa ÇULCU FotoMaç Gazetesindeki köşesinde futboldaki olumlu iklime rağmen MHK’nin bu şansı kullanamadığını yazdı.
Üç büyük takımımız istikrar sıkıntısı ile uğraşırken kafalarını kaldırıp yapılan hakem hatalarına, atama yanlışlarına bakamıyorlar bile. Hakemliğimizin en büyük sorunu olan "Baskıya karşı direnme, standart kararlar verebilme" konusunda yaşanan sorunları aşmak için en iyi dönem bence bu... MHK, bu dönemde hakemliğimize fayda sağlayacağına, ciddi hatalar yapmalarına rağmen sürekli aynı isimlere maçları vererek, günü ve kendi koltuklarını kurtarma çabası içinde.
Maç alabilmek için ana kriter başarılı olmak değil, hatalarına rağmen MHK tarafından kabul edilmiş isim olmak yeterli.
Maçlara gözlemci atayıp, kamuoyuna 'bakın hakemlerin yönetimlerini takip ediyor, denetliyoruz' mesajı vermelerine rağmen gözlemci raporlarının hiçbir önemi yok. Cüneyt Çakır ve Bülent Yıldırım'ın, UEFA'da yakaladıkları rüzgarı arkalarına alarak böylesine rahat dönemde hakemliğin gelişimine katkı sağlamak yerine "Orta Oyunu" oynuyorlar. Neredeyse 10 kişilik hakem grubuyla maçları tamamlamaya çalışıyorlar.
Hakemliğin temeli, geleceği olan amatör kümelerde maç yöneten hakem ve gözlemciler aylardır paralarını alamıyorlarmış, kavga ve kaos içindeymiş, eldeki mevcut hakemler daha ilk yarıda bu derece kullanılarak kısa sürede yıpranmış ikinci yarı şampiyonluğu, düşmeyi belirleyecek maçları yönetirken onları ciddi sıkıntılar bekliyormuş kimin umurunda?
Önemli olan her hafta maça giden 10 kişilik hakem grubu, raporlarına itibar edilmemesine rağmen maçlara giden gözlemci grubu, yabancı eğitimciler ve MHK'nın elde ettiği maddi imkanlar ve onların mutluluğu!
Mustafa ÇULCU – FotoMaç
Üç büyük takımımız istikrar sıkıntısı ile uğraşırken kafalarını kaldırıp yapılan hakem hatalarına, atama yanlışlarına bakamıyorlar bile. Hakemliğimizin en büyük sorunu olan "Baskıya karşı direnme, standart kararlar verebilme" konusunda yaşanan sorunları aşmak için en iyi dönem bence bu... MHK, bu dönemde hakemliğimize fayda sağlayacağına, ciddi hatalar yapmalarına rağmen sürekli aynı isimlere maçları vererek, günü ve kendi koltuklarını kurtarma çabası içinde.
Maç alabilmek için ana kriter başarılı olmak değil, hatalarına rağmen MHK tarafından kabul edilmiş isim olmak yeterli.
Maçlara gözlemci atayıp, kamuoyuna 'bakın hakemlerin yönetimlerini takip ediyor, denetliyoruz' mesajı vermelerine rağmen gözlemci raporlarının hiçbir önemi yok. Cüneyt Çakır ve Bülent Yıldırım'ın, UEFA'da yakaladıkları rüzgarı arkalarına alarak böylesine rahat dönemde hakemliğin gelişimine katkı sağlamak yerine "Orta Oyunu" oynuyorlar. Neredeyse 10 kişilik hakem grubuyla maçları tamamlamaya çalışıyorlar.
Hakemliğin temeli, geleceği olan amatör kümelerde maç yöneten hakem ve gözlemciler aylardır paralarını alamıyorlarmış, kavga ve kaos içindeymiş, eldeki mevcut hakemler daha ilk yarıda bu derece kullanılarak kısa sürede yıpranmış ikinci yarı şampiyonluğu, düşmeyi belirleyecek maçları yönetirken onları ciddi sıkıntılar bekliyormuş kimin umurunda?
Önemli olan her hafta maça giden 10 kişilik hakem grubu, raporlarına itibar edilmemesine rağmen maçlara giden gözlemci grubu, yabancı eğitimciler ve MHK'nın elde ettiği maddi imkanlar ve onların mutluluğu!
Mustafa ÇULCU – FotoMaç

kisacasi Mustafa Çulcu Baskanimizin cok kisa bir surede koltuk sevdasi olmadan basardigi isler ve mevcut mhk nin her turlu imkanlari olmasina ragmen koltuk sevdasi ugruna herseyin icine etmesi denklemi... bu mhkye verilen destek ve saglanan imkanlar Çulcu Baskana saglansaydi 3 senede hakem camiasi uzaya cikar tff bayragini dikerdi...
mhk cukka peşinde ne yapsın günü kurtarmak için bunları kulanmak zorunda diğerleri figuran uvertur başka bir şey olamaz ............
yaa benım anlamadıgım konu mustafa hocanın ekıbınde kı çok değerli lale orta hocamızın elini eteğini çekmesini sağlayan mevcut mhk ye sormak ıstıyorum şu anda şampiyonlar liginde maç yöneten hakemlerimiz eğer lale hocanın uefada gözlemciliğe devam etmesi halinde ne kadar daha fazla faydası olacagını idrak edemediler mi
ben böyle hala daha avrupada saygı gören ve hala daha spor sempozyumlarına çağırılan bir değer olan sevgili lale orta hocamızın göz göre göre kaybedilmesini içime sindiremiyorum..