Son 10 yılda Şampiyonlar Liginde isminden etkili düzeyde söz ettiren bir hakemimiz olmadı. Eleme turlarında hepimiz görev aldık ancak iş gurup maçlarına geldiğinde Türk hakemliği hep ikinci sınıf muamele gördü. UEFA yetkilileri hakemlerimizin yaşlı olduklarını, dil bilmediklerini, vizyoner olmadıklarını söylerek gerekçe ürettiler. Ancak bunlara katılmamız mümkün değil. Esas sorun UEFA ile Türk Hakemliğinin onların arzu ettiği iletişimi kuramaması.
Ne oldu da Cüneyt Çakır bir anda UEFA'nın gözdesi oldu?
Cüneyt Çakır; lisan bilen, dünya futbolunu yakından takip eden, sakin yaşamını futbol hakemliğine endekslemiş, çok çalışan, yetenekli, naif bir kardeşimiz.
Zaman zaman dez avantaj olsa da eski bir hakem olan babasının en yakın mentorü olması, 1995 yılında TFFHGD İstanbul şube başkanı olan babası Serdar Çakır'ı Genel Başkan olan Ahmet Çakar'ın gereksiz yere görevden almasıyla başlayan Çakar-Çakır çekişmesinin son yıllarda törpülenmesi ve DOST ÇAKAR-ÇAKIR olması, Türk hakemliği üzerinde UEFA'da son iki sezondur söz sahibi olan Hollanda'lı Jaap Uılenberg ile Ahmet Çakar'ın hakemlik yaptığı yıllarda başlayan dostluğu ülkemizde bulunduğu zamanlarda da bir araya geliyor olmaları, Jaap Uılenberg'in verdiği eğitimler için ciddi maddi ödenek alıyor olması en büyük avantajı.
Şimdi bunları yazdım diye kimse Cüneyt Çakır'ın Şampiyonlar Liginde maç yönetme başarısını gölgelemeğe çalıştığımı düşünmesin. Çünkü Cüneyt kardeşime 1 Nisan 2003 de Macaristan'da yönettiğim bir UEFA Kupası maçında bana dördüncü hakem olarak geldiğinde onunla ilgili söylediğim sözlerin bugün gerçekleşmiş olduğunu görmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Bir başka mutluluğum ise pek çok hakemde olmayan vefa duygusuna sahip olması. Maç bitmiş mutluluk sarhoşluğunu yaşamaları olağan olmasına rağmen O ve yardımcı hakemi Bahattin Duran(Macaristan'da o da yardımcı hakemimdi) beni telefonla arayarak 'Hocam 2003 yılında bize söyledikleriniz bugün gerçekleşti Allah Razı Olsun sizden, bize gösterdiğiniz destekten dolayı' dediklerinde göz yaşlarımı tutamadım.
Hakemlik kolay iş değil. Sadece salt 90 dakika sahada düdük çalmakla, bayrak kaldırmakla hakemlik olmuyor. Bu sadece bizim ülke hakemliğimiz için geçerli değil UEFA, FİFA hakemliği için de aynı.
Hakemlikte öncelikle saha içinde adam gibi hakemlik yapacaksın, saha dışında da adam gibi duracaksın.
Eğer bu değerlere sahip olursan Allah da sana yardımcı olacaktır.
Ne oldu da Cüneyt Çakır bir anda UEFA'nın gözdesi oldu?
Cüneyt Çakır; lisan bilen, dünya futbolunu yakından takip eden, sakin yaşamını futbol hakemliğine endekslemiş, çok çalışan, yetenekli, naif bir kardeşimiz.
