Yetkili olmadıkları halde “menajerlik dümenine” girenlere sadece men cezası veren federasyonu eleştiren usta gazeteci Sayın Kemal Belgin Medyasporda öyle bir yazı yazdı ki futbolun ağlanacak halini gülerek okuyacaksınız. İşte o yazı;
Bekledim ki bizim federasyon uleması Habertürk yazarı Tahir Kum'un umduğu gibi, daha doğrusu ahkâm kestiği üzere, Tahkim Kurulu, menajerlik işine bulaşmış teknik adam ve futbolcuların cezasını, "Böyle saçmalık olmaz" diyerek kaldırsın.
Ama nerdeeee?
Futbol Federasyonlarının Disiplin Kurulları ile Tahkim Kurulları, hiç tartışmasız, hukukçulardan kurulu olmalıdır. Bizimki de öyledir. Yani tepeden tırnağa hukuk hatmetmiş kişilerle doludur bu kurullarımız.
Şimdi sadede gelelim...
Bir ademoğlu cinayet işliyor. Yargılanıyor ve ceza olarak kışın sinemaya gitmemeye çarptırılıyor. Ya da yazın yazlık sinemada sefa yaşamamaya...
Bir başka vatandaşın vergi kaçırdığı tespit ediliyor. Kendisine ceza olarak kafelerde uzun oturma cezası kesiliyor. Ya da çay bahçelerinde üç bardaktan fazla çay içmesi yasaklanıyor.
Bir avantadan yaşama tutkununun evleri soyduğu, yani hırsızlık yaptığı itiraflarıyla belirleniyor. Kendisine ceza olarak, İstanbul'da oturduğundan bir kaç ay vapurlara binmeme yasağı konuyor. Ya da aynı süre için Haydarpaşa- Pendik banliyö treninden men ediliyor.
Zina suçundan enselenmiş bir ademoğlu ceza olarak bir yıl süre ile bizim magazin eklerini okumamaya mahkum ediliyor da, eşini aldatmış olmasına rağmen böyle tırıçkadan bir ceza ile kurtuluyor.
Karşılıksız çek kesmek karşılığı olarak da bizim Memo, kısa bir süre için büyük marketlere girmeme cezasına toslatılıyor.
Örnekleri sıralamakla bitmez. Ben hukukçu değilim ki, suçların listesini bileyim. En fazla bilgim bu kadar.
Yani, teknik direktör ve futbolcu olarak menajerlik işine bulaştıkları saptanan, ya da öyle sanılan, ya da ne bileyim işte ortaya bu suçla atılan Bülent Uygun Hoca ve bazı futbolcular müsabakalara çıkamama cezalarına çarptırıldılar. Kimi sekiz maç, kimi dört maç falan...
Yahu adama gülerler be!
Yani sizler Disiplin Kurulu üyeleri ve Tahkimciler, sahada rakibe tekme atan, hakeme tüküren, ya da çift sarı karttan atıldıktan sonra hakeme bozuk atan futbolcuyla, kulübeden hatırı sayılır sözler sarfeden teknik adama verdiğiniz cezaların aynısını "Menajerlik dümenine" girmişlere veriyorsunuz.
Gerçekten saçmalık!
Hiç saha içi, saha kenarı suçlarla bunların çok dışında işlenmişler aynı terazide tartılıp, aynı tür ceza verilir mi? Ben hukukçu değilim, ama galiba bu futbol, ya da spor işinin ruhunu sizden daha iyi biliyorum.
Zaten hukuk da matematik olmadığına göre, oradan gidin de benim kafamdakiler otursun oraya. Bakın beni buraya kadar taşıdınız. Helal olsun vallahi!
İşte Türk Futbolu bu kafaların elinde ne yazık ki!
Ben olsam ne mi yapardım?
Çok basit yahu! Bunların suçları kesinse, futbolla ilgileri o anda biterdi. Bu kadar basit. Bu kadar eyyamdan yoksun...
