ANKARA POSTASI

Eklenme tarihi 6 Aralık 2010 Pazartesi
Ekleyen: MaviKokart


MHK sezon başında Bölgesel yapılanmasında değişiklik yaptı. Bölge sayısını 14 çıkarttı. Bazı Bölgelerin sorumlularını değiştirildi. Zihnoş sürgüne gönderildi, küçültülmüş 3.Bölge Sorumluluğuna Sayın Seyfettin bey getirildi.

Sayın Seyfettin bey uzun süre camianın dışında kaldıktan sonra 65 li yaşlarında MHK üyesi olma şansını yakaladı, bununla da kalmadı çok istediği 3.Bölgeden daha doğrusu Ankara’dan sorumlu üye oldu. Bu arada en azından kötü niyetli olmayan Sayın Erkan bey İHK başkanlığına getirildi.

Böyle olunca bizde Ankara kaynaklı haberlerimize Celali ekşisi ve tayfasına, Ayarcı Ayarsız gibi bir kısım İHK üyelerine rağmen bir sınırlama getirdik. Amacımız belirli bir yaş grubuna girmiş olan büyüğümüz, yeni 3.Bölge sorumlusu MHK üyesini üzmemek, yakaladığı son yöneticilik şansını kafasına göre rahat bir ortamda yapmasına olanak sağlamaktı.

Gerçi geçen sezon sorumlusu olduğu 7.Bölgede yaşadığı ve yaşattığı olumsuzlukları(ki bunların başında Sayın Vedat YÜKSEL’e telefonda yaptığı küfür ve Türkiye’de kalitesi tartışılmayacak kadar iyi ve yetişmiş bir hakem olan Sayın Gökhan GÜNEŞER’in kapris uğruna klasman düşürülmesi gelir) unutmak mümkün değildir.

Biz 3.Bölge(Ankara) sorumlusu Sayın Seyfettin bey hakkında önyargıdan uzak iyi duygular beslerken beyefendinin kendisi bir Anadolu tabiriyle ‘Camızın gölün ortasına lap diye sı…ğı’ gibi laflar etmekte, gaflar yapmakta, uygulamada bulunmaktadır. Yine bir Anadolu ata sözü olan ‘Kılavuzu karga olanın burnu b..tan kurtulmaz’ misalinde olduğu gibi yakın çevresini sarmış olan Celali ekşisi gibilerin lafı ile hareket ederek kendisini zora sokmaktadır.

‘Yine neler oldu?’ dediğinizi duyar gibiyiz. Neler olmuyor ki, öyle olumsuzluklar oluyor ki yukarıda belirttiğimiz önyargısız olumlu düşüncemize rağmen Ankara haberi yazmak zorunda kalıyoruz.

Geçen hafta içinde(26.11.2010 Cuma akşamı) Ankara’da moral motivasyon yemeği diye anons edilen ancak protokolün ağırlığı ve soğukluğu içinde gerçekleşen bir il hakemliğine geçiş kokart takma törenine dönüşen yemek Gölbaşı Akalın tesislerinde yapıldı. Yemeğe, pardon kokart takma törenine bir eksikle MHK üyeleri katıldı. MHK’nin bu yemeğe katılacağı günler öncesinden anons edilmişti. Fakat MHK yemeğe değil kokart takma törenine gelmiş meğerse, saat 20.30 surlarında MHK üyelerinin salona gelmesiyle başlayan kokart takma töreni yaklaşık bir saat sürdü, kokart töreni tamamlandığında MHK salondan ayrıldı, otele geçti rutin MHK toplantısını Ankara’da yaptı. Yeri gelmişken bu yemeğin ıskonto edilmiş faturası TFF tarafından ödenmiş olabilir mi?

Bu kokart takma töreni sırasında ortamın buz gibi soğukluğu dikkatimizi çekti, çoğu zaman pişmiş kelle gibi sırıtanların yüzlerinde bir tebessüm bile yoktu, Ankara’lı MHK üyeleri bir birine bir hayli mesafeli olduğu, oturduğu masayı beğenmeyen MHK üyelerinin bulunduğu, MHK Başkan ve üyelerinin 'bizim burada işimiz ne?' der gibi yerlerinde oturduğu, İHK Başkanı ve Üyeleri ile Dernek şube yönetimin asılı suratları gözden kaçmadı. Sadece her zamanki doğal yapısı içinde olan MHK eski başkan ve üyelerinden Sayın Ahen TÜZÜN hocamızdı. Konuşma ve kendini ifade etme özürlü Celali ekşisine bir tavsiyemiz var, ‘beyefendi ya hiç konuşma, yada konuşmak zorundaysan bir yerlere yaz oradan oku, ayıp değil ki’ gülüşmelere sebep verme.