Zaman zaman dez avantaj olsa da eski bir hakem olan babasının en yakın mentorü olması, 1995 yılında TFFHGD İstanbul şube başkanı olan babası Serdar Çakır'ı Genel Başkan olan Ahmet Çakar'ın gereksiz yere görevden almasıyla başlayan Çakar-Çakır çekişmesinin son yıllarda törpülenmesi ve DOST ÇAKAR-ÇAKIR olması, Türk hakemliği üzerinde UEFA'da son iki sezondur söz sahibi olan Hollanda'lı Jaap Uılenberg ile Ahmet Çakar'ın hakemlik yaptığı yıllarda başlayan dostluğu ülkemizde bulunduğu zamanlarda da bir araya geliyor olmaları, Jaap Uılenberg'in verdiği eğitimler için ciddi maddi ödenek alıyor olması en büyük avantajı.
Şimdi bunları yazdım diye kimse Cüneyt Çakır'ın Şampiyonlar Liginde maç yönetme başarısını gölgelemeğe çalıştığımı düşünmesin. Çünkü Cüneyt kardeşime 1 Nisan 2003 de Macaristan'da yönettiğim bir UEFA Kupası maçında bana dördüncü hakem olarak geldiğinde onunla ilgili söylediğim sözlerin bugün gerçekleşmiş olduğunu görmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Bir başka mutluluğum ise pek çok hakemde olmayan vefa duygusuna sahip olması. Maç bitmiş mutluluk sarhoşluğunu yaşamaları olağan olmasına rağmen O ve yardımcı hakemi Bahattin Duran(Macaristan'da o da yardımcı hakemimdi) beni telefonla arayarak 'Hocam 2003 yılında bize söyledikleriniz bugün gerçekleşti Allah Razı Olsun sizden, bize gösterdiğiniz destekten dolayı' dediklerinde göz yaşlarımı tutamadım.
Hakemlik kolay iş değil. Sadece salt 90 dakika sahada düdük çalmakla, bayrak kaldırmakla hakemlik olmuyor. Bu sadece bizim ülke hakemliğimiz için geçerli değil UEFA, FİFA hakemliği için de aynı.
Hakemlikte öncelikle saha içinde adam gibi hakemlik yapacaksın, saha dışında da adam gibi duracaksın.
Eğer bu değerlere sahip olursan Allah da sana yardımcı olacaktır.
Bakın daha düne kadar Selçuk Dereli ülkemizin öncü hakemiydi. Ancak öncü hakem ve dernek başkanı olmasının rüzgarı onu yanlışlara sürükledi. Ahmet Çakar ile sürekli mahkemelik olması ki bu mahkemelik olaylardan Ahmet Çakar bildiğim kadarıyla hep beraat etti, Çakar'ı karşısına aldı. Çakar Türk hakemliği için ciddi mihenk taşıdır. Selçuk Dereli'nin hakemliğinin dışında bu tür olaylarla ilgileniyor olması, TFFHGD Genel Başkanlığı yaparken mevcut MHK istedi diye bir anda başkanlık döneminin bitmesine üç ay kala yoğun işleri olduğunu beyan ederek istifa etmesi ki kimse inanmadığı gibi gülünç bir durum oldu, onu Cüneyt-Selçuk yarışındaki tercih de geri bıraktı.
Cüneyt Çakır ülkemizde yönettiği maçlarda hatalar yaptığında mevcut MHK kendi koltuklarını koruma adına onun arkasında durmadı, destek olmadı. Uzun süre Anadolu maçlarında gezdirdi. Açıkçası ezdi. Ama O yılmadı. Her maçı daha iyi yönetmek için çaba sarf etti. Bu arada gittiği Avrupa maçlarının kalitesi her geçen gün arttı. Ne zaman UEFA yarı final maçına atandı o zaman bizim MHK'nın aklı başına geldi Cüneyt'e sahiplenmekten ve onun başarılarının arkasına sığınmaktan başka çaresi kalmadı.
Devam edecek.