Kemal Belgin / kemalbelgin@medyaspor.com
Bekledim ki bizim federasyon uleması Habertürk yazarı Tahir Kum'un umduğu gibi, daha doğrusu ahkâm kestiği üzere, Tahkim Kurulu, menajerlik işine bulaşmış teknik adam ve futbolcuların cezasını, "Böyle saçmalık olmaz" diyerek kaldırsın.
Ama nerdeeee?
Futbol Federasyonlarının Disiplin Kurulları ile Tahkim Kurulları, hiç tartışmasız, hukukçulardan kurulu olmalıdır. Bizimki de öyledir. Yani tepeden tırnağa hukuk hatmetmiş kişilerle doludur bu kurullarımız.
Şimdi sadede gelelim...
Bir ademoğlu cinayet işliyor. Yargılanıyor ve ceza olarak kışın sinemaya gitmemeye çarptırılıyor. Ya da yazın yazlık sinemada sefa yaşamamaya...
Bir başka vatandaşın vergi kaçırdığı tespit ediliyor. Kendisine ceza olarak kafelerde uzun oturma cezası kesiliyor. Ya da çay bahçelerinde üç bardaktan fazla çay içmesi yasaklanıyor.
Bir avantadan yaşama tutkununun evleri soyduğu, yani hırsızlık yaptığı itiraflarıyla belirleniyor. Kendisine ceza olarak, İstanbul'da oturduğundan bir kaç ay vapurlara binmeme yasağı konuyor. Ya da aynı süre için Haydarpaşa- Pendik banliyö treninden men ediliyor.
Zina suçundan enselenmiş bir ademoğlu ceza olarak bir yıl süre ile bizim magazin eklerini okumamaya mahkum ediliyor da, eşini aldatmış olmasına rağmen böyle tırıçkadan bir ceza ile kurtuluyor.
Karşılıksız çek kesmek karşılığı olarak da bizim Memo, kısa bir süre için büyük marketlere girmeme cezasına toslatılıyor.
Örnekleri sıralamakla bitmez. Ben hukukçu değilim ki, suçların listesini bileyim. En fazla bilgim bu kadar.
Yani, teknik direktör ve futbolcu olarak menajerlik işine bulaştıkları saptanan, ya da öyle sanılan, ya da ne bileyim işte ortaya bu suçla atılan Bülent Uygun Hoca ve bazı futbolcular müsabakalara çıkamama cezalarına çarptırıldılar. Kimi sekiz maç, kimi dört maç falan...
Yahu adama gülerler be!
Yani sizler Disiplin Kurulu üyeleri ve Tahkimciler, sahada rakibe tekme atan, hakeme tüküren, ya da çift sarı karttan atıldıktan sonra hakeme bozuk atan futbolcuyla, kulübeden hatırı sayılır sözler sarfeden teknik adama verdiğiniz cezaların aynısını "Menajerlik dümenine" girmişlere veriyorsunuz.
Gerçekten saçmalık!
Hiç saha içi, saha kenarı suçlarla bunların çok dışında işlenmişler aynı terazide tartılıp, aynı tür ceza verilir mi? Ben hukukçu değilim, ama galiba bu futbol, ya da spor işinin ruhunu sizden daha iyi biliyorum.
Zaten hukuk da matematik olmadığına göre, oradan gidin de benim kafamdakiler otursun oraya. Bakın beni buraya kadar taşıdınız. Helal olsun vallahi!
İşte Türk Futbolu bu kafaların elinde ne yazık ki!
Ben olsam ne mi yapardım?
Çok basit yahu! Bunların suçları kesinse, futbolla ilgileri o anda biterdi. Bu kadar basit. Bu kadar eyyamdan yoksun...
Kemal Belgin / kemalbelgin@medyaspor.com

turk futbolunu kurtarıyorlar ya beyfendiler rapor degiştirme bunlarda yalandan cezalar bunlarda macı tatıl eden haklı etmeyen haklı bunlarda işte öyle birşey bu tff .....
bahçedeki çardak için 5 tane müfettiş yolla 26 milyon tl zarara çizgi çek ...haklarımızı helal etmiyoruz bu tff ye
çivisi çıkmiş ne soylesek olmuyor.