ÇÜRÜME!

Eklenme tarihi 13 Kasım 2010 Cumartesi
Ekleyen: MaviKokart


TFF eski Yönetim Kurulu üyesi Sayın Erdal BATMAZ Cumhuriyetspor’daki yazısında değişik yönleri ve boyutları ile TFF yönetimindeki olumsuzlukları ele aldı.

Bektaşi, tezgâhtaki balığın kuyruğunu koklayınca, balıkçı “Baba erenler, balık baştan kokar!” demiş. Bektaşi de “Biliyorum yahu! Koku kuyruğa kadar geldi mi, ona bakıyorum” yanıtını vermiş.

Türk futbolundaki çürüme ve kokuşma, maalesef kuyruğa kadar geldi. Şu menajerlik konusunda, Futbol Federasyonu’nun tavrını tam övüp destekleyecekken bir de bakıyoruz ki arkasını getirecek köklü talimat ve etik ilkeler değişikliği gündeme alınmıyor.

Ya da TFF bu konuyu gündemine alacak da bizlerin henüz haberi yok! Şiddetli cezalar mı veriyor? Hayır! PFDK öyle bir karar alıyor ki insaf artık diyoruz! Gerçekten de verilen cezalarla, futbol kamuoyunda oluşan beklenti örtüşüyor mu? PFDK’ye sevk edilen kişilerin suçu sabit görülüp ceza verildiğine göre, bu kişilerin futbol ailesi içerisinde kalmasına hâlâ nasıl izin veriliyor? Görünen o ki federasyonun ve PFDK’nin ne etik ilkeler, ne de marka değeri kaygısı yokmuş! Var olan; suç işleyen bizden mi, değil mi kaygısıymış!

Eğer öyle olmasaydı, kaçak sigarayı satan çocukları yakalayıp cezalandırmak yerine, asıl patron veya patronlara ulaşmayı denerlerdi.

Herkesin ibret alacağı cezaları verirlerdi!

Daha üç gün önce milli takımda jübilesi yapılmış, menajerlik piyasasının en bilindik ismiyle, yakınları yoluyla ortak olduğu iddia edilen birini(bu görevin niteliğine uygunluğu bir yana) Milli Takımlar İdari Koordinatörlüğü’ne getirmezlerdi! Aleni olarak menajerlik şirketinde çalışan birini, federasyon, temsilcisi olarak kurulda tutmaz, o kişiye görev vermezdi!

Şirketin sahibinin lisansı iptal edilirken o temsilci şirketten ayrılmış dahi olsa federasyonla ilişiği kesilirdi! Uyuşmazlık çözüm kurulunda görev alan bir avukatla futbolcu temsilcisinin ortaklığına itiraz eder, kulüpler birliğini göreve çağırırdı!

Maalesef bütün bu çürümenin yaşandığı ortamda, kendi atadığı hakemleri şikeden disipline yollayan, yolsuzluk yaptı diye, görevlendirdiği genel sekreter ve yardımcısı hakkında dava dahi açamayan federasyon değildir sadece suçlu olan! Sorunun kaynağı; ne marka değeri kalan, ne de bir endüstri olan Türk futbolunun yapısıdır! Toplam lisanslı futbolcu sayısı 300 bin iken profesyonel oyuncu sayısı 4 bin 700 olan yapımızdır problemli olan.

Almanya’da 5.8 milyon lisanslı futbolcuya karşılık 890 profesyonel oyuncu varken bu yapıyı örnek alamayan sistemimizdir sorunlu olan! Her şeyden önemlisi, bunca usulsüz menajerlik ilişkisi ve çıkar birliğinin kulüp ayağını, yani yönetici ve başkan işbirliği olmadan yapılamayacağını göremeyip üzerine gitmeyen iradedir sorunlu olan!


Şeffaflık, bağımsız denetim ve UEFA mali kriterlerini bir an önce gündeme almak yerine, günlük kayıkçı kavgalarında kaybolan ve Türk futbolunu, kulüp yapılarını düzeltme çabası göstermeyenlerdir sorunlu olan! Bütün bunlar köklü bir biçimde ele alınmadan, günlük tedbirlerle, ne şiş yansın ne de kebap yaklaşımıyla var olan bu sorunların hiçbiri çözülmeyecektir.

Sadece geçen bir yıl içinde futbol ailesinin hakemleri de dahil 65 mensubu şike ve bahis iddiasıyla mahkemelere ve disipline düşmüş, kendi yöneticileri yolsuzluk iddiasıyla işten atılmış, menajerlik rezaleti çıkmış, temsilcisi menajerlik şirketi ortağı, UÇK üyesi futbolcu temsilcisi paydaşı, takımları Avrupa’da olmayan, Milli takımı başarısız, bütçesi zarar içinde bir federasyonu olan bir ülkeyiz maalesef! Hiç bu kadar çürümüş, dağınık ve başarısız olmamıştı Türk futbolu!

Erdal BATMAZwww.cumhuriyetspor.com.tr
e-posta: erba1984@gmail.com