Mustafa ÇULCU
MHK eski Başkanı
FİFA eski Hakemi
*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Cüneyt Çakır ülkemizde yönettiği maçlarda hatalar yaptığında mevcut MHK kendi koltuklarını koruma adına onun arkasında durmadı, destek olmadı. Uzun süre Anadolu maçlarında gezdirdi. Açıkçası ezdi. Ama O yılmadı. Her maçı daha iyi yönetmek için çaba sarf etti. Bu arada gittiği Avrupa maçlarının kalitesi her geçen gün arttı. Ne zaman UEFA yarı final maçına atandı o zaman bizim MHK'nın aklı başına geldi Cüneyt'e sahiplenmekten ve onun başarılarının arkasına sığınmaktan başka çaresi kalmadı.
Devam edecek.
Mustafa ÇULCU
MHK eski Başkanı
FİFA eski Hakemi
*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
BUYRUN CEVAP VERİN BAKALIM. BUNU ZATEN HEPİMİZ BİLİYORUZ DA KAMUOYU BİLMİYOR. BUNLARI BİZ YAPTIK,CÜNEYT'İ ŞAMPİYONLAR LİGİNE ÇIKARTTIK. GEÇİN BUNLARI,BİR MEYVE NASIL OLUŞUR. YILLARIN EMEĞİ VE DESTEĞİ VAR. SİZ VEFA SEMTİNDEN VE BOZACISINDAN BAŞKA TANIMAYAN 2 MAÇ İÇİN "U" ÇİZMEKTEN MAÇ YÖNETECEK ZEKA VE GÜCÜ KALMAYAN, HER YÖNETTİĞİ MAÇTA KAFASINDA TİLKİLER DOLAŞANLAR. ARTIK SİLKELENİN. BU TİP YAZILARIDA YAZDIRMAK MECBURİYETİNDE BIRAKMAYIN GERÇEK BAŞKANLARI. KENDİNDEN BAŞKA KİŞİLERİN KATKISINI DA ANCAK MUSTAFA ÇULCU YAZAR. AHMET ÇAKAR IN KATKILARININ YATSINAMIYACAĞINI VE KENDİSİNİN 2003 YILINDA TAVSİYELERİNİ YAZARAK MÜTEVAZİLİK YAPIYOR. ADAMLIK GÖRÜN ADAMLIK... VAY DERNEKTE KARŞIMA ÇIKTIN. BU MAÇI KÖTÜ YÖNETTİN DİYE AL SANA 5,5 DİYEN MEBUS, SENDE OKU BU YAZIYI. MAHVETTİNİZ TÜRK HAKEMLİĞİNİ. BÖLDÜNÜZ TÜRKİYEYİ BÖLENLER GİBİ. ALLAHA HAVALE EDİYORUZ HEPİNİZİ...
sayın hocam, harika bir başlangıç, ama sn.demirleke yapılan haksızlık ta ortada ve bu cenazeyi kimse kaldıramıyor. çünki asla harcanmaması gereken bir kardeşiniz, sevgili çakırda olsuğu gibi 3. yılı çalınmasaydı sn.demirlekte aynı geleceği vadetmiyormuydu. açıklarsanız belki kara vicdanlar erimeye devam eder. sevgiler sunuyorum.a.bozoglu
sayın culcu bunlar tatlısu kurnazları oysa ki cuneyt ı b yıldırım ı bunyamın ı hepsını ulusoycu dıye geberteceklerdi diğer haksız yere yok ettıklerı hakemler gıbı ama gucler yetmedı bu cocuklarda ıy ı maclar yonettıler kamuoyundan cekındıler sımdı de bız yaptık derler ne kadar ıkıy uzluluk degılmı dostlar hemde babasından
sayın culcu bunlarda emegın cok helal olsun sanada
İŞTE ADAMLIK,YÖNETİCİLİK,DOSTLUK,KARDEŞLİK,İNSANLIK NE ARARSAN HEPSİ SENDE VARSAYIN BAŞKANIM.SİZİ ÇOK ARIYORUZ BAZILARINA KÜSÜPTE ORTALIGI BU ÇULSUZLARA BIRAKMA ÇULÇU BAŞKANIM SENİ ÇOK SEVİYORUZ MALATYALI KARDEŞLERİN,