ÇİFTE KAVRULMUŞ AFYON LOKUMU!

Eklenme tarihi 24 Kasım 2010 Çarşamba
Ekleyen: MaviKokart


Başlığı okuyunca yazının içeriğinin ne, nasıl, nerede, neden ve kim olduğunu bir çoğunuz anladınız. Biz esasen artık Bağdat Hurması, Çifte Kavrulmuş Afyon Lokumu, Kaymaklı Ekmek Kadayıfı, Celali, Karga ve benzerleri hakkında yazmak istemiyoruz. Zira bunlardan bazıları yüzüne tükürsen ‘yarabbi şükür’ der hale gelmiş, işi iyice ‘pişkinliğe vurup’ haklarında birkaç kelam edince kendilerini bir şey sanmaya başlamış görünmektedirler.

Bayram haftasında bir okurumuzun yorumundaki bilgilerin gerçek olduğunu öğrenince katılarak gülmekten kendimi alamadım, biran için Hurmacının da bu yorumu okuyunca nasıl hayretler içinde kaldığını yüzünün ne şekil aldığını görür gibi oldum ve daha çok güldüm.

Okumayanlar için o yorumun bir bölümünü bir kez daha burada sizlerle paylaşıyorum ve Hurmacı ile ilgili bu bilginin de gerçek olduğunu bizzat teyit ettiğimi de belirtiyorum.

“Her zaman olduğu gibi Ankara hakemleri bu bayramda da TFFHGD bayramlaşma törenine gereken ilgiyi göstermemişti.
İHK Başkanı Sayın Ali Hocamız bu durumdan hiç hoşnut olmamıştı ve bayramlaşmaya katılan hakemlere bağırarak çağırarak tepkisini verdi, iyi de katılımcıların suçu neydi?
Sayın Ali Hocam sen hakemlere kızacağına bayramlaşmaya katılmayan kendi Kurul üyelerine kızsan daha iyi olmaz mı? Mesela Ayarcı Ayarsız nerdeydi, Şahin bozması Karga nerdeydi veya BHK üyesi Çakır Efe nerdeydi?
İstersen biraz da Teşrifatçı Celaliye kızabilirsin çünkü Dernek yönetiminden sadece başyaver Amputeci İbo vardı. Diğerlerinin yokluğu sanki Dernek Yönetimindeki çatlağın kanıtı gibiydi.
Mesela Celali ile arası bozuk olduğu iddia edilen Hurmacı kendini Anadolu yollarına vurmuş ve Memlekete gitmişti. Bayram namazını eda ettikten sonra caminin duvarı üzerinde bir boş bira şişesi gördü(kendisi Birayı hiç sevmez) Bayram sabahı sanki kendisini tahrik etmek isteyenler vardı, iç geçirdi ve yanında yürümekte olan birine "Cami ve Bira şişesi uygun düşüyor mu?" dedi fakat o şişeyi oradan alıp çöpe atmaktan imtina etti, yanındaki vatandaş duyarlı bir davranışla şişeyi alıp çöpe attı. Hurmacı isterse yalanlayabilir.”

Bu yorumun son paragrafı mavikokart’ın geldiği nokta ve habercilik açısından çok önemli. Yoksa Bayramlaşma törenine katılımın azlığı, İHK Başkanının kızması, Dernek Şube Yönetiminde çatlak olması Teşrifatçı Başkan ile diğer yönetim kurulu üyeleri arasında kavgaya varan sürtüşmeler, Başkan’ın Tuba, Hurmacı, İrfanlı ile olan husumetleri, Celali’nin hakemlere kötü davranması v.s bizi hiç ilgilendirmiyor, zira bütün bunlar beklenen sonuçlardır.

Şimdi bir emekli olan Hurmacı bayram tatilini geçirmek için kalkıyor memleketi olan Afyonkarahisar’ın Sultandağı İlçesine gidiyor, bayramı yakınları ile birlikte geçirmek belki de kurbanını kesmek istiyor, Allah kabul etsin. Hemşerileri ile birlikte Bayram namazını kılmanın manevi huzuru içinde camiden çıkıyor, caminin bahçe duvarı üzerinde boş bir bira şişesi görüyor ve belki de çoğumuzun yapacağı yorumu yapıyor ve yüksek sesle cami, bayram namazı ve bira uyumsuzluğunu dile getiriyor. Bu durum mavikokart’a bir yorum olarak ekleniyor. İlginç değil mi?

Düşünün bir kere Dünya ne kadar küçük Sultandağı’nda Hurmacı, Bayram namazı ve Hakem sitesine yorumda bulunan bir camia mensubu! Biran için bu yorumu Hurmacının kendisi yapmış olabilir mi diye düşündüm, kendi yöntemlerime göre yaptığım araştırma ile gerçek yorum sahibini buldum, adı bende saklı.

Neyse sadede gelelim.

Birde bakıyoruz ki Hurmacı hocamız Afyon’da hafta sonu oynanan 3.lige dahil Afyonkarahisar- Yalıspor maçında gözlemci, yani hem ziyaret hem ticaret durumu. Bu MHK var ya bu MHK durumu iyice azıttı, gemiyi iyice azıya aldı, arabayı duvara öyle bir toslayacak ki Allah hayır eylesin.

Her düzeyde ki yandaşa 'kıyak' yapmak bunlar için gayet normal hale gelmiş, hakem atamalarındaki yanlışlıklar bir yana dursun şimdi de gözlemci tayinlerinde özensizlik ve bilinçli 'kayırmacılık' almış başını gidiyor.

Afyon doğumlu, Afyon nüfusuna kayıtlı bir gözlemciyi Afyon takımının Afyon’daki maçına atamak ne kadar doğru olabilir. Üstelik bu gözlemci bir hafta önceden Samandağı’nda çevresinde bulunanlara Afyon maçının gözlemcisi olduğunu övünç meselesi görerek her fırsatta açıklıyor.

‘Ne var bunda, Gözlemcinin maç üzerine etkisi ne kadardır?’ diyenler çıkabilir. Evet İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropoller için böyle bir çekince koymak gereksizdir, bunu kamuoyu da kanıksadı, fakat diğer yerlerde oynanan her katagorideki maç için yapılan hakem ve gözlemci atamalarında hassas davranılması esastır. Camia mensupları çok iyi bilir ki gerek FİFA gerekse UEFA organizasyonlarında hakem gözlemci ve diğer görevlilerin atanmasında en ufak bir kuşkuya yer vermeyecek titizliği göstermektedir. Gözlemcinin doğrudan maç üzerine etkisi elbetteki yoktur, fakat maçın hakemi üzerine etkisi olmadığını kim iddia edebilir.

Metin KIVANÇ – mavikokart

*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.