Gelelim bu hafta içinde(02.12.2010 Perşembe günü) yapılan Bölgesel Hakem Seminerine. Seminer yerinin seçimi olumlu bir gelişme olmakla birlikte Seminer salonunun daha önceden denetlenerek özenle düzenlenmemesi büyük bir noksanlık olarak görüldü. Seminer salonu daha önce yapılmış yada yapılacak olan Ankara Büyükşehir Belediyesi Eğlence Programının havasını yansıtıyordu. Sahnenin tam üstünde Ulu önder Atatürk’ün portresi, Türk bayrağı ve Ankara’da 3 spor kulübünün fahri başkanı yani her şeyi olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın İ.Melih GÖKÇEK’in resmi vardı. Hemen sağ tarafta ise üzerinde “Ankara Büyükşehir Belediyesi Eğlence Programına Hoş Geldiniz” yazılı büyük bir pankart asılı duruyordu. Konuşmacıya çayların soğuduğunu ara verilmesini isteme işaretleri ve sözlü müdahale gibi olumsuzluklara alıştığımız için ayrıntıya girmeye bile gerek yok.

Seminerin en çarpıcı talimatı MHK Bölge sorumlusu, Bölgesel Hakem Kurulu Başkanı, MHK üyesi Sayın Seyfettin Beyden geldi. Sayın Seyfettin Bey özetle ‘Maçlarda polis yok yada yetersiz diye oynatmayan veya tatil eden hakemlerle yolumuzu ayırtırız, bir maçta 4 polis var diye güvenliği yetersiz görüp maçı başlatmayan ve tatil eden hakemi bitirdik bir daha maç alamayacak, sakın ola ki siz polis yok diye maçı başlatmazlık yapmayın, siz maçı başlatın günah sizden gitsin, sonra bir olay olursa maçı tatil edersiniz’ dedi.

Vay ki vay! MHK üyesi Futbol Müsabaka talimatından, oyun kurallarının hakeme verdiği yetkiden, maçın oynandığı yerin ve maçın özel koşullarından, futbolda şiddet ve terörden, Ülke gündeminde Sporda şiddet ve terörün önlenmesi yasası olduğundan bihaber olarak kalkıyor hakemlere ‘siz güvenlik yeterliliğine, oynanabilirlik koşullarının oluşmasına yada kaybolmasına karar veremezsiniz, hiçbir sorgulama yapmayın, polis olmasa bile mutlaka maçı başlatın, oyuncular arasında yada size karşı şiddete dayalı bir olay olursa duruma göre maçı tatil edersiniz, yani siz önce sopayı bir güzel yiyin, oyuncular birbirinin kafasını kırsın, tribünlerde şiddet önü alınamaz şekilde tırmansın, terör stadın dışına taşsın, ticarethaneler, işyerleri, konutlar yağmalansın gerekirse maçı tatil edersiniz’ diye talimat veriyor.

MHK üyesi, Doğu’nun en şirin İllerinden Bingöl’ün iki takımının oynayacağı BAL maçını tatil eden hakemi bitirdiklerini söylüyor fakat bu BAL hakemi arkadaşımıza seminerin yapıldığı hafta maç verildiğini bilmiyor. Bilmiyorsan konuşmayacaksın arkadaş. MHK üyesinin bilmediği bilemediği bir şey daha var ki 04.02.2010 tarihinde başlayan Mardin 1.Amatör liginin ilk maçında hakeme saldırı ile başlayan olaylar çıktı, ortalık ana-baba gününe döndü iki polis yaralandı.

Sayın Seyfettin Bey seminere katılımcılardan bir bölümünün(başta ambuteci İbo olmak üzere) konuşmalarına kulak misafiri olmuş olacak ki seminerin kapanış bölümünde, sunumları yapan Sayın Muammer TOKAT’a iltifatlarda bulunup teşekkür ettikten sonra, yapılan konuşmaları sahiplerine iade etti ve; “Bizim camiamız önemli bir kurum kurumlarda da devamlılık esastır, bu itibarla Ankara’dan eğitimci burada yok Sivas’tan geliyor yakıştırmalarını da ben bu yakıştırmayı yapanlara iade ediyorum.” dedi.
Kalın

Şimdi Ankara’lı hatta Kırıkkale’li Çankırı’lı, Kastamonu’lu, Konya’lı hakem ve gözlemciler şöyle diyor; bizim taa Sivas’tan kalkıp gelen ve bizlerle paylaşımda bulunan Sayın TOKAT’a bir lafımız yok, kendisine teşekkür ederiz. Fakat yine bizler bundan iki yıl öncesine kadar Ankara’da eğitimcilik yapan hocalar ile kıyaslamada bulunuyoruz, belki Sayın Seyfettin bey siz bilmiyorsunuz ama şu bir gerçek ki o Ankara’da bulunan eski eğitimciler sağ ceplerinden onlarca eğitimci çıkartacağı gibi sol ceplerinden de inanın sizin gibi yüzlerce MHK üyesi çıkartacak yetenek, birikim ve vizyona sahiptiler. Bizim üzüntümüz sadece bunadır. Sizin bu yakıştırmaları yapanlara iade etmeniz bu ve benzeri hiçbir gerçeği değiştirmez. Ayrıca kurumsallaşma ve devamlılık her yönetime gelenin tüm kadroları değiştirmesi anlamına hiç gelmez.

Yazmayalım yazmayalım diyoruz fakat yazdırıyorsunuz işte, daha dikkatli olsanız da kendinizi ve sevenlerinizi üzmeseniz olmaz mı?

Metin KIVANÇ – mavikokart


*MAVİKOKART özel haberidir, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.